Gezi Parkı’ndaki ağaçların kesilmesi üzerine başlatılan protestolardaki fotoğraflarla sembol haline gelen Ceyda Sungur isimli genç kadının, İTÜ’de asistan olarak çalıştığı ortaya çıktı. Sungur, Gezi Parkı direnişinin sembolü olarak gündeme gelmekten rahatsız olduğunu belirtip “Burada bir sürü insan nöbette, onlar da gaz yediler, benden bir farkları yok” dedi.
Milliyet'ten Burcu Ünal ve Samet Aktan'ın haberine göre, polisin yüzüne biber gazı sıktığı anın Reuters haber ajansından Osman Örsal’ın objektifine takılması ile Gezi Parkı’ndaki direnişin simgesi haline gelen ‘kırmızı elbiseli kız’ın İstanbul Teknik Üniversitesi, Şehir ve Bölge Planlamacılığı Bölümü’nde asistan olarak görev yapan Ceyda Sungur olduğu anlaşıldı. Fotoğraf hem dünyada hem de sosyal medyada oldukça ses getirdi, paylaşılma rekoru kırdı. Twitter’da fotoğrafın “direnişin sembolü” haline geldiği yorumları yapılırken Reuters haber ajansı da fotoğrafı Facebook sayfasında kapak fotoğrafı olarak kullandı. Altına bine yakın yorum yapılan fotoğrafı dünyanın dört bir yanından 21 bin 965 kişi paylaştı.
‘Tüm yurttaşlar bir araya gelmeli'
Ceyda Sungur, “Mevzunun kendisi ve bu fotoğraf üzerinden şekillenmesini istemediğini” dile getirdi. “Burada bir sürü insan nöbette, onlar da gaz yediler, benden bir farkları yok” diyen Sungur, 1 Mayıs’tan sonra Gezi Parkı’nda yaşanan polis şiddetinin hiç şaşırtıcı olmadığını söyledi.
Şehircilik ilkelerini, planlama esaslarını ve kamu yararını dikkate almayan birçok projeyle İstanbul’un tehdit altında olduğunu söyleyen Sungur, “Üçüncü köprünün temelinin atıldığını, Gezi Parkı’nın yok edilmeye çalışıldığı bugün tüm yurttaşlar olarak bir araya gelmeli, bir mücadele alanı olan kentimize sahip çıkmalıyız” diye konuştu.