Kılıçdaroğlu'nun grup toplantısında konuşmasından satır başları:
"Dün 6 Mayıs'tı. 3 fidanımızı dar ağacına gönderdiğimiz tarih. Onlar sadece bağımsız Türkiye dedileri. Bütün halkı kucakladılar. Halkın çıkarlarını sonuna kadar savundular. İdam sehpasına giderken kararlıydılar, bağımsız Türkiye diye haykırdılar. 3 fidanımıza Allah'tan rahmet diliyorum."
"Galatasaray'ımız şampiyon oldu, onları yürekten kutluyorum. Şampiyonluğu kutlamak için güle oynaya Taksim'e çıktılar. Hiç bir şey olmadı. Herkesi kucakladılar. VE AK Parti'nin Valisi yeniden konuştu; az sayıda kişi az bir süre kalmış. Sayın Vali kusura bakma ama o çukurdaki kişi sensin. Devletin valisi olmak ayrı iktidarın valisi ayrı."
"Taksim'de 1 yıl önce 1 Mayıs kullandı tek bir kişinin burnu kanamadı. Köprülerin kanatları açıldı vakup metro durduruldu. Ne oluyor, resmi bir bayram kutlanıyor. Orantılı güç kullanıyorlarmış, peki nasıl orantılı ki insanlar yoğun bakımda. Diktatörden talimat geldi, bayram orada kutlanmayacak diye. AİHM daha önce de açıklamıştı; gösteri yerini belirlemek de gösteri ve yürüyüş yapanların hakkıdır. Biz şiddete her zaman karşıyız. Ben düşüncemi açıklarken güvenlik kuvvetleri de beni korumak zorunda."
"Bugün 1000'i aşkın beyaz et işçisi işsiz. Neden battı biliyor musunuz? Devletten alacağını alamadı. Şeker Piliç'in Ocak 2010 tarihi itibariyla 21 milyon lira alacağı var. Alamadığı için battı. Batıran bu devlet, batıran Recep Tayyip Erdoğan.. Sektörün beyaz et üreticilerinin toplam devletten alacağı 350 milyon lira. Bırakın batsınlar diyor, nasılsa dışarıdan geliyor diye. Bir ülke üretirse güçlü olur. Siz üreten değil tüketen bir toplumdan yanasınız. Hangi uygar çağdaş devlette devlet özellikle bir politika üretir? Bizim devletimiz yapıyor işte."
'Senin çocukların askere gitmez, ama biz gideriz'
"Bugünlerde konuşuluyor, askerlik kısalacakmış. O proje kime aitti, CHP'ye aitti. O zaman Erdoğan 'Siz askerliği kısaltacaksınız ama askere kim gidecek' diyordu. Anladık senin çocukların askere gitmez ama biz gideriz merak etme."
"Suriye'de siviller ölüyor ve bugün yaşanan tablonun sorumlulardan birisi de Recep Tayyip Erdoğan. Bir apartmanda yangın çıkarsa siz yangını söndürmek yerine benzin dökerseniz olacağı budur. Suriye'nin bugünkü halinin sebebi Erdoğan'dır ve onun çapsız Dışişleri Bakanı'dır. Koskoca Türkiye birilerinin oyuncağı olmuş durumda. Sana soruyorum Recep Tayyip Erdoğan, bir gün para verdiğin silah verdiğin insanlar gelir senin karşına dikilir."
'Adamsan donanmaya binip Gazze'ye git'
"Egemen güçlerin Ortadoğu'daki taşeronu haline geldik. Akçakale'de bir polisimiz şehit oldu hesap veren var mı? Kimyasal silah kullanıldı deniyor? Açıklama geldi Kimyasal silahı muhalifler kullandı diye. Öyle bir noktaya geldi ki Allah'ın yardımıyla Esad gidecek diyor. Onun sözleri sonrası İsrail jetleri Suriye'yi bombaladı. Senden hiç vicdan yok mu? İsrail'in jetleri kalkıyor Suriye'deki müslümanları bombalıyor ve Recep Tayyip Erdoğan da bunu Allah'ın takdiri olarak millete sunuyor."
"Ne diyordu? "Gazze'ye gideceğim" diyordu. Talimat geldi "önce Amerika'ya gel, sonra Gazze'ye gidersin," ne dedi "Basşüstüne" dedi. Bizim başbakana böyle bir üslup kullanılmasını eleştiren de benim. Çünkü ben bunu içime sindiremem, ama o sindirdi "emredersiniz" dedi. Hani Gazze'ye yardım gönderecekti. Gönderdi mi? Hadi bakalım adamsan git bakalım Gazze'ye, nasıl gideceksin? Ne demiştim 'yalancıdan Başbakan olmaz'"
Anayasa açıklaması
"Bütün olayları yakından izliyorum, milletvekili arkadaşlarım her yerde var. Trabzonda'da var, Şanlıurfa'da da var. Her şeyi yakında izliyoruz. Türkiye'nin içinde bulunduğu açmazları da yakından izliyoruz. Anayasaya kısaca değinmek istiyorum. anayasa konusunda biz halka şu sözü verdik. CHP iktidar olduğunda özgürlükçü, dekomratik, güçler ayrılığı ilkesini güçlendiren bir anayasa için size söz veriyoruz dedik. Seçimler bitti, anayasa uzlaştırma komisyonu oluşturuldu. biz de 3 milletvekili arkadaşımızı görevlendirdik. Oturduk mutabakat protoklü hazırladık. yüzde 100 anlaşma sağlnamayan bir amdde anayasaya giremez dedik. Yapılan görüşmelerde bize çok eleştiri geldi, neden AKP ile anayasa komisyonunda aynı masaya oturdunuz diye? Ama bizim sözümüz vardı, oturduk masaya AKP'nin maskesini indirdik."
