CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, bugün; Hacı Bektaş Veli Anma Törenleri ve Kültür Sanat Etkinlikleri kapsamında bulunduğu Nevşehir’in Hacıbektaş ilçesinde Hacı Bektaş-i Veli’nin türbesini ziyaret ederek dua etti.
CHP Lideri Kılıçdaroğlu daha sonra Hacı Bektaş-i Veli’nin türbesini ziyaret ederek dua etti, Nilgün ve Sırrı Bektaş Müze ve Sanatevi açılışına katıldı.
CHP Lideri Kılıçdaroğlu'nun konuşmasından satır başları:
“Hacı Bektaş Ocağı, bir aydınlanma, bir eğitim ocağıdır çünkü kişi akıl ile yükselir, bilgi ile büyür. Bilgi ile büyüyen insan, topluma sağlıklı, huzurlu bir gelecek hazırlar.
Hacı Bektaş’ın öngördüğü adalette; ama, fakat, ancak, lakin ile başlayan ve adaleti ve adalet arayışını daraltan, erteleyen veya ertelettiren, adaletin gücünü ve etkisini azaltan bahane ve gerekçelere yer yoktur. Daha önce İstanbul’da yaptığım bir konuşmada da ifade etmiştim; Bir ülkede adalet varsa onun etrafında biliniz ki hukukun üstünlüğü, denetlenebilirlik, hesap verebilirlik, can ve mal güvenliği, şeffaflık, eşitlik, kadın-erkek eşitliği, çocuğun üstün yararı, liyakat, özgürlük, hakça bölüşüm, emeğin üstünlüğü, nitelikli ve kaliteli eğitim, insan ve doğa hakları vardır.
Bugün, Hacı Bektaş-ı Veli’nin söylediklerinden çok uzaktaysak, o güzellikleri nerede yitirdiysek onları arayıp bulmalıyız. Belki kaçınılmaz olarak şu soruyu da kendimize sormalıyız: 13’üncü yüzyılda İslam coğrafyasında yaşanan mucize, neden bugün kendini korkunç bir karanlığa bıraktı? 700 yıl önce robotik alanını kuran El Cezerî’yi, matematikte Harezmi’yi, astronomide Ali Kuşçu’yu, coğrafyada İbn-i Batuta’yı yetiştiren İslam dünyasında, bugün her dört kişiden biri okuma-yazma bilmiyor. Bir zamanlar bilimin, felsefenin açıkça tartışıldığı, düşünce özgürlüğünün çok geniş olduğu koca bir coğrafyada, bugün insanlar düşünceleri yüzünden işkence görüyor, hapse atılıyor, öldürülüyor, neden?
Birleşmiş Milletler Arap Kalkınma Teşkilatı raporuna göre, sadece Arap dünyasında kadınların yarısı okuma-yazma bilmiyor, neden? O zaman bugün, yaşadığımız tabloyu hep birlikte sorgulamalıyız. Aksi halde ülkemize de insanımıza da insanlığa da hizmet etmiş olmayız. Oysa Hacı Bektaş-ı Veli 13’üncü yüzyılda, ‘Kadınları okutunuz’ der. Kadın-erkek eşitliğini savunur ve döneminde Hatun Ana, yani Kadıncık Ana, önderliğinde kurulan -ki bu dünyada bilinen ilk kadın örgütlenmesidir- Anadolu Bacıları Teşkilatı’nın kurulmasına büyük destek verir. İşte Hacı Bektaş-ı Veli ve diğer Anadolu erenleri, bu ilkeleri dillendirerek Anadolu ve Balkanlar’daki aydınlatmayı başlatmışlardır. Çünkü onlar, ellerinde kılıç değil, aydınlanma meşalesi taşımışlardır.
Bu duygu ve düşüncelerle insanlığın en güzel temsilcilerinden Hacı Bektaş-ı Veli’yi rahmetle anıyor, Anadolu’yu bize yurt yapan, bu toprakları bir bilgelik bahçesine dönüştüren, bizlere saklı yolları ve derin suları gösteren bütün erenlerimizi, velilerimizi, mürşitlerimizi, pirlerimizi, dervişlerimizi bir kez daha minnetle yad ediyorum. Bize bu ülkede, özgür bir şekilde, onurumuz ve şerefimizle yaşama imkânı veren başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere bütün kahramanlarımıza, şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyor, gazilerimize şükranlarımı sunuyorum."
(Anka)