Politika

Kılıçdaroğlu’ndan OVP eleştirisi: Hedefledikleri vergi tahsilatındaki artış yüzde 73; vatandaşın vergi yükü olağanüstü artacak

07 Eylül 2023 20:28

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Orta Vadeli Program ile ilgili, “2024’de hedeflenen enflasyon yüzde 33, ama diğer tarafta hedefledikleri vergi tahsilatındaki artış yüzde 73. OVP’ye göre, vatandaşın vergi yükü olağanüstü artacak. KKM’nin bugüne kadar bütçe ve TCMB’ye yükü 900 milyar lirayı aştı. 2024’de devletin bütçeden yapacağı yatırım harcamalarının 788 milyar lira olduğu düşünüldüğünde, KKM’nin sebep olduğu yük ve tahribat daha iyi anlaşılabilir. 2023’de yüzde 108 artan bütçenin faiz ödemeleri, 2024’de yüzde 94 artacak” dedi. 

2024-2026 dönemine ilişkin enflasyon, istihdam, büyüme gibi temel makro ekonomik hedeflerin yer aldığı Orta Vadeli Program (OVP) kamuoyuna açıklandı. OVP ile ilgili sunum yapan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, "Bu yıl sonu için enflasyon tahminimiz yüzde 65. 2026'da enflasyonda yüzde 8,5'lik bir oranla tek haneli enflasyonu hedefliyoruz" diye konuşmuştu.

Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan da ekonomiye ilişkin yaptığı konuşmada, “Sıkı para politikasının desteğiyle enflasyonu yeniden tek haneye düşürecek, cari işlemler dengesini iyileştireceğiz” demişti.

TIKLAYIN - Ekonomi yönetimi OVP'nin detaylarını anlattı: Enflasyonla mücadeleye katkı verici bir çerçeve içinde şekillendirilmiş durumda

TIKLAYIN -  Ekonomistler OVP’yi nasıl değerlendirdi?

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu ise açıklanan OVP'de hedeflenen vergi tahsilatındaki artışın yüzde 73 olduğuna dikkat çekerek, vatandaşın vergi yükünün artacağını belirtti.

X hesabından OVP'ye ilişkin eleştiriler getiren Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:

“Önümüzdeki üç yılı (2024-2026) kapsayan Orta Vadeli Program (OVP) nihayet açıklandı. Ama yine, ‘dağ fare doğurdu.’ Bir ekonomik programın başarısı programın ‘teknik kalitesine’, ‘uygulayıcıların liyakatine’ ve ‘siyasi sahiplenmeye’ bağlıdır. Son ikisinden başlarsak; uygulayıcıların hali ortada… Cumhuriyetimizin 100’üncü Yıldönümü 2023 için, 2011’de sözler verdiler. Türkiye ilk 10 ekonomi arasına girecek. Milli Gelir 2 trilyon dolar; fert başına gelir 25 bin dolar, ihracat 500 milyar dolar olacak. İşsizlik yüzde 5’e düşecekti. Bunları devletin 10. Kalkınma Planına resmi hedef olarak da yazdılar. Şimdi getirdikleri OVP ile 2026’ya kadar, bu hedeflerin yanına bile yaklaşamıyorlar. Ama 2023 hedeflerinin neden ıskalandığına dair OVP ’de tek bir izahat yapmıyorlar; milletten özür dilemiyorlar. Çünkü ortada 2023 hedeflerini sahiplenen samimi bir siyasi irade hiç olmadı. Aynı siyasi iradenin şimdi getirdiği OVP’ye göre Türkiye; ilk 10 ekonominin uzağında kalmaya, buna karşın dünya enflasyon şampiyonlar liginde oynamaya devam edecek.

