Gündem

Karar yazarı: Ücret güncellemesine itiraz eden ülkeler Boğaz’dan bedava geçme imkânı varken Kanal İstanbul’dan parayla geçerler mi?

15 Ocak 2020 10:29

Karar gazetesi yazarı Yusuf Ziya Cömert, Kanal İstanbul’un çok faydalı olduğu ve projenin İstanbul’un başına bela olacağı konularında ikna olamadığını yazdI.Cömert Kanal İstanbul projesi tartışmasının en çok İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’na yaradığını dile getirdi.

TIKLAYIN | Yeğeninin Üsküdar'dan Beşiktaş'a yarım saatte geçtiğini iddia etmişti; Bakan Turhan, boğazdan geçen gemi sayısının azaldığını kabul etti

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Cahit Turhan’ın Kanal İstanbul’dan 1 milyar dolar gelir elde edileceği açıklamalarına da değinen Cömert, “Ücret güncellemesine itiraz eden ülkeler Boğaz’dan bedava geçme imkanı varken Kanal İstanbul’dan parayla geçerler mi?” diye sordu.

Turhan yazısında şunları kaydetti: 

Yılda 1 milyar dolardan fazla parayı Türkiye’ye ödemek isterler mi?

Geçiş fiyatlarını güncellemenin maliyeti dışarıdan baktığınızda Kanal İstanbul’u inşa etmekten çok daha ucuz.

Buna rağmen niye güncelleyemiyoruz?

Çünkü içeriden bakınca maliyet yüksek.

Bir görüşe göre, fazla kurcalanırsa Türkiye’nin boğazlar üzerindeki egemenlik hakları bile tartışmaya açılabilir.

Bülent Ulusu hükümetinin geri adım atmasının sebebi de bu. İçeriden bakınca çıkan maliyet.

Görüyorsunuz, bir çok şey, dile kolay, ama yapmaya kolay değil.

Sayfayı çevirelim, depreme gelelim.

Kanal İstanbul depremi tetikler mi?

‘Depremi tetikler’ demek, güzel bir argüman. Etki uyandırıyor.

Hele İstanbul ara sıra uyku kaçıran küçük depremlerle sarsılınca daha da etkili.

Peki mantıklı mı?

Fay hatları, insanların tepinmesiyle, insanların dinamit patlatmasıyla, toprağı eşmesiyle harekete geçer mi?

Hiç zannetmiyorum.

Prof. Şener Üşümezsoy muhtemelen doğru söylüyor. Kanal’ın depremi tetikleme ihtimali çok zayıf ihtimal.

Ayrıca, İstanbul depreminin ekstra bir tetiklemeye ihtiyacı yok.

İstatistikler, tarihi gerçeklikler ve jeolojik veriler, depremin iyice yaklaştığını, an meselesi olduğunu söylüyor.

Yani bizler, bütün İstanbullular, bugünden itibaren hiç horon tepmesek, halay çekmesek, sürekli parmaklarımızın ucuna basa basa yürüsek, sessiz dursak, kazma, kürek, nacak kullanmasak, hiç hafriyat yapmasak bile deprem kapımızda.

Şimdi, Kanal İstanbul depremi tetiklemeyince İstanbul depremden kurtulmuş mu olur?

Yazının devamı için tıklayın