İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, "Sokağa çıkma yasağı Türkiye çapında olmayabilir ama İstanbul'da olmalı. Hava biraz iyileşince insanlar bir şekilde dışarıya çıkıyor" dedi. İmamoğlu, "Türkiye'nin artık bütün konuları millidir; siyasi dayanışmayı gösterme zamanıdır" ifadelerini kullandı.
Fox binasına girerken ateşini ölçtüklerini söyleyen İmamoğlu, "35.5 valla" dedi.
Fox Tv'de İsmail Küçükkaya'nın sunduğu Çalar Saat programına konuk olan İmamoğlu'nun açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
"İstanbul’un yüzde 60’ı tehlike altında. Kent nüfusunun yüzde 15’i dışarı çıksa, 2.5 milyon kişi eder. Sokağa çıkma yasağı Türkiye çapında olmayabilir ama İstanbul'da olmalı. Hava biraz iyileşince insanlar bir şekilde dışarıya çıkıyor."
"İl idare kurulu ile pandemi kurulunda 2-3 saat çok faydalı vakit geçirdik. Hepimizin ne kadar sorumlu olduğunu hissettik."
"Türkiye'nin siteminde belediyelerin bir merkezi idare gelirleri, iki yerelde ettiği gelirler var. Türkiye'nin yüzlerce belediyesi için belediyelerin gelirleri şu anda neredeyse sıfır noktasında. Bizim yolcu sayımız onda birine düştü, daha da düşmeli ama o tekerlekler dönüyor. Oradan gelen gelirler de yüzde 10'a düştü. Yerel yönetimlerin direkt vatandaşa dokunduğu bir sistemde, biz bu süreçlerde bu seferberlik ortamını yüklenecek kurumlarız. Dolayısıyla sübvansiyona muazzam ihtiyacımız var. Belediyelerimizin hiçbiri elektrik, su, doğalgaz faturalarında kesinti yapmayacağını açıkladı. Hiçbir vatandaşımız bu süreçte suyundan, elektriğinden şüphe etmesinler. Bu dönemde hiç kimsenin kapısına kesinti için kimse gidemez gitmemeli de zaten."
"Doğalgazda biz aracı kurumuz. BOTAŞ'tan ertelemeyi talep etmemizin gerekçesi şu biz de bu fırsatla doğalgaz faturalarını erteleyelim. Bizim SKİ'de maaliyetimizin büyük çoğunluğu enerji .Elektrikle dağıtıyoruz. Barajlarımız istediğimiz sevide de değil, suyu israf etmeyelim."
"Evindeki metali eriterek silah yapan bir bir dönem yaşadı bu toplum."
"Türkiye'nin artık bütün konuları millidir; siyasi dayanışmayı gösterme zamanıdır"
"ÖTV muafiyeti, bu süreçte sübvansiyon istiyoruz. Biz 300 milyon liraya yakın iştiraklerimizin kaybından bahsedebiliriz. 750 milyon lira açığa çıkmış durumdayız. Maliye bakanlığına bu isteklerimizi yolladık. Şu anda gelen tek şey kesinti yapılmamasıyla ilgili. Ama hizmet için sübvansiyona ihtiyacımız var. İstanbul'un en büyük ihtiyacı vatandaşlarımızın temel ihtiyacı .Biz 250 bin aileye sosyal yardımda bulunuyoruz. Şu süreçte 50 bini aşan yardım talebi aldık. Bu büyüyecek, ortada. Berberlerimiz, gündelik kazançla evine ekmek götürenler evine kapanmış durumda. Biz şu anda bir yandan pandemiyle karşı günlük tedbirlerimizi, sağlıkçılarımızın elini kolaylaştıracak her türlü tedbiri aldık. Esas konu daha sonrası. Bizim işsiz kalan insanlarımız var. Kötüsünü düşünmek lazım, turizm sektörü kayıp durumda. Bütün bu konuların seferberlik anlamında bütünüyle masaya yatırılıp değerlendirilmeli. Türkiye'nin artık bütün konuları millidir. Siyasi dayanışmayı gösterme zamanıdır. "
11 büyükşehir belediye başkanı işle yaptığımız görüşmede konuşulan bir konuydu. Bir başak boyut biz zaten vatandaşa en çok ve en sıklıkla dokunan belediyelerdir. Hâlâ 100 bin çocuğumuza süt dağıtıyoruz. Şu anda yoğunlaşan insanların iş kaybından, evine kapanmasından kaynaklı ihtiyaçlar büyüyecek. Bunun altından büyükşehir belediyelerini ilçe belediyelerinin altından tek başına kalkma imkânı yok.
