Balıkesir'in Edremit İlçesi'nde, kocası tarafından darp edilip üzerine asit dökülen ve ölüm tehditleri alan Ayse U.D. boşanma davası açtığı eşine karşı 12 ayrı davanın mücadelesini sürdürüyor. Eşi tarafından sürekli takip edilen Ayse D. "Ben nasıl kurtulurum?" diye soruyor.
Bu, şiddet mağduru Aysel U. D.’nin değil, eşini döven, asitle yakan, kaçırma girişiminde bulunan ve ölüm tehditlerini hala sürdüren Alper D.’nin “kurtuluş” hikayesi... 3 yıldır 12 kez yargıya başvurmasına ve çıkan tutuklama kararına rağmen eşinin nefesini sürekli yakınında hisseden Aysel, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü’nde soruyor: “Ben nasıl kurtulurum?”
Damla Yur'un milliyet.com.tr'de yer alan haberine göre, Alper’le Aysel, Balıkesir’in Edremit ilçesinde 2005 yılında evlendi. Alper D., ilk tokadı Aysel U.’yla evlendikten 5 ay sonra, eşi 3 aylık hamileyken attı. İşkence 6 yıl sürdü. Alper 6 yıl boyunca Aysel’i dövdü. Aysel kaçıp gitmeye karar verdiğinde oğlu 5 yaşındaydı. Alper D. boş durmadı, kaçmaya çalışan eşi ve oğlunun üzerine asit döktü. Can havliyle kurtulan Aysel, ilk olarak boşanma davası açtı ve oğlu için nafaka istedi. Ardından da yıllardır uğradığı fiziksel şiddetin cezasını çekmesi için eşi hakkında suç duyurusunda bulundu.
Hukuki mücadele sürerken Alper D., Aysel ve ailesini ölümle tehdit etmeye başladı. Davalar sürürken geçtiğimiz yaz Alper D., Aysel’i kaçırmaya teşebbüs etti. Nafaka davası sonucunda mahkeme Alper D.’nin 300 lira nafaka ödemesine karar verdi ancak bunlar ödenmedi. Mahkeme bu kez Alper D.’yi 15 ay tazyik hapsine mahkum etti. Parayı öderse kurtulacak, ödemezse hapis yatacaktı. Yine de ödemeyince Aysel bir kere daha şikayet etti Alper D.’yi. Polis Alper D.’yi yakaladı yakalamasına ama “10 gün içinde öde” deyip serbest bıraktı! 10 gün sonra da para ödenmeyince Aysel birkez daha polise ihbarda bulundu. Bu kez de “Kendisini bulamıyoruz” cevabı aldı. Oysa o sırada Alper D., Aysel’in evine çok yakın bir yerde ailesiyle birlikte yaşamaya devam ediyor ve her gün Aysel’in önüne çıkıyordu.
Polis bulamıyor
Tüm bu şiddetten kendisine tahsis edilen çağrılı korumayla kurtulabileceğini düşünen Aysel hala takip edilip, tehdit almaya devam ediyor. Tehditlere rağmen hala boşanamayan Aysel U.D., çaresizliğini şöyle anlatıyor: “Ruhsatsız 2 silahı var ve bizi 5 defa öldürmekle tehdit etti. Babamı, annemi ve beni telefonda arayarak ettiği tehditleri kaydederek suç duyurusunda bulundum.
Bu suç duyurularından açılan 3 davayı da kazandım. Ama sadece uzaklaştırma ve koruma kararları alındı. Şu anda ailesiyle benim kaldığım eve çok yakın bir adreste oturuyor. Aldığı 15 aylık hapis cezasına rağmen polisler onu nedense bulamıyor.”
Boşanma davası sürüyor
Boşanma davası açtığı eşine karşı 12 ayrı davanın mücadelesini sürdüren Aysel D. U., nafaka ve tehdit davalarını kazandığını, kaçırılması ve ölümle tehdit edilmesine ilişkin son davasının halen devam ettiğini belirterek, “Avukatım tutuklu yargılanmasını da talep etti fakat mahkeme reddetti. Bana hala bir nefes kadar yakın. Şiddet hiç bitmeyecek, kurtuluşu olmayan bir şey benim için. Kendimi hiçbir zaman güvende ve koruma altında hissedemiyorum. Benim için şiddet hukuki boşluklar içinde yapayalnız kalmak. Soruyorum: Ben nasıl kurtulurum?” diyor.
Öte yandan Alper D. de, ‘Ev yaşamı çocuğa uygun değil’ ve ‘Psikolojisi çocuk bakmaya müsait değil’ iddialarıyla yargıya başvurdu. Bilirkişi raporları iddiaların yersiz olduğunu belirtti.
