KILIÇDAROĞLU: EMEKLİ AYLIĞI\'NIN EN ALT LİMİTİ BİN 500 LİRA OLACAK
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Çorum\'daki programlarının ardından geldiği Amasya\'da bir düğün salonunda iftar öncesi sivil toplum örgütleri, muhtarlar ve iş adamlarıyla buluştu. CHP lideri burada yaptığı konuşmada bin 500 TL\'nin emekli aylığının en az limiti olacağını belirterek, \"Şuan Türkiye’de 1 milyon 644 bin emeklinin, emekli aylığı bin 500 liranın altında. Allah aşkına madem ramazan sofrasındayız. Ayda 500-600 lira ile hangi emekli geçinir. Hangi ülkeye siz barışı, huzuru getirebilirsiniz. Diyosunuz ki \'ayda 500, 600, 800 lira alan emekli siyaseti düşünsün\'. Ya, nasıl düşünecek? Aybaşına kadar ben evi nasıl geçindireceğim, onun birinci problemi bu, birinci sorunu bu, peki ne olmalı asgari emeklilik aylığında da bir taban olmalı. Ne kadar, en az bin 500 lira taban olmalı, en az bin 500 lira vermek zorundasın. Biz, \'emekliye iki maaş ikramiye verelim, Ramazan ve Kurban bayramında\' dediğiniz, zaman kıyamet koptu. Halbuki paranın dolaşım kanalları değişiyor. Bin 500 lira emekli aylığı en alt limit olacak. Ramazan ve Kurban Bayramı’nda ikramiye aldığında ne yapacak. Ev mi? daire mi alacak? Yok, arkadaş ya, ne yapacak kahvede oturacak, parayı harcayacak. Esnaf kazanacak, bakkal kazanacak, bunlar kazanacak. Buna rağmen halen beklentilerimiz yerine gelmiş değil, ama bunları yapmak zorundayız. Bunları gerçekleştirmek zorundayız. Çiftçi üretiyor, çiftçi kaybettiğinde hepimiz kaybederiz. İki Trakya büyüklüğünde alan ekilmiyorsa, bu hepimizin ortak sorunu olmak zorundadır. Konya’dan küçük bir devletin yıllık tarım ihracatı 185 milyar dolar, peki devasa Türkiye’nin ihracatı ne kadar tarım da, 17 milyar dolar. Peki niye oluyor böyle toprak mı yok ? Var. Çiftçi mi yok? Var. Güneş mi yok? Var. Su mu yok? Var. ne eksik ? Ben size söyleyeyim. Namuslu siyaset eksik, eksik olan bu, namuslu siyaset\" dedi.
HÜKÜMET GEÇİCİ
Öfkeyle devlet yönetilemeyeceğini ve hükümetin geçici olduğunu söyleyen Kılıçdaroğlu, \"Akılla devleti yönetmek zorundayız, öfkeyle devlet yönetilmez. Kinle devlet yönetilmez ya da kavgayla devlet yönetilmez, devlet akılla yönetilir. Devletin temeli nedir? Liyakattir. Yani adalettir. Adalet, devletin temeli yani mülkün temeli. Devletle, hükümet farklı kavramlardır. Devlet ayrıdır, bakidir. Hükümet geçicidir. Bugün var, yarın seçim olur, başka bir hükümet alır. Devlette liyakat esası vardır. Siyasette liyakat yoktur. Ne demek diyeceksiniz, Şu demek. Devlette en küçük memur, unvanı şeftir. Şef olmanız için üniversite mezunu olmanız lazım. Sınava girip, şeflik sınavını kazanmanız lazım. Müsteşar olmanız içinde 12 yıl devlette çalışmanız lazım ve bunun belli bir miktarı üst düzey yönetici olmanız lazım. Peki siyaset? Başbakan ve Bakan olmak için iki şey lazım; savcılıktan temiz kağıdı, bir de ilkokul diploması o kadar, Başbakan olabilirsiniz. O nedenle devleti, hükümeti ayırmamız lazım. Hükümet devlet olmak için gelmez, devlet olmak için gelirse orada demokrasi olmaz. Hükümet liyakat esasına göre konuşlanmış bir devleti yönetmek üzeredir\" diye konuştu.
SEÇİME ALMANYA ÖRNEĞİ
Seçimlerde Almanya\'yı örnek veren Kılıçdaroğlu, \"Almanya’da seçimler oldu. Aylarca hükümet kurulmadı. Hiçbir işadamı çıkıp \'hükümet kurulmadı biz ne olacağız?\' diye düşünmedi. Niçin, devlette liyakat esası var, herkesin işi var, herkes kendi görevini yapıyor. İş adamının da, memurun da, sanayicinin de her şeyi işi tıkır tıkır çalışıyor. Gidip birisine yalvarmaya, yakarmaya, \'acaba bu işim olacak mı? Olmayacak mı?\' diye düşünmeye gerek yok. Her şey yürür, tıkır tıkır yürür. 4 ay mı kurulmadı, 5 ay mı kurulmadı, hemen bir daha erken seçim kimsenin aklına gelmedi. Demek ki devlette liyakat çok önemli ve bunları sağlamak zorundayız\" diye konuştu.
ŞEHİT AİLESİNİ ZİYARET EDEREK, AMASYA’DAN AYRILDI
Kılıçdaroğlu, konuşmasının ardından Irak\'ın kuzeyinde, bölücü terör örgütü PKK mensuplarıyla girdiği çatışmada şehit olan 3 askerden biri olan Piyade Uzman Çavuş Sercan Koç\'un Gümüşhacıköy’deki babası İzzet ve annesi Naciye Koç’a taziye ziyaretinde bulundu. Kılıçdaroğlu, ziyaretinden sonra karayolu ile Merzifon ilçesine geçti. Kılıçdaroğlu, ardından havayoluyla İstanbul’a harekat etti.
FOTOĞRAFLI