Kasık fıtığı tedavilerinde erken müdahale çok önemli. Tedavi edilmeyen fıtıklar hayati tehlike yaratabiliyor.
Erkek bebeğiniz karnınızdayken, yumurtaları da kendi karnının içindedir. Testisler bebeğinizin karnından torbalarına, hamileliğinizin son 2 ayında inerler. Bu yolculuk bir kanalın içinden olur. Karın içindeki testisler her iki kasıkta ayrı ayrı oluşan iki kanaldan torbalara varırlar. Bu kanallar normalde doğumunuzdan önce kapanırlar. Böylece karın içi ile dışı arasında bağlantı kalmaz. Ancak bu kanallardan birisi veya ikisi birden kapanmazsa o zaman fıtıklaşma olur. Nispeten dar bir kanal açıklığı kaldıysa, karın içi sıvısı bu kanallardan kasığa, torbaya akar ve burasını şişirir. Bu şişlik çocuğunuz uyanık ve hareketli iken artar. Çocuğunuz uyuyup, sakin yatınca, azalır veya kaybolur. Tıp dilinde bu hastalığın adı Hidroseldir. Halk arasında “Su fıtığı” olarak bilinir. Eğer, açık kalan kanal genişse o zaman bu kanaldan dışarıya ağlama veya ıkınma gibi hareketlerle karın içinden bir barsak bölümü fırlar, kasık veya torba şişer ve çocuğunuz rahatsızlık hisseder. Bu kasık fıtığıdır. Op. Dr. Mustafa Akman, Anneyiz Biz dergisine yaptığı açıklamada: “Her 100 erkek çocuğundan yaklaşık 4,4 ünde kasık fıtığı gelişir. Bebeğiniz erken ve normalin altında bir kiloda doğmuşsa fıtık görülme ihtimali çok yüksektir.” diyor.
Kızlarda da fıtık olur. Kızlarda da kasık kanalı vardır. Bu kanal açık kalabilir. Kız çocuklarında kasık fıtığına daha az rastlanır. Kızlarda dışarı fırlayan organ yumurtalıklardır.
Fıtığın tehlikesi tedavi edilmediğinde ortaya çıkar. Fıtık mümkün olan en kısa zamanda tedavi edilmesi gereken bir durumdur. Tedavide gecikmeler olduğunda barsak düğümlenmeleri, barsak ve yumurtalık çürümeleri kaçınılmazdır. Halk arasında “fıtık boğulması” diye tanımlanan böyle durumlarda birkaç saat içinde doğru müdahaleler yapılmazsa sıkışan organların kanlanmaları, beslenmeleri bozulur ve çürüme meydana gelir. Geç kalındığında hem hayati tehlike ortaya çıkar, hem de organların çürüyen kısımların çıkartmak gerekir. Bu da gereksiz yere artmış bir risk getirir.
Tedavisi cerrahidir. Tedavi Çocuk cerrahisi uzmanlarınca ve çocuklara özgü yöntemlerle yapılması gereken ameliyatlardır. Ameliyatın zamanı “ilk fırsatta”dır. Kasık fıtığı ameliyatı teşhis konduktan itibaren birkaç gün içerisinde yapılmalıdır. Yapılmadığı takdirde ortaya çıkabilecek olan fıtık boğulması ve organ çürümesi gibi riskler en fazla yeni doğan ve süt çocuklarında ortaya çıkar. Hidrosel adını verdiğimiz su fıtıklarında ise özel bazı durumlar dışında ameliyat için 1–1,5 yaşa kadar beklenebilir. Bu özel durumlara ve erken ameliyata tecrübeli çocuk cerrahisi uzmanları karar vermelidirler.
İnmemiş Testis
Erkek bebeğiniz doğmadan önce her iki testis bebeğinizin karın boşluğundadır. Bebeğiniz karnınızda gelişimine devam ederken, testisler de torbaya inmeye başlarlar. Karın içi boşluğundan sonra kasık bölgesini geçerek doğuma yakın torbaya yerleşirler. Nadiren bu torbaya iniş doğumdan sonraki ilk 6 ay içinde de devam eder. Çocuğunuz doğduğunda, testisler torbada değilse, bu duruma gerçek inmemiş testis adı verilir. Çoğu zaman tek tarafta, bazen de çift tarafta birden olur. Gerçek inmemiş testiste önemli özellik, bir ya da iki testisin hiçbir zaman torbada olmamasıdır.
