İyi Parti Samsun Milletvekili Bedri Yaşar, Karayolları Genel Müdürlüğü’nde çalışan taşeron işçilerin sorunlarını TBMM Genel Kurulu’nda gündeme getirdi. Yaşar, “Biz sizin kıymetinizi sağlık sektöründe, tarım sektöründe bilemedik, sizin hakkınızı ödeyemeyiz’ dediniz. Gerçekten insanların hakkını ödemediniz. Bu şartlar altında hayatiyetlerine devam etmeleri mümkün değil” dedi.
İyi Parti Grubu daha önce, TBMM Başkanlığı’na 'Karayolları Genel Müdürlüğü bünyesinde taşeron olarak görev yapan personelin sorunlarının araştırılması' için araştırma önergesi vermişti. TBMM Genel Kurulu’nda bugün, söz konusu önergenin gündeme alınması önerisi görüşüldü.
Önerinin oylaması sırasında toplantı yeter sayısı bulunamadı ve birleşim kapandı. Önerinin gerekçesini açıklayan İyi Parti Samsun Milletvekili Bedri Yaşar şunları söyledi:
"Kurumda çalışan teknik personelle aynı işi yapmalarına rağmen eşit ücret konusunda sıkıntıları var"
“Kamu kurum ve kuruluşları bünyesinde taşeron ve sözleşmeli olarak görev yapan personel sayısı her geçen gün artmaktadır. Sadece Karayolları Genel Müdürlüğü bünyesinde 4 bin çalışan var. Geceleri yok, gündüzleri yok kurumda çalışan teknik personelle aynı işi yapmalarına rağmen maalesef eşit ücret konusunda sıkıntıları var, kadroya geçme konusunda sıkıntıları var.
Bunların hepsi aynı işi yapıyor. Aynı şartlarda aynı işleri yapan insanların farklı ücret alıyor olması veya birinin sözleşmeli, birinin kadrolu olması düşünülemez. 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’yle kamu kurum ve kuruluşlarında taşeron olarak görev yapan personelin bir kısmı daimi kadroya geçmiştir fakat o dönemde hükümet tarafından belirlenen şartları taşımayan taşeron işçiler daimi kadroya alınmamıştır. Bu personeller taşeron olarak bakanlık bünyesinde çalışmalarını sürdürmektedir.
"Karayolları Genel Müdürlüğü bünyesinde önemli görevlerde bulunan bu personel, maalesef kapsam dışıdır"
Karayolları Genel Müdürlüğü bünyesinde önemli görevlerde bulunan bu personel, maalesef kapsam dışıdır. Aynı şekilde tayin ve atama konusunda da sorun yaşıyorlar. Eş durumunda tayin de bile bulundukları yapı itibarıyla eş durumundan tayin isteyemiyorlar. Atama konusunda yapabilecekleri bir şey yok.
İnanıyoruz ki bugün parlamentoda yeterli çoğunluk yok ama bu ülkemiz için önemli bir sorun. Binlerce teknik eleman bugün mezun üniversite kapılarında işsizlik ordusu içerisinde yerlerini alıyorlar. Dolayısıyla içinde bulunduğumuz şartlarda bunların mutlaka kadroya geçmesi lazım. Eşit şartlarda, liyakat esasına göre aynı ücreti almaları gerekiyor. Biz artık bununla ilgili somut adımların atılmasını istiyoruz.
"Bu kamunun gerçekten kanayan yarasıdır"
Yerel yönetimler, kamu iktisadi teşebbüslerinde binlerce personel taşeron olarak görev yapmaktadır. Pek çok sosyal haktan yoksun olarak kamu kurum ve kuruluşları bünyesinde çalışan taşeron personeli sorunların çözümü ve daimi kadroya geçme konusunda talepte bulunmaktadır. 90 bin taşeron işçiye kadro verileceğini söylüyorsunuz ama maalesef bu bir türlü gerçekleşmiyor. Bu toplumun ortak meselesidir. Bizim gündeme getirmemiz sizi rahatsız ediyorsa önemli değil siz gündeme getirin bizde parti olarak olumlu oy vereceğimizi, her türlü katkıyı sağlayacağımızı buradan ifade etmek istiyoruz.
‘Biz sizin kıymetinizi bilemedik sağlık sektöründe, tarım sektöründe sizin hakkınızı ödeyemeyiz’ dediniz. Gerçekten insanların hakkını ödemediniz. Bu şartlar altında hayatiyetlerine devam etmeleri mümkün değil. Parlamento olarak ortak problemler konusunda, ortak sorunlar konusunda birlikte hareket edebiliriz. Bu kamunun gerçekten kanayan yarasıdır.”
