T24 - CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Türkiye'nin iyi yönetilmediğini, bir kaos ortamının olduğunu ve kimin ne yaptığının belli olmadığını öne sürerek, ''Sayın Başbakan'ın bir an evvel bir açıklama yapması lazım. Ülkeyi yöneten o'' dedi. CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin de "Bu celp Başbakan'a çıkarıldı" yorumunda bulundu.
DİSK'in 14. Genel Kurulu'na katılan Kılıçdaroğlu, buradan ayrılırken gazetecilerin sorularını cevaplandırdı.
Bir gazetecinin ''Konuşmanız sırasında size Tansu Çiller'in tutuklandığı notu geldi. Neler söyleyeceksiniz?'' demesi üzerine Kılıçdaroğlu, ''Daha sonra o notun yanlış olduğu söylendi'' dedi.
''MİT'in Hatay Bölge Müdürü tutuklandı. Neler söyleyeceksiniz? Devlet içinde savaş mı var? Bu kriz nereye gidiyor?'' diye sorulan Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:
''Bizim bu aşamada yorum yapma şansımız yok. Sadece şunu söylüyorum; ülkenin iyi yönetilmediğini artık herkes biliyor, herkes görüyor. Sayın Başbakan aciz konumda. Ne yapacağı konusunda karar veremiyor. Görüşmeler üst üste devam ediyor. Sayın Cumhurbaşkanı olayın bir tarafında, Başbakan olayın bir tarafında, Genelkurmay Başkanı olayın bir tarafında. Bu ülkede neler oluyor? Bilmediğimiz neler var? Bir iç hesaplaşma mı var? Bir kavga mı var? Yoksa gerçekten ortada suçlular mı var? Bunların hiç biri belli değil. O nedenle Türkiye'nin bu kaos ortamından çıkması için sayın Başbakan'ın bir an önce oturup bir basın toplantısı yapması lazım. Olayları halka anlatması lazım.''
''Herkes bunu açık açık dile getirmiyor ama cemaat ile hükümet arasında kılıçlar çekildi iddiası var. Siz bu değerlendirmeye ne diyorsunuz?'' sorusuna da Kılıçdaroğlu, ''Elimizde herhangi bir bulgu yok arkadaşlar. Bulgu olmadan yorum yapmak, konuşmak doğru olmaz'' yanıtını verdi.
Gürsel Tekin: Bu celp Başbakan'a çıkarıldı
CHP Genel Başkan Yardımcısı Tekin, ''Bu celp Başbakan'a çıkarıldı'' açıklamasında bulundu. Tekin KCK soruşturması kapsamında özel yetkili savcı Sadrettin Sarıkaya 4 MİT'çi hakkında yakalama kararı çıkartmasını, 'Bu celp Başbakan'a çıkarılmıştır' sözleriyle yorumladı.
Umut Oran: Yargı, nereyekadar gidilecekse gitmeli
Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) Müsteşarı Hakan Fidan’ın savcılık tarafından ifadeye çağrılması sonrasında hükümetin yasa değişikliği hazırlıklarını eleştiren CHP İstanbul Milletvekili Umut Oran, "Bugüne kadar özel yetkili mahkemeler iktidarın borusunu öttürdü. Şimdi soruşturma sırası kendilerine geldiği zaman alelacele yeni bir yasa değişikliği getiriliyor. Ne MİT Müsteşarı, ne TSK, ne de Başbakan. Yargı, nereye kadar gidilecekse gitmeli" dedi.
Sıra kendi yetiştirdiklerine gelince konuşuyorlar
MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ın İstanbul Cumhuriyet Savcılığı tarafından ifade için çağrılmasını da değerlendiren Oran, hükümetin yanlı davrandığını söyledi. Türk Silahlı Kuvvetleri’nin komuta kademesinin 3 yıldır sorgulandığını, Genelkurmay Başkanı’nın tutuklandığını kaydeden Oran, sözlerine şöyle devam etti:
"Hükümet bu konuyla ilgili ağzını açmadı, hiç yorum yapmadı. Kendi atadığı, kendi yetiştirdiği bir kişiyi MİT’in başına getirdi. O kişiyi getirmek için birtakım kural dışı, sistem dışı uygulamalar yaptı. Bir anlamda kılıfına uydurdu ve o kişiyi MİT Başkanı yaptı. Şimdi sıra ona geldiği zaman herkes konuşuyor. Yeni yasalar çıkarılmaya çalışılıyor. Böyle bir çifte standart anlayışı olabilir mi? TSK mensupları suçları daha tam olarak tespit edilmeden sorgulanıyor, tutuklanıyor. Amirallerimizin 3’te 2’si tutuklu. Hava Kuvvetleri öyle. Biz bir de terörle mücadele ediyoruz. MİT ile ilgili bir şey olduğunda kılıfına uydurmak için yasalar çıkarmaya çalışıyorsun."
’Terör örgütünün başı da Sayın Başbabakan'
Özel yetkili mahkemelerin kaldırılması gerektiğini yıllardır söylediklerini aktaran Umut Oran, şunları kaydetti:
"Bugüne kadar özel yetkili mahkemeler iktidarın borusunu öttürdü. Şimdi soruşturma sırası kendilerine geldiği zaman alelacele yeni bir yasa değişikliği getiriyor. Türk Silahlı Kuvvetleri, emniyet, MİT hepsi bizim göz bebeğimiz. Bunlar arasında ’o benim adamım, bu senin adamın’ anlayışı yürütmemek lazım. Genelkurmay Başkanı tutuklu yargılanıyor. Suçu ispat edilmemiş. Bu kişiye ise Başbakan iktidarında görev verilmiş, yetki verilmiş ve beraber çalışmışlar. Bu kişi kalkıp da terör örgütü üyesi olmakla suçlanıyorsa, terör örgütünün başı da o zaman Sayın Başbakandır. Başbakanın da sorgulanması, ifadesinin alınması gerekir. Burada ne MİT Müsteşarı, ne TSK, ne de Başbakan... Yargı, nereye kadar gidilecekse oraya kadar gitmeli. Ama Başbakan TSK’ya yapılana karşı hiç ses çıkarmadan hareket ediyorsa, bir anda kendi atadığı, kendi götürdüğü, kendi hazırladığı bir devlet kurumunun başına atadığı kişiye karşı böyle bir korumacı anlayış yürütüyorsa, onu Türk halkı takdir edecektir. Kaldı ki Başbakan’ın bir sözünü hatırlıyorum. PKK görüşmeleriyle ilgili çok ağır bir ifadede bulundu; ’Böyle bir şey varsa şerefsizdir’ diye, öyle hatırlıyorum. Başbakan o söyledikleriyle tekrar yüzleşecek."