Utangaç Testis (Retraktil testis)
Utangaç testis durumunda testisler zaman zaman torbada görülürler. Ancak özellikle soğuğun etkisiyle veya çocuğunuzun alt taraflarının ellenmesi gibi durumlarda yukarıya, kasıklara doğru kaçarak ortadan kaybolurlar. Tıp dilinde “retraktil testis” denilen utangaç testisler sıcak ortamlarda, örneğin çocuğun ateşinin çıktığı durumlarda, banyo küvetinde sıcak suyun içinde otururlarken veya çocuğunuz uyurken baktığınızda çoğunlukla torbada görürsünüz. Utangaç testis bir hastalık sayılmaz, çocuğun ilerideki hayatında bir soruna yol açmaz. Herhangi bir tedavi (ilaç veya ameliyat) gerektirmez. Ancak 6 aylık aralarla çocuk cerrahisi uzmanı tarafından kontrolü gerekir. Gerçek inmemiş testisten tamamen farklı masum bir olaydır.
Gerçek İnmemiş Testis kendiliğinden düzelir mi?
İstatistiklere göre inmemiş testis erken doğan bebeklerde normal zamanında görülen bebeklere oranla 3 kat daha sık görülür. 6. ayın sonuna kadar inmemiş testislerin bir kısmı daha iner. Ancak bundan sonra artık inmez. Erkek çocukların cinsel organlarına ait en sık rastlanan anormalliktir. Her 100 sağlıklı erkek bebekten birisinde kalıcı bir hastalık olarak bulunur. İlk 6 ay geçtikten sonra mutlaka bir an önce tedavi edilmelidir.
Testis tamamen yok olabilir mi?
Karın içinden torbaya olan yolculuğu esnasında bazen testis kendi etrafında dönerek bir tur atar ve besleyici damarları vurularak tıkanır. Böylelikle testis çürür ve yok olur. Doğum sonranızda ciddi hastalık tablosu ortaya çıkaran ve kendisini belli eden bu durum, doğum öncesi döneminizde hiçbir belirti vermez ve bebeğiniz, testisi olmadan doğar. Hastaların % 80’inde muayene ile anlaşılır çünkü bu orandaki hastada testis, tecrübeli bir elin yaptığı dikkatli muayene sonrasında kasık kanalının bir yerinde ele gelir. Ancak hastaların beşte birinde testis ele gelmez. Böyle olduğunda iki ihtimal söz konusudur. Testis ya karın içindedir ya da yoktur. Gerek yansılanım gerekse diğer birçok pahalı ve zor tanı yöntemi yardımcı olmaz. En kesin tanı yöntemi “laparoskopi” ‘dir. Yani bıçaksız ameliyat olarak da bilinen yöntemdir. Bu amaçla karın duvarında açılan delikten ince bir ışıklı mercek sokarak tüm karın içi görülür. Böylelikle testisin olup olmadığı kesin olarak saptanır ve karın içinde duruyorsa aynı yönteme devam edilerek torbaya indirilir. Böyle durumlarda bazen iki seanslı ameliyatlar tercih edilir. Şayet testis yoksa o zamanda kalıntısı bulunarak ileride ortaya çıkabilecek kanser tehlikesi nedeniyle çıkarılmalıdır.
Tedavi yaşı
En ideali 6 aylık ile 1 yaş arasıdır. Ancak en geç 18 aya kadar tedavi tamamlanmalıdır. Hangi nedenle olursa olsun inmemiş testis tedavisi 2 yaşın sonrasına bırakılmamalıdır. Şayet bilmeden 2 yaşın ötesine sarktıysa bir an önce tedavi yapılmalıdır. İnmemiş testisin olduğu tarafta fıtık da varsa o zaman hiç beklenmeden gerekirse 1 aylık bebekte de cerrahi tedavi uygulanmalıdır. Hormon tedavisi, başarı şansı düşük, yan etki ihtimali büyük bir tedavi şeklidir.