"Bu insanlar haklarını istiyorlar, AKP’den yardım istemiyorlar"
İyi Parti’nin grup önerisi üzerine söz alan HDP İzmir Milletvekili Murat Çepni, şunları söyledi:
“Taşeron çalıştırma kanayan bir yaradır. Binlerce insan aynı işi yapmasına rağmen aynı hakka sahip değiller. Zaten ülkede son derece ağır bir çalışma koşulu var. İnsanlar aldıkları ücretle geçinemez durumdalar, bankalara mecbur durumdalar buna birde böylesine bir taşeron çalışma koşullarına mahkum insanlar var. İktidarca iş bulmuşsa, karnında ekmek varsa onun için yeterlidir. Gerisini isteyen nankördür. Biz bunu reddediyoruz. AKP’nin iktisadı büyüme edebiyatı işte böylesi çalışma koşulları üzerinde yükseliyor. Taşeron çalışma koşulları üzerinde AKP ekonomisi büyüyor. Dün belediye işçilerini konuştuk, bugün karayolları işçilerini konuşuyoruz. Bu insanlar kadro istiyorlar, haklarını istiyorlar AKP’den yardım istemiyorlar, AKP’ye mahkum değiller. Çalışanların kadro talebi derhal karşılanmalıdır.”
"Başta yerel yönetimler olmak üzere hemen hemen her kuruluşta taşeron arkadaşlarımız çalışır hale gelmiştir"
İyi Parti’nin önerisi üzerine söz alan CHP Trabzon Milletvekili Ahmet Kaya da şunları kaydetti:
AKP iktidarı Kasım 2002’den beri yani 21 yıldır ülkemizi tek başına yönetiyor. ‘Devleti şirket gibi yöneteceğiz’ diyen Erdoğan ve yöneticileri güzelim ülkemizi kamunun tasfiye edildiği, özelleştirmelerin ve taşeronlaştırmanın zirve yaptığı ve toplumun büyük kesimlerinin hak kayıpları ve mağduriyetler yaşadığı bir yer haline getirmiştir. Bu sorun bir bütün halinde çözülmesi gereken bir önemli bir sorundur. Çünkü başta yerel yönetimler olmak üzere hemen hemen her kuruluşta taşeron arkadaşlarımız çalışır hale gelmiştir. Sadece karayolları bünyesinde çalışan taşeron işçi sayısı 4 binlere ulaşmıştır.
Bu arkadaşlarımız taşeron olarak çalışıyor ama yaptıkları işlere baktığımız zaman kadrolu personelle aynı işi yapmaktadırlar. Bizlere, sizlere her gün yüzlerce mail gönderiyorlar. Ben her gün maillerimi kontrol ediyorum, gelen mesajlara bakıyorum. Muhtemelen sizler bakmıyorsunuz baksanız bu kanayan yarayı bugüne kadar çözmüş olurduk.”
AKP'li Orhan Yeğin: Bugüne kadar hak ettiğini alın teri kurumadan çalışana ulaştırmanın önemli bir vecibe olduğu inancıyla çalıştık; emek sömürüsüne de, haksızlığa da hiçbir zaman geçit vermedik
AKP Ankara Milletvekili Orhan Yeğin ise öneri hakkında şunları söyledi:
"20 yıllık Ak Parti iktidarında çalışana değer vermeyi, emeğin değerini artırmayı ve emek kesimini haklarıyla buluşturmayı hep ön planda tuttuk. Bugüne kadar çalışanın emeğini zayi etmeden, hak ettiğini alın teri kurumadan çalışana ulaştırmanın önemli bir vecibe olduğu inancıyla çalıştık.
Bu hassasiyetimizin bir sonucu olarak yaklaşık 5 yıl önce kamuda taşeron firmalar üzerine çalışan emekçi vatandaşlarımızın bazı sorunlarını ele alıp çözüme kavuşturduk. O zamanda vatandaşlarımızın kadro taleplerine yine aynı anlayışla kulak verdik, dinledik ve imkanlar doğrultusunda nelerin yapılabileceğini tartışıp bunun çalışmalarını yaparak bazı adımları attık. Bazı düzenlemeleri de hayata geçirdik.
"Emek sömürüsüne de, haksızlığa da hiçbir zaman geçit vermedik"
Yıllardır kadro özlemiyle bekleyen taşeronda çalışan yaklaşık 1 milyon çalışanımızı ve aileleriyle birlikte çok daha fazla kişinin beklediği taşeron işçilere kadro konusunu 24 Aralık 2017’de yaptığımız düzenlemeyle önemli ölçüde tamamen olmasa da çözüme kavuşturduk. Şimdi 24 Aralık 2017’deki 696 sayılı KHK’nın kadro kapsamının dışında kalan işçilerimizin kadro talepleri devam etmektedir. Biz işçinin, emekçinin her zaman yanındayız, olmaya da devam edeceğiz. Emek sömürüsüne de, haksızlığa da hiçbir zaman geçit vermedik.” (ANKA)