İBB Başkanı İmamoğlu yeni kampanya başlattı
"Bugün itibariyle birlikte başaracağız diyerek vatandaşı da bu sürecin içine katarak, hesap numaralarımızı paylaşıyoruz, varlıklı aileler ile sıkıntı çeken aileler arasında köprü olacağız. Bize her türlü yardımı ulaştırabilirler. "
"Hastanelerde oluşacak ihtiyaçları il sağlık müdürlüğümüz üzerinden bizimle lütfen bağ dursunlar biz elimizden geleni yaparız."
Mahfi Eğilmez'in hükûmete açık mektubuna: Doğru lafa ne denir ki
"(Mahfi Eğilmez'in hükûmete açık mektubun ilişkin) Doğru lafa ne denir ki. Güven duyulan bir isimdir. Ekonomik düzen, hani vardır ya bazı kurallar arz talep dengesi, bunun daha ötesinde hassasiyetler konuşulacak."
"Dünya bir haykırış yapıyor ey insanlık, siz dünyayı hor kullandınız ben size ses veriyorum. Dünya feryat ediyor. Önce gelişmeyi değil bu dünyayı korumayı, insanlığı korumayı önceleyeceksin diyor. Maalesef hâlâ kayıtsız ekonomi gücü çok yüksektir. Beni her gün minibüsçüleri taksiciler arıyor. Bütün bu ekonomiyi döndürebilmek adına topyekûn, devletimiz talimat verecek biz koşup anlatacağız, önerilerimizi sunacağız. Akıl akıldan üstündür, ortak akıl her şeyden üstündür. Bu ülkenin kaynağı olmaz olur mu? Kaynağı nereye kullanacağına bağlı. Geçen gün isyan ettim. İhalenin zamanı mı? Ülkelerin ekonomisi günü kurtarmak için yapılamaz, geleceğe yönelik olur. Türkiye'nin nimetleri bize düşer yeter ki çalışmayı bilelim. "
"Sokak hayvanları için sahadayız"
"Sokak hayvanları için sahadayız. Yardımlaşma ve koordinasyon merkezimiz de var Yenikapı'da. Bu konuda bir yetkili ilçe belediyeleri ile sahada neyi koordine edebiliriz diye konuşuyor. Sokak hayvanları konusunda aktifiz. "
"Bazı işletme hususları ile ilgili takviyeler yaparak bazı işletmeler bize kapılarını açtı. Biz de bu ilişkiyi il sağlık müdürlüğümüz ile yürütüyoruz."
"(Dolu otobüs paylaşımına) Süreci araştırdık. Metrobüs hattında 52 durak var, Beylikdüzü’nden Söğütlüçeşme’ye kadar… Bahsedilen hatla aynı saatte 65 kişi kullanmış metrobüsü! Görüntüleri izlerken kanım dondu. Maça gitmiyorlar, sabah namazına gitmiyorlar, pazar günü iş güç de yok. Bu otobüse (146 Boğazköy-Bakırköy) aynı saatte geçen hafta bir kişi ve bu hafta 71 kişi binmiş. Eğer siyaset buysa lanet olsun siyasete! Dünya değişti ama kafalar değişmedi."