Politika

Kılıçdaroğlu'dan Erdoğan'a: Ahmet Kaya yaşasa, Gezi'de ve hapiste olurdu

CHP lideri Kılıçdaroğlu: 24 kasım öncesinde 300 bin öğretmen atama bekliyor. Öğretmen ihtiyacı var. Bu çocuklar dershaneye gitmesin de ne yapsın

19 Kasım 2013 16:03

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Gezi Parkı’nda bize saldıranlar kimse Ahmet Kaya'ya da onlar saldırdı" diyen Başbakan Tayyip Erdoğan'ı sert dille eleştirdi. Kılıçdaroğlu,  "Ahmet Kaya bugün yaşasaydı Gezi eylemcilerinin yanında olurdu ve şimdi hapisteydi" dedi. Şivan Perwer'in Diyarbakır'daki konuşmasını da eleştiren Kılıçdaroğlu, "Ben Şivan Perwer’e sormak isterim. Diyarbakır’a gittin sahneye çıktın. Uludere’de öldüren 34 vatandaşımızın hesabı verilmeden sen hangi yüzle Recep Tayyip Erdoğan’a övgüler düzüyorsun?" ifadesini kullandı.  

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu grup toplantısında konuştu. Kılıçdaroğlu'nun konuşmasının satır başları şöyle:

2002'de icra dosyası 10 milyondu, 2012'de 21 milyona ulaştı. Bunlar törenle icra dairesi açtı. Törenle icra dairesi açılır mı?

24 kasım Öğretmenler Günü. Büyük bir trajedi yaşıyor eğitim sistemimiz. 300 bin öğretmen atama bekliyor. Büyük şehirlerimizde matematik, Türkçe öğretmeni olmayan okullar var. Bu çocuklar dersaneye gitmesin de ne yapsın?

5 yaşındaki çocuğunu okula göndermek istemeyen anneler rapor almak istedi, bu iktidar 'sizin çocuğunuz geri zekalıdır' dedi. Anneler sizi kaygılandıran iktidara oy verirseniz iki elim yakanızda...

Büyük bir trajedi yaşıyor öğretim sistemimiz. 300 binin üstünde öğretmen atama bekliyor. MEB’in ihtiyacı 140 bin. Büyük kentlerde matematik öğretmeni, Türkçe öğretmeni olmayan okullarımız var. Bu çocuklar dershaneye gitmeyip de ne yapsınlar? 4+4+4 sistemini getirdiler. 5 yaşındaki çocuğu anne okula göndermesin diye doktordan rapor almaya kalktı, bu diktatör kalktı “Sizin çocuğunuz geri zekalıdır” suçlaması yaptı.

Ekim 2013. Vatandaşların bankalara olan borçları, tüketici kredisi 322 milyar liraya ulaşmış durumda. Eski parayla 322 katrilyon. Tam bir kabus. 2002’ye göre artan borç 49 kat. Şimdi o vatandaşlara sesleniyorum. Senin gelirin 2002’den bu yana 49 kat arttıysa koşa koşa git AKP’ye oy ver. Ama borcun 49 kat artarken gelirin 49 kat artmıyorsa düşüneceksin. Nereye gideceksin? Çözümün yeri adresi belli. Halkın zenginleşmesini savunan tek bir siyasi parti var. onun adı da CHP’dir.

 

'İnsan utanıyor yahu'

 

2001 biliyorsunuz bir kriz yılıydı. Başbakanlığın önünde yazar kasa atılmıştı. Büyük bir infial vardı. 2002 yılındaki icra dairelerindeki dosya sayısı 10 milyon 26 bindi. Şimdiye geçiyorum. 2010. Hani güllük gülistanlık Türkiye müthiş gelişiyor. Dosya sayısı 20 milyon 506 bine ulaştı. 2011 20 milyon 772 bin. 2012 21 milyonu aştı. Bunlar törenle icra dairesi açtılar. İnsan utanıyor yahu. Vatandaşın git gırtlağını sık törenle açıyorsun.

TÜİK’in rakamları. Devletin resmi rakamları. Nüfusun yüzde 63’ü yoksulluk ve maddi yoksunluk içinde. 43 milyon 686 bin kişi şiddetli maddi yoksunluk içinde.  Nüfusun yüzde 85.9 haftada bir gün bile tatil yapma imkanına sahip değil. yüzde 78’i mobilyalarını yenileyecek durumda değil.

 

'Dünyanın en zengin Başbakanı oldun'

 

AKP iktidarı son bir yılda 1 trilyon 600 milyar dolar para harcadı. Peki vatandaş şu soruyu kendisine sormayacak mı? Her doğan çocuk bu ülkede vergi verir. Ben vergi veriyorsam birileri bunun hesabını bana vermeli. Borçları, icra dairelerini söyledim. Bu para nereye gitti? Yırtık ayakkabıyla siyasete girip dünyanın en zengin başbakanı olana bu halk sormalı, benim ödediğim vergileri sen nereye harcadın?

Birileri köşeye dönüyor ama. Altıncı gemicik sahibi olanlar da var ülkede. Senin paran oralara gidiyor. Birileri köşeyi dönüyor. Bedelini sen ödüyorsun. Vatandaşsan sorgulayacaksın.

 

'Önce üreteceğiz sonra adam gibi paylaşacağız'

 

Peki biz ne diyoruz? Siyasetçi değil, önce halk zenginleşecek diyoruz. Halk için çalışacağız diyoruz. Önce üreteceğiz sonra adam gibi paylaşacağız diyoruz.

