Politika

KILIÇDAROĞLU: "CAMDAN DEĞİL CANDAN KONUŞUYORUM" TOKAT (A.A)

01 Haziran 2011 22:02

-KILIÇDAROĞLU: "CAMDAN DEĞİL CANDAN KONUŞUYORUM" TOKAT (A.A) - 01.06.2011 - CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, ''Saygılı bir insanım ben. Bir kişinin unvanı isterse başbakan olsun, unvanı isterse belediye başkanı olsun, unvanı ne olursa olsun bir kişinin Kemal kardeşinizin karşısına çıkması için üç tane şart lazım. Bir, geçmişi temiz olacak. İki, kul hakkı yemeyecek. Üç, mangal gibi yürek lazım, yüreği olacak'' dedi. Partisinin Tokat mitinginde konuşan Kılıçdaroğlu, alandaki ''Camdan değil, candan dinlemeye geldik'' pankartını okuyarak, ''Eyvallah ben de candan konuşuyorum zaten. Recep Bey gibi camlara bakıp konuşmuyorum, ne yapalım. O inanmadan konuşuyor. Doğruları söylemiyor. Doğruları ifade etmiyor. 2023'ten bahsediyor, eyvallah. İstersen 2050'den bahset. Dilin kemiği yok'' ifadelerini kullandı. Kılıçdaroğlu, şunları söyledi: ''Ben gerçeğe bakarım, Türkiye'ye bakarım. 2,5 aylık Kübra annesinin kucağında açlıktan ölüyorsa o dert benim derdimdir. Ankara'da yan gelip yatanların değil. Biz bu ülkede barışı sağlayacağız. Biz bu ülkede bir çocuğun bile yatağa aç girmediği gül Türkiye'yi kuracağız. Annelerin sabahleyin iki yanaklarından öptüğü, karınları doymuş çocuklarını umutla okula gönderdikleri bir Türkiye istiyoruz. Biz bu ülkede her evde tencerenin kaynadığı, herkesin karnının doyduğu bir güzel Türkiye istiyoruz. Biz güzel Türkiye, özgür Türkiye, çalışan Türkiye, herkesin iş, aş sahibi olduğu Türkiye istiyoruz.'' Kılıçdaroğlu, çiftçilerin kendisinden mesaj beklediğini ifade ederek, ''Çiftçilerimiz mesaj bekliyor 'ne olacak' diye. Çiftçi kardeşlerimiz unutmasın. Onların traktörde kullandıkları mazotun litresini 1,5 lira yapacağım. Bu, Kemal'in sözüdür. Sizin Kemal'in sözüdür. 1,5 lira yapacağım. Bu ülkede çiftçi rahat bir nefes alacak. Onu borçtan kurtaracağım. Elektrik borcunu sileceğim. Rahat bir nefes alacak'' dedi. -''9 MİLYON EMEKLİNİN 9 MİLYONUNDAN DA OY İSTİYORUM''- Alandakilere ''emeklinin durumu iyi mi?'' diye soran Kılıçdaroğlu, ''Samimi söylüyorum, ne zaman kürsüye çıksam, 'emeklinin durumu iyi değildir' desem, hemen kürsüye çıkıyorlar AKP'liler, bir değil, birkaçı birden, 'Efendim diyorlar, siz emekliyi bilmiyorsunuz, emekliyi tanımıyorsunuz, emekliye para verdik, cepleri para dolu, siz haberiniz yok, emekliler yaz tatillerini Kanarya Adalarında geçiriyorlar' diyorlar'' ifadelerini kullandı. -''73 MİLYON YURTTAŞIMIZIN ORTAK PAYDASIDIR ŞANLI BAYRAĞIMIZ''- ''Öğretmenim, atanamadım, şifre mi gerekiyor? Mağdur öğretmenler'' ve ''İthal öğretmen istemiyoruz. Ataması yapılmayan öğretmenler platformu'' yazılı pankartları okuyan Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti: '''Recep Bey size bir söz vermişti 2002'de, 'Atanamayan öğretmen kalmayacak, hepsini atayacağız' demişti. Sözünü tuttu mu? Sözünü tutmadı Recep Bey demek. 'Baba Kemal, sözümüz sözse oyumuz da sözdür, atanamayan öğretmenler'. Benim sözüm söz. Atanamayan öğretmen kavramı kalmayacak. Önce ithal angus getirdiler, sonra ithal koyun getirdiler. Şimdi ithal öğretmene soyunuyorlar. Yakında ithal doktor da getirecekler. Herhalde öyle anlaşılıyor ki bir de yakında ithal oy kullanan adam getirecekler. Yahu bu memleketten ne istiyorsun sen. Bu memleket ve bu yurttaşlar çalışmak istiyor, üretmek istiyor, alın teri dökmek istiyor, kazanmak istiyor, evine helal ekmek götürmek istiyor. Bu yurttaşlar bir arada, barış içinde, kardeşçe yaşamak istiyor. Bir bakın en büyük