“Yerel seçimlerden sonra daha yüksek faiz ve vergi yükü yolda”

OVP’nin teknik tarafına gelirsek, burada da izaha muhtaç ciddi sıkıntılar var. Saray Hükümeti önümüzdeki üç yılda ‘Türkiye’nin potansiyel büyümesinden çok da taviz vermeden, enflasyonu üç yılda yüzde 65’lerden yüzde 8,5’e indireceğim’ sözünü veriyor. Peki, bunu nasıl yapacak?  OVP ’deki bu büyüme ve enflasyon hedeflerinin beraberce sağlanması, iç talebin ciddi şekilde baskılanması ve dış talepten büyümeye ciddi bir katkı gelmesiyle ancak mümkün. 2024’de yurtiçi talepten büyümeye gelen katkının, 2023’e göre, yarı yarıya düşeceği anlaşılıyor. Perşembenin gelişi, Çarşambadan bellidir. Yerel seçimlerden sonra, daha yüksek faiz ve vergi yükü yolda.

TIKLAYIN - Orta Vadeli Program açıklandı | Cevdet Yılmaz: Bu yıl sonu için enflasyon tahminimiz yüzde 65

TIKLAYIN - Erdoğan: Orta Vadeli Programda uygulayacağımız politika sepetiyle, enflasyon sorununu ülkemizin gündeminden kaldıracağız

“Önümüzdeki üç yılda da büyüme iç talep ağırlıklı olacak”

Diğer taraftan OVP’ye göre gelecek üç yılda net ihracatın büyümeye katkısı son derece sınırlı. Yani önümüzdeki üç yılda da büyüme iç talep ağırlıklı olacak. Peki, bu büyüme kompozisyonuyla, enflasyon tek haneye nasıl düşecek? OVP’nin dolar kuru tahminleriyle de enflasyon hedefleri uyumlu değil. OVP’ye göre 2024’de Amerikan Doları, TL’ye karşı yüzde 54 değer kazanacak. Yani TL pul olmaya devam edecek. TL’nin değeri pul olurken, enflasyon yüzde 65’lerden, yüzde 33’e nasıl düşecek? 

TIKLAYIN - Bakan Şimşek: Bundan sonra ücret düzenlemeleri hedef enflasyona göre yapılacak

“KKM’nin bugüne kadar bütçe ve TCMB’ye yükü 900 milyar lirayı aştı”

Saray hükümeti yine selden kütük kaçıracak. Ekonomide işlediği tüm günahların vebalini milletin sırtına yıkacak. 2024’de hedeflenen enflasyon yüzde 33, ama diğer tarafta hedefledikleri vergi tahsilatındaki artış yüzde 73. OVP ’ye göre vatandaşın vergi yükü olağanüstü artacak. KKM’nin bugüne kadar bütçe ve TCMB’ye yükü 900 milyar lirayı aştı. 2024’de devletin bütçeden yapacağı yatırım harcamalarının 788 milyar lira olduğu düşünüldüğünde, KKM’nin sebep olduğu yük ve tahribat daha iyi anlaşılabilir. 

“2023’de yüzde 108 artan bütçenin faiz ödemeleri, 2024’de yüzde 94 artacak”

‘KKM olmasaydı bütçenin faiz yükü ne olurdu?’ diyenler, bir zahmet OVP ’de faiz giderlerindeki patlamaya da bir baksın. 2023’de yüzde 108 artan bütçenin faiz ödemeleri, 2024’de yüzde 94 artacak. Tüm bu yıkıma sebep olanların şimdi çıkıp ‘sorun ekonomik değil, psikolojik’ demesi ise siyasetin değil, olsa olsa tıbbın konusudur. Ne de olsa olmadığı halde kendini ‘ekonomist’ zannedip, bir de ‘faiz sebep, enflasyon netice’ diyerek, durduk yere ülkeyi perişan etmenin başka bir izahı olamaz.”

Merkez Bankası Başkanı Erkan: Dezenflasyonun tesisi için ne gerekiyorsa yapmaya hazırız

Cevdet Yılmaz, 2024-2026 dönemini kapsayan OVP kapsamında yerli ve yabancı ajansların temsilcileriyle bir araya geldi. Burada konuşan TCMB Başkanı Hafize Gaye Erkan da kur artışının geçişkenliğinin, enflasyon beklentilerinin çıpalanmadığı dönemlerde daha yüksek olduğunu belirtirken, "Şu anda da böyle bir geçiş döneminden geçiyoruz. Fakat kararlı şekilde sürdürdüğümüz sıkılaştırıcı para politikasının 2024 yılında meyvelerini vermesiyle, iç talebin arza daha yakın seviyeye geleceğini ve enflasyon beklentilerini kontrol altına alacağını öngörmekteyiz." değerlendirmesinde bulundu.

