Şarkıcı ve oyuncu Keremcem, "Seks hayatımın merkezinde de durmuyor. Bence seks amaçlanacak bir şey değil. Ama erkekler biraz bu kavrama öyle yaklaşıyor. Daha mekanik bir şey gibi... Ben sekse kadın gözüyle bakabiliyorum" dedi. "Erkekleri testosteron yönlendiriyor" diyen Keremcem, "Tabii ben de testosteron dolu bir adamım ama kalbimle düşünüp yaşıyorum" ifadesini kullandı.
Seda Güven'le 9 aylık bir evlilik hayatı yaşayan Keremcem, "Evlenip boşanmak sanki evlilik kurumuna bir saygısızlık gibi geliyor. Bence yürümeyecek bir evliliği devam ettirmek evlilik kurumuna daha büyük bir saygısızlık" görüşünü dile getirdi.
Hürriyet'ten Hakan Gence'nin sorularını yanıtlayan (30 Nisan 2016) Keremcem'in açıklamalarından bazı bölümler şöyle:
Herkesin merak ettiği boşanma hikâyenizle başlayalım. Seda Güven’le apar topar Paris’te evlendiniz. Aşk cümleleriniz manşetleri süsledi. Dokuz ay sonra da ayrılık haberiniz geldi.
- Aslında bizim ilişkimiz sanıldığı gibi apar topar başlamamıştı. Ama evlenmemiz ve boşanmamız basın için sürpriz oldu. Neyse, günün sonunda bana “30’lu yaşlarda evlenip boşanmış bir adam olacaksın” deseler “Yok canım” der, inanmazdım. Ama oldu.
Ne oldu da boşandınız?
- Aşkta, evlilikte, aile ilişkilerinde bir ahenk olması lazım. O ahengi kaybettiğinde ya da geleceğe dair bir ümit görmüyorsan; birbirinize, ilişkinize ve evliliğe daha fazla zarar vermeden kıyıya dönmek lazım. Tabii bu söylediklerimden sonra kimse dokuz ay saygı duyulmamış, emek verilmemiş bir ilişki yaşadığımı sanmasın. Aksine işin o boyuta geçmemesi için biz bazı şeyleri bitirmeye cesaret ettik.
Yaşadığınız şeyler size ne kattı?
- Evliliği çok da büyütmemek gerektiğini öğrendim. Olmuyorsa, olmuyordur! Evlenip boşanmak sanki evlilik kurumuna bir saygısızlık gibi geliyor. Bence yürümeyecek bir evliliği devam ettirmek evlilik kurumuna daha büyük bir saygısızlık.
Evlendiğinizde, ‘O Hayat Benim’ dizisinde Ezgi Asaroğlu’yla birlikte oynuyordunuz zaten... Boşandınız ve Ezgi Hanım’la birlikte oldunuz. Eşinizi Ezgi Asaroğlu ile aldattığınız söylentileri doğru mu?
- Öyle mi görünüyor bilmiyorum ama bu ithamlar böyle kolay yapılmamalı. Bizim Ezgi’yle ilişkimiz, boşanmadan sonra başladı. Biriyle birlikteyken hayatımda başka biri olması mümkün değil. Beni biraz tanıyan herkes bunu çok iyi bilir.
Peki böyle görünebileceğinden korkmadınız mı?
- Korkarak hiçbir şey olmuyor. Hayatta yaptığımız şeyleri diğer insanların nasıl yorumlayacağına dair korkularımızdan kurtulmamız gerek. Gerçek bir tane ve Ezgi’yle ikimiz bunu biliyoruz. O da yeterli.
Ezgi Asaroğlu bir buçuk senedir sette karşınızdaydı. Sonra ne değişti de ona âşık oldunuz?
- Ezgi’yle iki iyi arkadaştık. Sonra bu arkadaşlık sevgililiğe dönüştü. O derin bir kadın. Yetişme tarzı, hayata, olaylara bakışı ve bana yaklaşımında o derinliği hissediyorum.
Sevgilinizle aynı projedesiniz. Evde, sette hep birliktesiniz... Sürekli yan yana olmak bir noktadan sonra sıkmıyor mu?
- Gün içinde sadece kendimize ve arkadaşlarımıza ayırdığımız boşluklar bırakıyoruz. Sadece dizi konuşmuyoruz. Mesela ben resim koleksiyonu, Ezgi de güzel resimler yapıyor. Onlar üzerine tartışıyoruz. Okuduğumuz kitaplar, izlediğimiz filmlerden bahsediyoruz. Birbirimizin hayatına tanık oluyoruz. Ezgi’nin hayatına tanık olmayı seviyorum.
“Sütten ağzı yanan yoğurdu üfleyerek yer” derler. Siz de evliliğe artık uzak mısınız?
- Hayır, hayat sen planlar yaparken başına gelenlerdir. Pişmanlıklarımı bırakalı çok oldu.
Geçen hafta Ezgi Asaroğlu’na “Evliliği düşünüyor musunuz?” diye sordular... Cevabı, “Anı yaşamayı tercih ederim” oldu. Buna bozuldunuz mu peki?
- Bozuldum sandılar ama oradaki bakışım aslında onu takdir etmek içindi. O cevabın altına imzamı atarım.
Peki seks, hayatınızın neresinde duruyor?
- Tabii önemli ama hayatımın merkezinde de durmuyor. Bence seks amaçlanacak bir şey değil. Ama erkekler biraz bu kavrama öyle yaklaşıyor. Daha mekanik bir şey gibi... Ben sekse kadın gözüyle bakabiliyorum.
Kadın ve erkeğin sekse bakış açısındaki fark ne?
- Erkekleri testosteron yönlendiriyor. Tabii ben de testosteron dolu bir adamım ama kalbimle düşünüp yaşıyorum.
Söyleşinin tamamı için tıklayın