Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulu üyesi Prof. Dr. Ahmet Demircan, alışveriş merkezlerinin (AVM) önlerinde oluşan kuyruklara ilişkin olarak, "Buna amaçsızca yüklenmenin, gidip oraları dolaşmanın anlamı yok. AVM önündeki kuyruk akıl alır gibi değil. Varsa bir ihtiyacımız, illa oradaysa bunu planlayıp, nokta atışı olarak o mağazaya girip, alıp çıkmaktır bunun doğru olanı" dedi
Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Demircan, vaka sayısındaki düşüş ile birlikte normalleşme adımları atarken tedbiri elden bırakmamak gerektiğinin altını çizdi. DHA'ya konuşan Demircan, "Yeni tespit edilen vaka sayımız azalmakta. Entübe dediğimiz hasta sayımız da git gide azalmakta. Ara ara artışlar olabilir mi diye endişemiz var. Uzun soluklu bir maraton olan bu virüsle mücadeleyi güzel yürütebilmek için bazı normalleşme adımları atarken de tedbiri elden bırakmamak, gevşememek ve önlemlere sıkı şekilde devam etmek gerekir. En kısa sürede bu süreci atlatarak normal hayata dönmeyi diliyoruz" dedi.
AKIL ALIR GİBİ DEĞİL
Prof. Dr. Demircan, evde kalınırsa virüsün enfekte edeceği kişi sayısının azalacağını belirterek, şunları söyledi:
"Ne kadar az hareket olursa bu virüs enfekte edecek kişi bulamıyor. Evde kalırsak virüsün enfekte edeceği kişinin ne kadar az olduğunu sokağa çıkma yasağında da gördük. Bu tecrübeyle sabit oldu. Bazı yerler açılmışken buna amaçsızca yüklenmenin, gidip oraları dolaşmanın anlamı yok. AVM önündeki kuyruk akıl alır gibi değil. Varsa bir ihtiyacımız, illa oradaysa bunu planlayıp, nokta atışı olarak o mağazaya girip, alıp çıkmaktır bunun doğru olanı. Maskeyi lütfen indirmeyin, maskesiz çıkmayın. Açılan berberler olsun, AVM’ler olsun izin verilen yerlerde kurallara tam anlamıyla uyalım ki geri dönüş olmasın. Eğer vaka sayısında artış olursa belki tekrar kısıtlama gelme ihtimali de olabilir. Lütfen bu imkanları iyi kullanalım gereksizse evimizde oturalım. Hareketi mümkün oldukça azaltalım. Ne kadar hareket az ise virüsün yayılımı ve pozitif çıkan insan sayısı az olur."
Prof. Dr. Demircan, Ramazan Bayramı'nda insanların kendi önlemlerini almaları gerektiğini vurgulayarak, "Çok daha sıkı gitseydik Ramazan Bayramı'nda kucaklaşabilir miydik? Ama bunu biraz daha ötelemekte fayda var. Kurban Bayramı’nda birlikte oturmak, birbirimizin elini öpebilmek için bu dönemleri sıkı tutmak lazım. Bu bayramda biraz uzaktan bayramlaşalım. Bu bayramda da ne kadar evde kalırsak inanın ki bayram sonrası çok daha rahat olacağız. Bu bayram önce kendimizin kısıtını koyalım" ifadesini kullandı.
"Aşıyı çok erken beklememek lazım"
Türkiye'de ve dünyada yürütülen aşı çalışmalarına da değinen Prof. Dr. Demircan, "Genel olarak her ülke çalışıyor. Bazıları belki işbirliği yaparak çalışıyorlar. Bu işin tam olarak temizlenmesinde; bağışıklığı artmış insanlarımızın çoğalması, virüsün enfekte edeceği insanların azalması ve aşı bularak toplumun çoğunu aşılarsak o zaman bu işi büyük oranda çözmüş olacağız. Laboratuvarlarda çalışmalar başlayacak, hayvan deneyleri, gönüllü insan deneyleri, bunlar en az 6-9 ay sürecek çalışmalar. Aşıyı çok erken beklememek lazım. Bazı ilaçları çabuk getiriyoruz, bazı testleri çabuk üretiyoruz ama aşı süreç alan bir şey. Aşıda biraz daha zamanımız var" dedi.
"Bütün takım sporlarında temas riski yüksek"
Toplu yapılan müsabakaların riskli olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Demircan şunları kaydetti:
"Toplu müsabakalar, toplu yapılan bütün işlerde risk var. Türkiye Voleybol Federasyonu (TVF) ve Türkiye Basketbol Federasyonu (TBF) bu kararı alınca sevinçle karşıladık. Doğru olduğunu düşünüyoruz. Futbolda da Sayın Bakanımız ve Futbol Federasyonu Başkanı ile görüşmeler yapıldı. Artıları eksileri söylendi, söyleniyor da. Bu tür şeyler hareket getirici, bulaş riski olan şeyler diye düşünüyoruz. Bütün hareket ve bütün takım sporlarında temas riski yüksektir. Ona göre hareket etmek lazım."