Kapatılan eski Refik Saydam Hıfzısıhha Enstitüsü Başkanı Prof. Dr. Sedat Arıtürk, "Eğer Dr. Refik Saydam Merkez Hıfzıssıhha Enstitüsü'nün bu önemi yeterince takdir görebilseydi, burada çalışan bilim insanlarının da bu örnekteki gibi, birçok aşıyı, hatta günün konusu olan koronavirüs aşısını da gerçekleştirilmeleri sürpriz olmayabilirdi." dedi.
Arıtürk, "Sağlık Bakanlığı aracılığı ile konu Resmi Gazete'de yayımlandı. Ama daha sonra yerli üretimin çok da fizibil (uygun) olmayacağı düşünülerek, aşı üretim projesi hayata geçirilmedi. Eğer bu aşıların üretimine başlanmış olsaydı, bilimselliğimiz kanıtlanacak ve ithalat için ödenen dövizler ülkemizde kalacaktı." düşüncesini dile getirdi.
Arıtürk, "Dr. Refik Saydam'ın kurduğu bu müessesede çalışan kendi konularında uzmanlaşmış bilim insanları, her türlü bilimsel yeterliliğe sahiptiler. Nitekim o yıllarda Rusya'dan ithal ettiğimiz kızamık aşısının etkinliğini kaybettiğini, viroloji laboratuvarlarımızda çalışan değerli uzmanların tespit etmesi üzerine, aşıların iptalini sağlamıştık. Akabinde Rus Sağlık Bakan Yardımcısı, beraberindeki bilim insanlarıyla birlikte ülkemize geldiler ve onlar da bizim laboratuvarlarımızda aşılarla ilgili testler yaptılar. Sonuçta haklı olduğumuzu ifade ettiler ve bu aşıların yerine, yeni üretilen aşılardan tedarik olundu." ifadesini kullandı.
Sözcü gazetesi yazarı Uğur Dündar yazısında, CHP Ankara Milletvekili Murat Emir'in AKP iktidarında kapatılan Refik Saydam Hıfzısıhha Enstitüsü'nün yeniden açılması için bir yasa teklifi hazırladığını da köşesinde yer verdi.
Yazının devamı için tıklayın