Gündem

Karayılan: Müzakere olmazsa bu iş yürümez

Murat Karayılan: Sekretarya oluşursa, müzakere heyeti ve gözlemci heyetin de oluşturulması gerekiyor

20 Kasım 2014 14:16

KCK Yürütme Konseyi Üyesi Murat Karayılan, AKP Hükümetinin çözüm sürecine son verdiğini belirterek, "müzakere olmazsa bu iş yürümez" dedi.  Karayılan, sekretarya, müzakere heyeti ve uluslararası kişiliklerin de içinde yer aldığı gözlemci heyete ihtiyaç olduğunu kaydetti.

Azadiya Welat gazetesine konuşan Murat Karayılan, PKK’nın AKP siyasetine güveni olmadığını belirtti. Karayılan, "Tüm güçlerimiz bunun farkındadır. Ama hareketin ve önderliğin tüm perspektiflerine saygılı, çok disiplinli bir güçtür" dedi.

 

'AKP sürekli konuşuyor ama bir şey yapmıyor'

 

AKP Hükümeti’nin panellerde rahatça konuşabilmeyi ilerleme olarak gördüğünü söyleyen Karayılan, "Oysaki Kürt sorunu çözüm aşamasına ulaştı" diyerek Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan 1999'dan bu yana çözüm için gösterdiği çabalara dikkat çekti.

Diğer hükümetler döneminde yapılan ateşkesler ve geri çekilme süreçlerine değinen Karayılan, "Yani çözüm aşamasına geçildiğinde AKP Hükümeti iktidara geldi ve 13 yıldır çözüm için adım atmıyor. Sürekli konuşuyor ama bir şey yapmıyor" şeklinde konuştu.

Köklü bir değişim olmadan çözümün mümkün olmadığını kaydeden Karayılan, "Zihniyetlerinde köklü bir değişim olmalı ve pratik adımlar atılmalı. Kimse bu konuda AKP'ye güvenmiyor" dedi.

Karayılan şöyle devam etti:

"Bir kaç gün önce 'diyalogu donduruyoruz' denildi. Bu hataydı.  Önderliğimiz biz ve devlet arasında bir güven merciidir. AKP şu ana kadarki pratikleri ile çözüm sürecini anlamsızlaştırdı ve sonlandırdı. Çözüm süreci kalmadı. Ama çatışmasızlık sürüyor. Eğer Önderlik ile ilişkileri keserlerse, bu süreç de anlamsızlaşır.  Bu durumda biz değil, onlar çatışmasızlığı bozmuş olur."

 

'Sekretarya, müzakere heyeti ve gözlemci heyet gerek'

 

Öcalan'ın önerilerinin vakit kaybetmeden hayata geçirilmesi gerektiğini ifade eden Karayılan, "Sekretarya oluşursa, müzakere heyeti ve gözlemci heyetin de oluşturulması gerekiyor. Yani müzakere olmazsa, bu iş yürümez. Müzakere için de Önderliğin yanında sekretaryası olmalı" şeklinde konuştu.

Tüm bunlarla birlikte Öcalan'ın koşullarının da düzeltilmesi gerektiğini vurgulayan Karayılan, "Bunlar olmazsa olmaz. Bu talepler yerine getirilmeli. Bana göre, eğer önümüzdeki dönemde gidecek heyetle birlikte bu adımlar atılmazsa, bir anlamı olmaz. Yani tek başına görüşmelerle sorun çözülmez" diye belirtti.

Hükümet yetkililerinin dayattığı geri çekilme konusunu da değerlendiren Karayılan, "Şimdi de diyorlar, 'hemen geri çekilsinler'. Biz de onlara Rojbaş (Günaydın) diyoruz. Biz geri çekilirken, bunu durduran siz değil miydiniz? Sen rolünü yerine getirmediğin için, geri çekilmeyi durdurmak zorunda kaldık. Hadi buyurun, süreci yürütün, kanun çıkarın diyoruz" ifadelerini kullandı.

 

'Tarafsız, inisiyatifli ‘üçüncü göz’e ihtiyaç var'

 

Karayılan, Türkiye Cumhuriyeti ve AKP Hükümeti’nin ekseninin Kürt karşıtlığı üzerinde kurgulandığını dile getirerek, arttırılan polisiye tedbirleri "yangına körükle gitmek" şeklinde değerlendirdi.

"Üçüncü göz" olarak ifade edilen gözlemci heyet talebinden neyin kast edildiğinin sorulması üzerine Karayılan şöyle açıklık getirdi:

"Biz başından beri, gözlemci bir heyetin olmasını istiyoruz. Çünkü Türkiye devleti her zaman hilelere başvuruyor (...) Tarafsız bir gözlemci heyete ihtiyaç var. Kim sorumluluklarını yerine getirmediyse onları uyarmalı. Tecrübeli, inisiyatifli, her iki tarafla korkusuz bir şekilde konuşabilecek bir heyet olmalı. Kuşkusuz korkusuz ve değerli bazı Türkiye aydınları var ama dışarıdan tecrübeli olanlar da var. Örneğin, İrlanda ve İspanya'nın Bask konularında tecrübe sahibi olanlar var. Devletler de olabilir. Yani bir devlet de tanınmış şahsiyetler de katılabilir. Ama şunu söyleyeyim, eğer uluslararası kişilikler, tanınmış ve tecrübeli şahsiyetler olmazsa heyet rolünü oynayamaz. Yine sadece Akil İnsanlar'dan bir heyet oluşursa, AKP onları dikkate almayacak. Gözlemci heyetin hem güçlü hem de devletin dikkate alabileceği bir heyet olması gerekiyor. Bu bizim samimiyetimizi gösteriyor. Biz çözümde samimiyiz. Doğrusu, eğer devlet demokratik çözüme gelirse, biz bundan yanayız. Ama oyun oynanacağı konusunda ciddi şüphelerimiz var. Bu nedenle inisiyatif sahibi üçüncü bir tarafa ihtiyaç var."

 

'Gerillaya bir ayda 1085 kişi katıldı'

 

Son aylarda gerillaya katılımların arttığı yönündeki iddiaları da değerlendiren Karayılan, bu konuda ellerinde rakamlar olduğunu söyledi ancak detay vermedi. Karayılan, "Ekim ayında bin 85 katılım var" demekle yetindi.

"Çözüm istiyorsanız neden bu kadar katılım oluyor?" yönündeki şüphelere de yanıt veren Karayılan, şunları ifade etti:

"Kendi pratiklerine baksınlar. Uygulamaları Kürt gençlerine güven vermiyor. Kürt gençleri çözüm için, devletin yanıt vermesi için yönünü gerilla saflarına çeviriyor. Biz katılımlar için özel bir çaba göstermedik ve çağrıda bulunmadık.  Sadece bir ayda bin 85 kişi katıldıysa, buyursun AKP bunu kendisine sorsun."

Karayılan verdiği mülakatta DAİŞ çetelerinin Kobanê ve Şengal'e yönelik işgal saldırılarını da değerlendirdi:

"Egemen devletler ve kapitalist moderniteden en fazla çeken mazlum halk Kürt halkıdır. Bunlar da kalmış Kürt halkına karşı savaş yürütüyor. Dikkat ederseniz Şam'ı bırakmışlar, Kobanê'de savaşıyorlar. Diğer alanları bırakmışlar Şengal'de savaşıyorlar. Bu bir oyundur. Derin işgalcilik, Kürt kazanımlarını yok etmek istiyor."

İlgili Haberler