SELİN ONGUN / T24
Dergiciler âşinadır; ilk iş gününde değil, derginin matbaaya gitmesinden önce sabahlanan o ilk gecelerde tanışılır aslında ekiple.
Bu sabahlama hallerinde kimin huyu suyu kaynar, kiminki yakar, kiminki serinletir öğrenmek mümkündür.
Ertan Abi “klasiği” ile de derginin “normal mesai saatçileri”nin elden ayaktan çekildiği, sayfaların matbaaya geçilmek üzere zamanla yarışıldığı o sıcak saatlerde tanışmak olasıdır:
“Evleneceksiniz, çocuk doğuracaksınız, bir de yazı kısaltacaksınız; biz de göreceğiz! Kısaltamadın iki satır yazıyı. Biz çaya gidiyoruz o zaman.”
***
Bir Ertan Gökemre klasiğidir bu.
Başka “klasik”leri de vardır:
İsterse iki gece üst üste sabahlamış olsun, jilet gibi bir pantolon.
Tiril tiril gömlek, sivri burunlu kovboyvari pabuçlar.
Görse, Barış Manço'yu kıskandıracak kadar yüzüklü parmaklar.
Arkadan kuyruklu ama ak saçlar.
İşte tam burada Ertan Abi kendini şöyle anlatır :
“Ben fotoğrafsız yazıyı leke olarak görürüm. Mizanpajdır olay mizanpaj!”
Sonra da ekler:
“Gazeteci dediğin pırıl pırıl olacak arkadaş!”
*** *** ***
Dergiciler yine âşinadır; sabahlamalar çoğaldıkça “mevzular” da artar.
Ertan Abi biz “yeni yetme”lerin takılmalarını “mevzu” etmez, kahkahalarla karşılık verir:
“Ertan baba sen akademiden mezun olalı kaç sene oldu?”
“Atatürk daha Samsun'a çıkmamıştı güzelim!”
“Abi, o zamandan bugüne çok değişti basın. Sen Playboy'un ilk sanat yönetmeni olduğunda işler böyle miydi?”
“Değildi tabii, o zaman böyle kız çocuklarını editör yapmazlardı!”
“Senin gibi herkes laikti o günlerde değil mi abi?”
“Evelallah! Emeğin karşılığı da verilirdi. Haberde, sayfada yanlış olduğunda da adamın tepesini attırırlardı!”
Vefat haberlerinde yaşının 53 olarak yazıldığını öğrenseydi, Ertan Abi'nin tepesi atmazdı herhalde.
Olsa olsa şöyle derdi: “Meslektaşlarımız 10 yıllık torpil yapmış bana. Delikanlıyız ya! Ama yazı bir kutu ister, şu aşağıya 'kimdir' kutusu açın bakayım!”
Ertan Gökemre kimdir?
Devlet Güzel Sanatlar Akademisi Yüksek Resim Bölümü'nde lisans ve lisansüstü eğitim aldıktan sonra gazeteciliğe 1973 yılında Hürriyet gazetesi grafik servisinde başladı. Milliyet Dergi Grubu'nda ve Karacan Yayınları'nda görsel yöneticilik yaptı. 1985 yılında Playboy dergisinin ilk sanat yönetmeni olan Gökemre Doğan&Burda Dergi Grubu'nda İstanbul Life, Seda, Ev Bahçe, Hafta Sonu,Tempo dergilerinin görsel danışmanı olarak çalıştı. Üç binden fazla kitap kapağı, 100'ün üzerinde dergi konsepti hazırlayan Gökemre, son olarak Kocaeli Üniversitesi Güzel Sanatlar Akademesi'nde ders veriyordu. Geçirdiği kalp krizi nedeniyle 63 yaşında yaşama veda etti.