2007 cumhurbaşkanlığı seçiminde 367 formülünü dile getirerek gündeme gelen Yargıtay Onursal Başsavcısı Sabih Kanadoğlu, anayasa değişikliği teklifine ilişkin olarak "4'üncü maddede var olan devletin nitelikleri ortadan kaldırılıyor. Partili cumhurbaşkanı hakimleri seçecek. Bu anayasanın değiştirilemez denen devletin hukuk devleti olma niteliğini ortadan kaldıran bir düzenlemedir. Dolayısıyla 'değiştirilemez' denen maddeyi değiştirmiş olacaklar. Bu değişiklik. tarafsız ve bağımsız bir Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilir" dedi.
Anayasa görüşmelerinin birinci turunda Meclis'te yumruklar konuştu; vekiller yaralandı!
Sözcü'den Ali Ekber Ertürk'e konuşan Kanadoğlu'nun açıklamaları şöyle:
"Anayasada mevcut Cumhurbaşkanlığı yemin metni değiştirilmedi. Şimdi partili bir cumhurbaşkanı olarak nasıl 'tarafsız kalacağıma şerefimin üstüne and içerim' deiyecek? Bu değişiklikle birlikte 'partili başkomutan' sorunu da ortaya çıkacaktır. Genç, dinamik ekipler halka anlatılmalı. Halka 'Partili bir başkomutan ister misiniz?' diye sorsanız 'Hayır' cevabı alırsınız."
Ne olmuştu?
Eski Yargıtay Başsavcısı Kanadoğlu, 26 Aralık 2006'da Cumhuriyet'te yayımlanan yazısında, anayasada belirtilen 367'nin sadece karar yeter sayısı değil, aynı zamanda toplantı yeter sayısı olduğunu ortaya atmıştı. Bu görüşe göre, oylamalara en az 367 kişinin katılması gerektiği, aksi halde sonucun geçersiz olacağı belirtildi. Böylece meclisteki sandalye sayısı 354 olan iktidar partisi, tek başına kendi oylarıyla cumhurbaşkanı seçemeyecekti. Aynı dönemde ana muhalefet partisi lideri Deniz Baykal, iktidar partisinin uzlaşma olmadan kendi adayını çıkarması durumunda oylamalara katılmayacaklarını ve 367 tartışmalarının ciddiye alınması gerektiğini söyledi. Buna göre, Cumhurbaşkanlığı seçiminin ilk turunda Meclis'in nitelikli çoğunluğu olan 367 milletvekili Genel Kurul'da hazır bulunmazsa, ilk tur gerçekleşmemiş sayılacaktı. Böylece AKP, Gül'ü seçtirmek için milletvekili sayısının yettiği üçüncü tura hiç ulaşamayacaktı. CHP, plana razıydı. Ancak planın işlemesi, Erkan Mumcu liderliğindeki ANAP ile Mehmet Ağar liderliğindeki DYP'nin o gün Meclis'e gelmemelerine bağlıydı. İkisi de "ikna" edildi, 27 Nisan günü iki parti de Meclis'e gelmedi. CHP, Gül'ün 357 "evet" oyu aldığı seçimleri Anayasa Mahkemesi'ne götürdü. Mahkeme, Haşim Kılıç ve Sacit Adalı'nın hayır oyuna karşılık oy çokluğuyla seçimi iptal etti.
