Kültür-Sanat

İyi ki Oya Baydar’ımız var…

Akın Atalay ve Adalet Dinamit’in yazısı...

03 Temmuz 2020 00:00

Akın Atalay - Adalet Dinamit

Oya Baydar’ı tek bir yönüyle öne çıkarmak zor, her şeyden önce bir yazar, aynı zamanda gazete (makale) yazarı, insan hakları aktivisti, eşitlik, özgürlük, barış, adalet, vicdan eksenindeki fikir ve aksiyonlarıyla özellikle de sıkıntılı, zor zamanlarda hep en önde gördüğünüz mücadeleci bir entelektüel, iflah olmaz bir barış aktivisti, ufuk açan önemli bir aydın.

Oya Baydar bizim dostumuz, onun dostluğu ile her zaman övünür, gururlanırız. Onun 80'inci yaşını kutlama amacıyla kamuya açık bir yazının kişisel anılara, özel dostluklara dair olması onun hayatla kurduğu ilişkinin bağlamına da, toplumsal, siyasal, kültürel, sosyal çaba ve etkinliklerine de haksızlık olur.

Türkiye’de aydın denilince çoğumuzun aklına bin türlü özellik gelir. Üzerinde anlaşılmış bir tanımı olmasa da, aydın kavramının genellikle kabul edilen bazı unsurları var. İşte o unsurların çoğu Oya Baydar’ın kişiliğinde var. Sonradan edindiği bir haslet değil bu, adeta fıtratında var.

Aydının yaşadığı dönemde meydana gelen haksızlıklıklar, yanlışlar konusunda korkmadan bir adım öne çıkması ve bu durumu kamuoyuna taşıması beklenir.

Toplumun sindiği, korktuğu, suskunlaştığı zamanlarda sesini çıkaran, yazan, konuşan, yol yordam gösteren kişidir aydın. Her insan gibi kusursuz, yanılmaz değildir elbette. Ama aydının hasıdır Oya Baydar…

Zor, sıkıntılı zamanlarda, çalkantılı dönemlerde çıkar ortalığa, sözünü açık açık söyler.

Suskunluk, yılgınlık, korku çemberini kırmak için öne çıkanların başındadır.

Bir yazı ve fikir emekçisi olduğu kadar, barış ve adalet savaşçısıdır da.

Toplumda ezilenlerin, sömürülenlerin, aşağılananların, haksızlığa, adaletsizliğe, şiddete, istismara uğrayanların sesini duyurmak için çabalar.

İktidarlar, özgürlükten korkanlar, onun paylaştığı fikirlerden, eleştirilerden genellikle rahatsız olur. Sözünü sakınmazlığı yalnızca kamusal alanla sınırladığı bir karakter özelliği değildir, dostlarıyla arkadaşlarıyla ilişkisi de böyledir. Onunla her konuda hemfikir olmanız gerekmez, ama bilirsiniz ki her sözünde, her ilişkisinde hesapsız, çıkarsız davranan, doğru bildiğini söyleyen biridir Oya Baydar.

Bundan 10-15 yıl kadar önce bir isteği olmuştu.

O gün, yaş almış bazı köşe yazarlarının makalesi hakkında konuşurken, "Galiba belli bir yaşa geldikten sonra insanın günlük köşe yazısı yazmayı bırakması lâzım, biliyorum insanın başkasına 'sen artık köşe yazısı yazma' demesi zordur, ama siz benim dostlarımsınız, dost acı da söylemeli, mesela 75 yaşına geldiğimde bana bu sohbeti hatırlatsanız yeter, ben anlarım" demişti

Bugün 80'inci yaşgünü. Ona bu sohbeti anımsatmamızı istediği zamanın üstünden beş yıl geçmiş.

Beş yıl geç kalmışız, iyi ki de geç kalmışız. Şimdi bu vesileyle anımsatmış olduk, ama onun söylediği nedenle, yani günlük yazılarını bırakması için değil, son beş yılda yazdığı makalelere bakarak ne kadar yanıldığını görmesi için…

İnsanın kendisine, yazdıklarına, yaptıklarına karşı nesnel değerlendirme yapması zordur.

Oya Baydar birikimi, kişiliği ve ferasetiyle bu zorluğun üstesinden gelebilecek ve neden makalelerine devam etmesi gerektiğini anlayacaktır.

Nice yıllara Oya Baydar. İyi ki varsın…