Almanya'daki Korsanlar Partisi bugüne kadar dör eyalet parlamentosuna girmeyi başardı. Partinin bir sonraki adımının Federal Meclis'e girmek, ancak parti içi çekişmeler, Korsanlar'ın kamuyoundaki itîbarını zedeliyor.
Korsanlar Partisi'nin seçim merkezi bilgisayar fanatiklerinin buluşma noktası. Vatandaşları gözetleyen ve dinleyen devlet düşman olarak görülüyor. Korsanlar, ABD'nin gizli servisi NSA'nn, eski Doğu Almanya istiharatı Stasi'den çok daha fazla veri topladığı görüşünde.
Deutsche Welle'nin haberine göre, Korsanlar Partisi üyesi Franz-Josef Schmitt, 'NSA'in topladığı veriler, yaklaşık bir milyar kere daha fazla. Bu korkunç bir oran. Bu tahmin edemeyeceğiniz bir veri toplamı. Tabi ki, bu veriler dosyalar değil elektronik veriler olarak toplandı. Bu verileri basıp, aynı sıklıkta dosya dolaplarına yerleştirdiğinizde, 1000 kilometrekarelik bir alanı kaplardı' diye konuştu.
Parti'den yapılan açıklamalar, seçim kampanyasında dijital ortamda kişisel verilerin korunmasının odak noktası olduğu yönünde.
Korsanlar Partisi’nden Cornelia Otto, "Bunlar bizlerin verileri, bizlerin düşünceleri. İçinde yazanlar bizlerin bilgisi. Bizlerin arkadaşları, bizlerin bağlantıları. Bu cihazların içinde bir yerlerde yaşayanlar, dijital bir formda da olsa bizlerin aileleri ve bunlar korunmak zorunda" diyor.
Her konuda söz sahibi olmak istiyorlar
Korsanlar, dijital şeffaflık çağrısı yapıyor ve bununla oy kazanmak istiyorlar. Ayrıca daha fazla konuya eğilmek için uğraşıyor, tek konulu bir partiden fazlası olmak istiyorlar. Her konuda söz sahibi olmak istiyorlar. Bankalar krizi, engellilerin hakları... İnsanları harekete geçiren ne varsa...
Cornelia Otto: "Bilgi edinme özgürlüğü, yönetime katılım, şeffaflık... Bunlar zaten var olan, yeni olmayan fikirler. Ve daha ziyade bilim alanında çıktı ve sıklıkla orada ele alındı. Ve bu fikirler diğer alanlara da taşındı. Yani biz sadece internet partisi değil, politikayı şekillendirmek isteyen insanların partisiyiz."
Korsanlar Partisi, henüz hâlâ sadece bilgisayar fanatiklerinin partisi olarak kabul görüyor. Çünkü bu şekilde ilgi çektiler ve yerleşik partileri bu şekilde alt edebiliyorlar. Franz-Josef Schmitt, "Uzman olarak bir konu hakkında dikkate alınmak bir avantaj olabilir. Ama tek konulu parti olarak dikkate alınmanın bir avantajı yok. Çünkü her zaman 'tek yönlü' olunduğuna dair bir düşünce oluşuyor."
Korsanlar başarılılar. Eyalet düzeyinde seçim zaferleri kutladılar. Ne var ki başarı, kavga getirdi. Ve kıskançlık... Spotların altında kim duracaktı? Kavgalarla birlikte kamuoyu anketlerindeki düşüş başladı. Korsanlar normal bir partiye dönüştü. Tıpkı diğerleri gibi oldu. Oysa normale dönmek, geçmişteki bir çok genç hareketin sonu olmuştu...