bölücü kim? Vallahi siz benden iyi biliyorsunuz. En büyük bölücü Ankara'da yan gelip yatan Recep Bey. En büyük bölücü. Recep kalkmış diyor ki 'bayrak üzerinden siyaset yapıyor'. Yahu arkadaş o bayrak hepimizin bayrağı, sadece benim bayrağım değil ki. 73 milyon yurttaşımızın ortak paydasıdır şanlı bayrağımız. Sen kim oluyorsun da o bayrağa dil uzatıyorsun. Bu, şehitlerimize 'kelle' demişti, öyle değil mi? Sanıyor ki ben unuttum. Ben efendilikten dile getirmiyorum. Sen şehitlere 'kelle' dedin Recep bey. Ben de 'onurumuzdur' diyorum onlara. Onun ezberini bozdum, kimyasını bozdum, şifresini çözdüm. İtiraflara başladı, kalktı dedi ki 'benim bakanlarım yolsuzluk yaptı' Allah Allah, bakanları yolsuzluk yapmış. Biz biliyorduk ama birisinin itiraf etmesi lazımdı. Allah büyüktür Recep beye itiraf ettirdi ve dedi ki 'Benim bakanlarım yolsuzluk yaptı'. Siz hiç Türkiye Cumhuriyeti tarihinde bir Başbakan'ın 'benim bakanlarım yolsuzluk yaptı' diye itiraf ettiğini duydunuz mu? Şimdi biz diyoruz ki Allah aşkına itirafa devam et, kim o bakanlar, bir öğrenelim bakalım. Söyler mi, söyler mi? Siz meraklanmayın Kemal kardeşiniz gene sinirlerini bozacak, o gene itirafa başlayacak. İtiraf ettireceğim ona. Hiç merak etmeyin siz.'' Ahi geleneğinden gelen esnafa da seslenen Kılıçdaroğlu, ''Aile sigortası çıktığı zaman en çok sen yararlanacaksın. O kadıncağız alacak, çoluk çocuğunu senin dükkanına gelecek. Önce senin dükkanından alış veriş yapacak. Sen ona güleryüz göstereceksin. O sana hizmet verecek, esnaf ona hizmet verecek ama onun yoksulluğunu kimse bilmeyecek. Çünkü bizim inancımızda da felsefemizde de sağ elin verdiğini sol el görmeyecek. Onu onurlu bir dille yapacağız, esnaf kazanacak, toptancı kazanacak, sanayici kazanacak, Türkiye kazanacak'' dedi. ''Sabah kalkıyor Kılıçdaroğlu, gazete okuyor Kılıçdaroğlu, Allah bilir roman okuyor Kılıçdaroğlu, film seyrediyor Kılıçdaroğlu, gece uyuyor Kılıçdaroğlu, bir sürü laf ediyor, küfrediyor gene Kılıçdaroğlu'' diyen Kemal Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti: ''Diyorum ki çıkıyordun, diyordun ki 'ben efeyim, ben yiğidim, ben adam gibi adamım' eyvallah, eyvallah. Gel arkadaş, senin isteğin televizyon kanalında, senin istediğin gazetecilerle, sen bana soru sor, ben cevaplayayım. Ben de sana soru sorayım, sen cevap ver. Bakalım, millet görsün. Recep Bey, onun istediği televizyon kanalında, onun istediği gazetecilerle Kemal kardeşinizin karşısına çıkabilir mi, çıkabilir mi, çıkabilir mi? Bu taraf herhalde 'çıkabilir' diyecek. Recep Bey, Kemal kardeşinizin karşısına çıkabilir mi, çıkabilir mi? Mümkün değil diyorsunuz, niye çıkamaz? Ben karate kursuna gitmedim, boksör değilim, okumuş yazmış adamım, onun deyimiyle Kemal efendiyim, efendi insanım ben, kimseye hakaret etmem, kimseye küfür etmem, benimle aynı dünya görüşünü paylaşmasa bile herkese saygı duyarım. Saygılı bir insanım ben. Bir kişinin unvanı isterse Başbakan olsun, unvanı isterse belediye başkanı olsun, unvanı ne olursa olsun bir kişinin Kemal kardeşinizin karşısına çıkması için üç tane şart lazım. Bir, geçmişi temiz olacak. İki, kul hakkı yemeyecek. Üç, mangal gibi yürek lazım, yüreği olacak. Arkadaşlar hatırlattılar dediler ki (Tokatlılar kadar yüreği olacak) dediler. Peki size bir soru, korkak adamdan Başbakan olur mu? Korkak adamdan parti lideri olur mu? Onun için diyorum 12 Haziran'da sandığa giderken korkmayan, hesap veren, hesap vermeyi namuslu görev kabul eden, halka hesap verirken onuruyla veren bir Başbakan adayı seçin, halkın iktidarını kurun.''