Sağlık

"Kobay olarak kullanıldım" dedi, Türk Işını'na dava açtı

19 Temmuz 2024 18:07

Diyarbakır'da Covid-19’a yakalandıktan sonra hastaneye yatırılan ve üzerinde 'Türk Işını' adlı tedavi uygulanan Mahmut Orak, 'kobay’ olarak kullanıldığını iddiasıyla savcılığa suç duyurusunda bulundu. Bazı testlerinin pozitif, bazılarının ise negatif çıktığını belirten Orak, kendisine “Bu yazıyı okuyarak bize teşekkür et” dediklerini belirterek “İnsanların canının bu kadar ucuz olduğunu bilmiyordum. Dava sürecine girdim ama o dönem korktum, çekindim" dedi.

Diyarbakır'da yaşayan Mahmut Orak, ailesi ile Covid-19 testi vermek için 20 Haziran 2020’de Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne müracaat etti. Orak ailesine ilaç yazılarak evine gönderildi. Aile bireylerinde iyileşme görülürken Mahmut Orak ise hastalığı atlatamadı, bir kez daha hastaneye başvurdu ve Orak’ın yatışı yapıldı.

Tedavisi süren Orak için 26 Haziran 2020’de Diyarbakır Sağlık Bilimleri Üniversitesi (SBÜ) Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesi önünde bir heyet tarafından açıklama yapıldı. Açıklamada dünyada ilk kez korona tanısı konulan ve yoğun bakımda tedaviye alınan Mahmut Orak’ın akciğerlerine ve kan dolaşımına ultraviyole ışın tedavisi uygulandığını ve bu uygulama sonrasında hastanın testinin negatif çıktığı, 'Türk Işını'nın dünyaya umut olduğu belirtildi.

Dava sürecine girdim ama o dönem korktum, çekindim

Mahmut Orak bugün beraberinde Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Cenap Ekinci ile Diyarbakır Adliyesi önüne gelerek, o dönem kendisine yapılan uygulama ile ilgili şikayetçi olarak suç duyurusunda bulundu. Orak, kendisine yapılan testlere güvenmediği için başka hastaneye gittiğini, “Neden benim sonuçlarım böyle çıktı? Neden kobay olarak kullanıldım” sorusuna da “Sen yaşadığına şükret” yanıtı aldığını söyledi.

Orak, taburcu edildikten sonra, başka hastaneye gittiğinde yapılan testinin pozitif olduğunu ve o dönem korktuğu için davacı olamadığını dile getirerek yaşadığı süreci şöyle anlattı:

"20 Haziran 2020’de ailecek Covid testi için Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin acil servisine gittik. Test sonuçlarımız pozitif çıktı. İlaç verip eve gönderdiler. Ailem düzeldi ancak ben düzelemedim. Tekrar gidip yatışım yapıldı. Bazı tedaviler gördüm ilaçla.

Doktorum sürekli gelip bana bir tedavi uygulanacağını, Ankara’dan bir heyetin gelerek beni iyileştireceğini söyledi. Ben de canımın acısıyla ne yaptığımı bilmeden kabul ederek verdiği kağıtları okumayarak imzaladım.

İmzaladıktan sonra heyet geldi ve beni yoğun bakıma aldılar. Anestezi ile uyuttular. Ama uyutmadan önce de yüzlerini tanımadığım hepsi robot giyiminde insanlardı. Anestezi sonrasında o tedaviyi uygulamışlar.

Boğazından ciğerlerine kadar ağrı hissettiğini söyledi, “Normaldir” cevabını aldı

Sonra uyandığımda boğazımdan ciğerlere kadar tahriş edildiğini ağrıyla hissettim. Sonra oradaki personele sordum neden böyle diye. ‘Normaldir, ciğere müdahale yapılmış’ dediler. Benim dışarıdan hiç haberim yoktu.

Sanki iyileşmişim gibi teşekkür yazısı okuttular

Bana bir konuşma yaptırdılar, bu yazıyı okuyarak bize teşekkür et dediler. Sanki iyileşmiş gibi bu uygulamayı başarıyla yapmış gibi yazı okuttular. Okuduktan sonra bazı sonuçlarım pozitif ve negatif çıktı. Beni normal servise aldılar.

Orada da birkaç gün gözetim altında kaldım. Ailemle irtibata geçtim. Bana dediler, senin haberin var mı? Seni kobay olarak kullanmışlar. İnsanların canının bu kadar ucuz olduğunu bilmiyordum. Testlerine güvenmeyerek başka hastaneye gittim.

Orada da pozitif çıktı. Hastaneye giderek, ‘Neden benim sonuçlarım böyle çıktı? Neden kobay olarak kullanıldım’ dedim. Bana ‘Sen yaşadığına şükret’ dediler. Dava sürecine girdim ama o dönem korktum, çekindim."

Mahmut’tan önce kaç kişiye yapıldı?

Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Cenap Ekinci de tanık olarak suç duyurusuna dilekçe verdi. Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne pandemi döneminde Ankara’dan özel uçakla getirilen bir ticari şirkete ait cihazın, şirketin sahipleri nezaretinde birtakım bilim adamları ve doktorlar eşliğinde hastanenin yoğun bakımında bazı hastalar üzerinde kullanıldığını iddia ettiğini hatırlatan Ekinci, şunları söyledi:

“Başarılı bir tedavi söz konusu değilken kameraların önüne geçilerek Türkiye’ye ‘Biz hastayı iyileştirdik. Büyük bir başarı sağladık’ diye halkı yanıltmış oldular. Hasta ister iyileşsin ister iyileşmesin. İster ölsün ister ölmesin. Biz diyoruz ki; ‘Siz Diyarbakır’ı neden deney testi olarak seçtiniz?’ Mahmut’tan önce kaç kişiye yapıldı? Ölenlerin sayısını bilmiyoruz. Mahmut Orak orada ölenlerin olduğunu, sayısını bilmediğini söylüyor.” (DHA)