"Temel haklar ve özgürlük konusunda şu öneriyi yaptık: Kişinin etnik kökeni ne olursa olsun eşitti. Kim karşı çıktı? AKP karşı çıktı, kim önerdi? CHP... Anayasa konusunda en son eleştireceğinzi parti CHP'dir. Eşitliği demokrasiyi özgürlüğü her ortamda savunan parti CHP'dir."
""Bir cinsiyetin üstünlüğünü kaldırmak devletin görevidir" demişiz. ama AKP yine karşı çıktı. Burada bütün kadınlara sesleniyorum, sizi 2. sınıf vatandaş olarak gören AKP'dir. Kadın erkek eşitliğini savunduk, ama AKP diyor ki 'ıııh'. "Onlara hak verilmez, onlar çalışamaz," demişler."
""Özel yaşamın gizliliği, düşünme özgürlüğü, basın özgürlüğü" demişiz, AKP bunu da kabul etmemiş. Ne diyolardı, "biz demokratik bir anayasa yapacağız da CHP engel oluyor." Şimdi maskeleri düştü işte, şimdi konuşamıyorlar. Demokrasi ve özgürlükten yana bir parti var, o da CHP'dir."
"Türk sözcüğüne alerjisi var AKP'nin. Bunu da anayasadan çıkaracaklar. Recep Tayyip Erdoğan, sana bu değişikliği yaptırmayacağım. Kendisine sormuştuk "Sen hangi ülkenin başbakanısın?", niye çıkıp "ben Türkiye Cumhuriyeti'nin başbakanıyım" diyemiyor, çünkü alerjisi var Türkiye Cumhuriyeti'ne. O zaman doktora git kardeşim."
"Biz öneri yaptık. Yüzde 3'ün üstünde oy alan her parti devlet hakkaniyetle yardım yapsın. Kim karşı çıktı? AKP, kim istedi CHP. Çünkü biz demokrasiyi savunuyoruz. Kadınlar daha fazla siyasete girsin demişiz, AKP yine karşı çıktı. Sevsinler sizi adaletinizi ve kalkınmanızı! Size ikinci sınıf yurttaş yapan AKP'ye ders vermek artık kadınların görevidir."
"Çevre hakkıyla ilgili bir öneri getirmişiz. Doğayı olumsuz etkileyecek bir düzenleme yapacaksanız, halka danışın demişiz, AKP yine karşı çıktı. Gözünü rant bürüyen bir adamın çevreyle doğayla bir ilgilis olabilir mi? Demokrasi diyorsan halka niye başvurmuyorsun? Kefenlerinin cebi olsa, oraya para doldurur bunlar."
"Sendika haklarını savunduk her zaman. Kadın erkek arasında eşit temsil ve kadının ilkelerine uygun olarak bir düzenleme yapın dedik. AKP yine karşı çıktı. "Biz demokrasiden yanayız" asla diyemeyecekler artık bir daha. bunlar kapı gibi önünde olacak."
"Kılıçdaroğlu konuşmasında "Temel haklar ve özgürlükler konusunda etnik kökeni cinsiyeti ve cinsel yönelimi olmaksızın bütün yurttaşlar eşittir dedik" ifadesine yer verdi. Fakat CHP'nin anayasa uzlaşma komisyonuna önerdiği kısmı anayasa taslağında 'cinsel yönelim' ifadesi yer almıyor."
'76 milyon yapılan pazarlığı Kandil'den öğrendi'
"Pazarlık masasına oturan sensin, masanın öbür tarafındaki konuşuyor, sen niye konuşmuyorsun? Nereden öğreniyoruz pazarlıkları? AKP'nin Kandil sözcüsünden öğreniyoruz. Bülent Arınç hükümetin sözcüsü, ama bir de Kandil'de sözcüleri var bunların. Karayılan'ın söyledikleri doğru mu değil mi? "Ben dayattım, o da silahların gölgesinde kabul etti" diyor, daha ne desin? Sen esirsin sayın Başbakan, onun için konuşmuyorsun, çünkü ne söyleyeceğini bilmiyorsun. Korkuyorsun, konuşmuyorsun, sözcün Kandil'den konuşuyor. 76 milyon vatandaş gerçekleri Kandil'den öğreniyor. Bu utancın sorumlusu Recep Tayyip Erdoğan. 17 yaşındaki çocuğa gücün yeter, asarsın kesersin, terör örgütüne gücün yetmez ama. Biz böyle bir adama Başbakan demeyiz. Sen bu ülkeye layık değilsin. Sen bu ülkeyi dünyaya rezil ettin, Ortadoğu'da batağa sürükledin. Polis devleti kuruyorsun. Senin gücün 17 yaşındaki bir kıza yeter, hiçbir CHP'liye yetmez. Topunla tüfeğinle gel, gelmezsen namertsin."
"Vatandaş sabah uyanırken" ne olacak bu memleketin hali" diyor. Bu ülkenin garantisi CHP'dir. Medyayı satın alarak CHP'yi susturacağını sanıyor. Türkiye'yi gezeceğiz, biz bu ülkenin bağımzsızlığı için, etnik kimliği ne olursa olsun hiçbir yurttaşımızı ötekileştirmeden kucaklayacağız. Çünkü biz Cumhuriyetin partisiyiz."