Enflasyon tahmininin resmi olarak değişmediğini de aktaran Erkan, "Bununla birlikte fiyatlama davranışlarında ağustosta ölçülen bozulma, petrol piyasasından kaynaklanan baskıların daha güçlü ve uzun süreli etkili olacağının belirginleşmesi, enflasyonun üst bandının da üstünde seyretme ihtimalini artırdı. Sonuç olarak OVP için yukarı yönlü riskleri dikkate alan bir tahminle çıkmanın daha doğru olacağına karar verdik." dedi.

Erkan, parasal sıkılaşma sürecinin devam edip etmeyeceğine ilişkin sorular üzerine de sözlerini şöyle sürdürdü:

"Son dönemde sıkça altını çizdiğimiz gibi TCMB olarak tüm araçlarımızla parasal sıkılaştırma sürecine enflasyonda belirgin bir iyileşme sağlanana kadar devam edeceğiz. Bir taraftan da sadeleştirme sürecini devam ettirerek Türk lirasını güçlendirecek adımları atmaktayız. 2024 yılında dezenflasyonun tesisi için ne gerekiyorsa yapmaya hazırız. Bu bağlamda, fiyat ve miktar ayarlamalarının tümü zamanında ve etki analizleri ışığında devreye sokulacaktır. Bütüncül bir yaklaşımla parasal sıkılaştırmaya gerektiği ölçüde gerektiği zaman devam edeceğiz."

Rezerv biriktirmeyi sürdürdüklerine de işaret eden Erkan, "KKM düzenlemesi, aslında sadeleştirme sürecinde hedefimizin Türk lirasına güç kazandırmak olduğunun göstergesi. Yani daha çok Türk lirasına geçişi sağlamaktır ve onun enflasyon beklentilerine daha uyumlu hale gelmesini sağlamak için atılmış bir adımdır. Mevduat faizlerinin de bu adımla yukarı çıktığını gözlemliyoruz, Sakin ama kararlı bir strateji ilerleyeceğiz KKM'de. Geçiş sürecindeyiz. Burada hepimizin Türk lirasına sahip çıkması, bu geçiş hızını artırmamıza yardımcı olacaktır. Türkiye'ye olan iştahın yüksek olduğunu ve tahvil piyasasında yabancı yatırımcı artışını aşikar bir şekilde beklediğimizi öngörmek doğru olur." değerlendirmesinde bulundu.

Erkan, dezenflasyonun birinci öncelikleri olduğunu ve bundan taviz vermeyeceklerini belirterek, "Sistemin de Türk lirasına dönme hızını sert düzeltmelere yol açmadan, sakin, kararlı, kademeli bir şekilde yapacağız. Türk lirası enstrümanlarını tasarruf aracı olarak benimsemek, Türk lirasına sahip çıkmaktır. Bu da hepimizin görevidir. Sizin de burada etkiniz fazladır." dedi.

"OVP döneminde dijital Türk lirası çalışmalarımızı tamamlamayı planlıyoruz"

Dijital para çalışmalarına ilişkin de bilgi veren Erkan, "Dijital Türk lirası ile ilgili birinci farz çalışması 2022'de başladı. Geçtiğimiz aylarda sonlandı. Şu anda ikinci faz hazırlıklarımız sürüyor. Birinci fazdaki çalışmalarımıza dair bulgularımızı yakın dönemde bir rapor olarak yayınlayacağız. OVP döneminde dijital Türk lirası çalışmalarımızı tamamlamayı planlıyoruz. Teknoloji açısından aslında bir vizyonu anlatmak istersem bu kapsamda dijital paranın yanı sıra dijital para teknolojilerinin ihracı da söz konusu olabilir. Ülkemizin bu anlamda hem donanım hem de yazılım ihraç edebilmesi mümkün olabilecektir." ifadelerini kullandı.

Erkan, Dünya Bankası tarafından duyurulan desteği de değerlendirerek, bu kaynağın, sektörel ve bölgesel çeşitlilik için çok önemli olduğunu söyledi.