Kültür-Sanat

Kavuğun yeni sahibi Şevket Çoruh: Bizim sonumuz da simitçilik sanırım

01 Ekim 2020 10:18

Geleneksel Türk Tiyatrosu’nun simgelerinden olan 'kavuk'un yeni sahibi Şevket Çoruh, “Raşit Rıza lokanta açmış, Hazım Körmükçü seyyar piyangoculuk yapmış, Naşit Özcan piyangocu dükkânı açmış. Bu 'gelenek' değişmezse bizim sonumuz da simitçilik sanırım” dedi.

BirGün^den Işıl Çalışkan'ın haberine göre, Kavuğu geçen günlerde Harbiye Cemil Topuzlu Açık Hava Tiyatrosu’nda düzenlenen özel bir törenle Rasim Öztekin’den teslim alan Çoruh, duygularını, "Aklıma, hayalime gelmeyecek şey başıma geldi. Kavuğu taşıyan isimleri art arda okuyunca bile insanın tüyleri diken diken oluyor" diye anlattı.

"Özel tiyatroların vergi borçlarını sıfırlasalar, sigorta primlerine bir el atsalar..."

Çoruh, "Kavuktan önceki Şevket Çoruh ile sonraki arasında bir fark olacak mı?" sorusuna şöyle yanıt verdi:

"Keşke başkalarının gözünde bir fark yaratsa kavuklu Şevket. Mesela özel tiyatroların vergi borçlarını sıfırlasalar, sigorta primlerine bir el atsalar, açılan ve binbir güçlükle yaşatılmaya çalışılan sahnelere “bir ihtiyacınız var mı?” diye sorsalar... Ama sanmıyorum, o yüzden galiba eskisi gibi devam edeceğim... Sonuçta gelenekselden yola çıktık. Bu işler de mesleğimizin geleneği..."

"Eşyanın değeri şeklinde değil, kimden kime bahşedildiğinde"

Çoruh, kavuk yerine Pişekâr takkesi olduğu yönünde iddialara da şöyle yanıt verdi:

"Tabii ki İsmail Dümbüllü’nün tabutunun üstüne konan kavuğun ustanın ailesinde kalmasından daha doğal bir şey yok. Aile yadigarıdır, saklanmalıdır. Bu devir teslim işi aslında gayet sembolik ve samimi bir şey. Takke olmuş, kavuk olmuş... Eşyanın değeri şeklinde değil, kimden kime bahşedildiğinde... İnsana verdiği sorumlulukta... Gerisi laf-ı güzaf..."

"Kadın ustalarımız da keşke bir gelenek başlatsalar"

Öte yandan Çoruh, kavuğun erkek oyunculara verilmesyle ilgili eleştirilere de, "Bu geleneği başlatan ben olmadığım için bozan da ben olmamalıyım diye düşünüyorum. Kadın ustalarımız da keşke bir gelenek başlatsalar mesela, bu tartışma da son bulsa, ne güzel olur. Düşünsenize, Perran Kutman’ın elinden bir “altın yazma” alıyor genç bir kadın oyuncu... Güzel olmaz mı?" yanıtını verdi.