Büyük sanatçı Ahmet Kaya, türkülerini keyifle bazen hüzünle dinleriz. 13’ncü ölüm yıl dönümünü geride bıraktık. Paris’e gittiğimde Ahmet Kaya’nın da mezarını ziyaret etmiştim. Hüzünle ayrılmıştı aramızdan. Doğduğu topraklardan uzakta yaşamını yitirmişti.

 

'Ahmet Kaya mücadelesiden asla vazgeçmedi'

 

Giderken pek çok kişi eleştirdi onu. O bir sanatçıydı, o bir devrimciydi. O hiçbir zalimin yanında olmadı. O zulme uğrayanların yanında oldu. 12 Eylül’den sonra işkence gören binlerce insanın sesi oldu, türküsü oldu. Haksızlığa hukuksuzluğa direndi. Direnen birisiydi Ahmet Kaya. Mücadelesinden asla vazgeçmedi. Onu saygın kılan da bu duruşudur.

Onu sanatçı kılan da zaten bu duruşudur. Tek başına mağrurca yoluna devam etti. Ben devrimciyim dedi, halkın çıkarlarını savunurum ben dedi. O çok iyi biliyordu, iktidar yalakasından sanatçı çıkmaz. Bunu biliyordu.

 

'Erdoğan Ahmet Kaya'yı istismar etti'

 

Diktatörlerin temel bir özelliği vardır. Her şeyi istismar ederler. Dini istismar ederler, etnik kimliği, sanatçılığı istismar eder. Bunların temel görevlerinden birisi de budur. Erdoğan Ahmet Kaya’yı da istismar etti.

 

'Yaşasaydı Gezi eylemcilerinin yanında olurdu'

 

Diyarbakır’da  “Ahmet Kaya bugün yaşasaydı o da bugün yanımızda olurdu.” dedi.  Ben söyleyeyim, Ahmet Kaya bugün hayatta olsaydı Gezi eylemcilerinin yanında olurdu ve şimdi hapisteydi.

Gezi eylemlerinde 7 bin 478 yurttaşımız yaralandı. 91 kişi kafa travmasına uğradı. Binlerce genç insan işkence gördü. Gencecik çocuklarımızdan onu aşkın gözünü yitiren çocuklarımız var. Bir kişinin dalağı alındı. Hayatının baharında 7 gencimiz öldü, öldürüldü.

Ahmet gibi bir duyarlı sanatçı böyle bir olay karşısında Recep Tayyip Erdoğan’a övgüler düzebilir miydi? Ahmet Kaya yaşasaydı aramızda olurdu diyor. Bırak sen Ahmet Kaya’yı istismar etmeyi. Ahmet Kaya Gezi eylemcilerinin yanında olurdu, sen de onun karşısında olurdun.

Ahmet Kaya, Ethem Sarısülük için, Ali İsmail Korkmaz için türküler yazardı. Ağıtlar yazardı. O bu toprakların insanıydı. Mazlumun yanındaydı. Zalimin karşısındaydı. Sen Ahmet Kaya’yı tanımıyorsun. Onu bile bilmiyorsun. Çünkü sen içinden geldiği gibi konuşamıyorsun. Cama yazıyorlar oradan okuyorsun. Camdan adam olmaz.

Ahmet Kaya farklı bir adamdır. Ahmet Kaya devrimcidir. Yüreklidir, Ahmet Kaya böyledir. Senin o özel yetkili mahkemelerin Ahmet Kaya’nın dışarı gitmesine yol açtı. Sen bunları savunmuyor musun? Ahmet Kaya’nın bir türküsü var meşhur. Şöyle diyor türküsünde.

“Haydi sen işine git, herkes kendi işine. Sokaklarında zulüm var Taksim’de . Düşemem zalimin Tayyib’in peşine” diye seslenirdi Ahmet Kaya.

Hiçbir sanatçının sürgüne gönderilmesini istemeyiz. Rahmetli Ruhi Su. Tedavisi için yurt dışına gidecekti. Kenan Evren ve arkadaşları buna izin vermedi.

Şivan Perwer önemli bir sanatçımız. O Halepçe vahşetini en güzel okuyan insanlardan birisidir. Kürtçeyi bilmesek bile o türküyü dinlediğimizde tüylerimiz diken diken olur. Bir yerinde şöyle söylüyor:
“İmdat imdat yine bize fermandır. Yukarıdan jetlerin gümbürtü sesleri geliyor. Her yeri ateş duman içinde bırakıyor.”

 

Şivan Perwer hangi yüzle Erdoğan'ı övüyorsun

 

Şunu söylüyor Şivan Perwer. Ben Şivan Perwer’e sormak isterim. Diyarbakır’a gittin sahneye çıktın. Uludere’de öldüren 34 vatandaşımızın hesabı verilmeden sen hangi yüzle Recep Tayyip Erdoğan’a övgüler düzüyorsun?

34 yurttaşımız öldürüldü. Kanları bile kurumadı. Adam gibi muhalefet şerhi yazan biziz. Dışarda oturacaksın, Uludere’de öldürülen yurttaşlarımız var diyeceksin, talimatı veren Erdoğan ve sen ona övgüler düzeceksin. Nasıl olur böyle bir şey. Sen sanatçısın, sanatına sesine saygı duyarız. Ama sanatçı zalimin yanında yer alanın yanında değildir. Otur Ahmet Kaya’nın gösterdiği yürekliliği göster.