Toplanma alanlarının yüzölçümü 32 milyon 347 bin 530 metrekare, kapasitesi 21 milyon 565 bin kişi. Barınma alanlarının kapasitesi 1 milyon 988 bin 867 kişi, yüzölçümü ise 61 milyon 826 bin 525 metrekare. İmara açılarak üzerlerine AVM ve rezidanslar yapılması nedeniyle yıllardır eleştiri konusu olan deprem toplanma alanlarının yerine belirlenen yeni alanların listesi incelendiğinde ortaya ilginç bir sonuç da çıkıyor. Toplanma ve barınma alanları içinde AVM’lerin ve mezarlıkların bulunduğu görülüyor.
"AVM'ler afetlere dayanıklı şekilde yapıldı"
Sözcü'den Özlem Güvemli'nin haberine göre İBB Deprem Risk Yönetimi ve Kentsel İyileştirme Daire Başkanı Dr. Tayfun Kahraman, AVM’lerin yarı kamusal alanlar olduğuna dikkat çekerek “Yaşanması muhtemel bir kış depreminde bu alanlar kapalı olmaları nedeniyle bizim için çok önemli. Bu alanlarda barınacağız, ihtiyacımız olacak. AVM’lerin çoğu mühendislik hizmeti alarak afetlere dayanıklı şekilde yapıldıkları için bu yapıları kullanmak tüm İstanbul’un hayrına” dedi.
"Mezarlıklarda toplanacağız çünkü boş alan yok"
Mezarlıkların da afet sonrası en fazla 72 saate kadar insanların barınma alanlarına tahliye edilmeden önce ilk panik anında bir araya gelecekleri “toplanma alanları” içinde yer aldığını çünkü kentin merkezinde neredeyse başka boş alan kalmadığını vurguladı.
Kahraman “Zincirlikuyu Mezarlığı, o bölgedeki en büyük tek kentsel boşluk. O bölgede 1999 yılında toplanma alanı ilan edilen kamuya ait bir arazide şu an AVM ve rezidanslar var. O bölgede çok da yoğun bir nüfus var. Zincirlikuyu Mezarlığını, Karacaahmet Mezarlığını kullanmak zorundayız. Dünyadaki örnekleri de böyle” diye konuştu.
Tekrar bina envanteri çıkarılacak
“Bizim bütün amacımız İstanbulluların yaşanması muhtemel depremde evlerinden iki ayaklarının üzerinde çıkmasını sağlamak” değerlendirmesinde bulunan Kahraman, şunları söyledi: “İstanbul için en son yapılan 48 bin binanın ağır hasar alacağına ilişkin hasar tespit çalışması tamamen istatistiki bir çalışma. Zemin, yapının inşa edildiği tarih, mühendislik hizmeti alıp almadığına ilişkin kriterlere bakarak masa başında ortaya çıkan bir sonuç.
Biz, bire bir adresleyeceğiz. İstanbul’da 1 milyon 166 bin bina var. Yaklaşık 750 bin adedi 2000 yılından önce yapılmış. 2000 sonrası mühendislik hizmeti almış yeni yönetmeliğe uygun yapılan bir kenarda duracaklar. Bizim önceliğimiz 2000 yılından önce yapılan binalar. 5 yıl içinde binaların hasar durumunu tespit etmek istiyoruz. En kısa sürede İstanbul’daki binalara girerek kontrollere başlayacağız.”
"Kanal İstanbul'a ayrılan parayla 50 bin bina yıkılıp yeniden yapılabilir"
Kahraman, Kanal İstanbul için öngörülen 75-100 milyar liralık para ile İstanbul’da ağır hasar alması beklenen 48-50 bin binanın hepsinin yıkılıp yeniden yapılabileceğine de dikkat çekti. Kahraman “İstanbul’un deprem sorununu kökten çözecek bir rakam bu. Kamunun böyle bir kaynağı varsa insanların yaşamı için İstanbulluların yaşamı için depreme hazırlık çalışmalarına ayırmak zorunda. İstanbullulara ‘bu para İstanbul’u depreme hazırlamak için mi kanal yapmak için mi’ diye sorulsa oluşan tüm siyasi kutuplaşmaya rağmen ‘deprem için kullanılsın’ yanıtı alınacaktır” diye konuştu.