Saadet Partisi (SP) Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın "Ben vatandaşıma 'terörist' diyecek kadar enayi miyim?" sözü ile ilgili, "Elhamdülillah ne güzel, iyi ki bunun farkına vardı. Bundan memnuniyet duyarız. Vatandaşına öyle dememeli hakikaten. Çünkü bugüne kadar oluşan olgu; kendi partileri ve Cumhur İttifakı'nın dışındaki partilere oy verenler, 'vatan haini, teröristler ile iş birliği yapan insanlar' olarak anlaşıldı. Teşekkür ediyorum" dedi.
Karamollaoğlu, partisinin Kadın Kolları tarafından 8 Mart Dünya Kadınlar Günü nedeniyle düzenlenen 'Hayata Değer Katan Kadınlar' ödül törenine katıldı. Tören öncesinde basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Karamollaoğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "Ben vatandaşıma terörist diyecek kadar enayi miyim?" sözü için "Elhamdülillah ne güzel, iyi ki bunun farkına vardı. Bundan memnuniyet duyarız. Vatandaşına öyle dememeli hakikaten. Çünkü bugüne kadar oluşan olgu; kendi partileri ve Cumhur İttifakı'nın dışındaki partilere oy verenler vatan haini, teröristler ile iş birliği yapan insanlar olarak anlaşıldı. Ama Cumhurbaşkanı bunun farkına varmış, inşallah bundan sonra farklı kelimeler işiteceğiz, ben memnuniyet duydum. Teşekkür ediyorum" diye konuştu.
"Müslüman yalan söylemez"
Soru üzerine AKP Şanlıurfa Milletvekili Mehmet Kasım Gülpınar'ın tartışma yaratan sözleriyle ilgili de değerlendirmede bulunan Karamollaoğlu, "Mahşerde mutlak hesap sorulacak. Ama hesap adaletsizlikten, zulümden, haram yemekten, yalan söylemekten, iftira atmaktan, hakaret etmekten, kişi hakkına tecavüzden, bunlardan sorulacak; 'Kime oy verdin?' diye değil, bunlardan sorulacak. İnsanlar hata edebilir; ama Müslüman yalan söylemez, iftira etmez, hakaret etmez" ifadelerini kullandı.
"Kadınlarımız, çocuklarımızın annesi olarak da gündemimizde kalmalı"
Karamollaoğlu, basın mensuplarının sorularını yanıtladıktan sonra, 2018 yılında hayatını kaybeden Prof. Dr. Oya Akgönenç anısına düzenlenen ödül töreninde konuştu. Karamollaoğlu, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nü sadece hak, emek ve adalet mücadelesi ya da tüketim çılgınlığının bir vesilesi olarak görmemek gerektiğini söyledi. Karamollaoğlu, "Kadınlarımız, çocuklarımızın annesi olarak da gündemimizde kalmalı. Eşlerimizin, çocuklarımızın annesinin kıymetini bilmeliyiz. Kadınlarımızın hakkını ödeyemeyiz. Kadının sömürüldüğü, şiddete, ayrımcılığa uğradığı bir toplumun sağlıklı gelişebilmesi mümkün değildir" dedi.
"Kadın- erkek eşittir ama farklıdır"
Kadın- erkek eşitliği tartışmalarına da değinen Karamollaoğlu, "Kadın- erkek eşit yaratılmıştır; ama farklılıkları göz ardı ederek istismar etmeye kimsenin hakkı da yoktur. Kadın ve erkek eşit haklara, eşit mesuliyetlere sahiptir; ama ikisi de birbirinden farklıdır. Bunu idrak edip anlamadan fikirler ortaya koymak, aileyi de, toplumu da yok etme istikametinde atılan en tehlikeli adımdır" ifadesini kullandı.
Dünyada ailenin tahrip edilmesi, hatta yok edilmesi için çok ciddi bir kampanya yürütüldüğünü belirten Karamollaoğlu, "Bu oyuna gelmeyeceğiz. Bu gelişmelere hiçbir zaman rıza göstermeyeceğiz. Kadın cinayetlerinin son 10 yılda yüzde 300 oranında arttığı söyleniyor. Bu son derece endişe verici bir durum. Kanun çıkarmak yetmiyor, şiddetin, ayrımcılığın önü alınamıyor" diye konuştu.
Konuşmaların ardından 6 farklı alanda seçici kurul tarafından başarılı bulunan kadınlara ödülleri verildi.
