İstanbul Bağcılar’da bir lisenin müdür yardımcısı olan S.A.’nın, 5 erkek öğrencisine, "Basit cinsel saldırı" ve "Çocuğun cinsel istismarı" suçlarından 125 yıla kadar hapis cezası istemiyle tutuklu yargılandığı davaya başlandı. İlk duruşmada sorgusu yapılan S.A., 2010 yılında aynı okulda yine müdür yardımcısı olarak görev yaparken, 'Basit cinsel istismar' suçlaması ile yargılandığını, disiplin soruşturması nedeniyle okuldan uzaklaştırıldığını hatırlatarak; bu suçlamadan beraat ettiğini söyledi.
Okul müdürü ve rehber öğretmeninin yönlendirmesi ile bu davanın açıldığını öne süren S.A., ilk duruşmada öğrencilerini çocukları kadar sevdiğini belirterek, "Hatta bazen daha fazla seviyorum. Suçlamaların tümünü reddediyorum" dedi.
Doğan Haber Ajansı'ndan Yüksel Koç'un haberine göre, mağdurlardan A.Y., sanık S.A.’nın kendisini odasına çağırdığını, cinsel içerikli konuşmalar yaptığını, vücuduna dokunduğunu belirterek, "Devam edince, ‘yeter hocam yeter’ dedim. Beni babama ve öğrencilere kötülemiş. İçine kapanık bir öğrenci oldum" şeklinde ifade verdi. Bakırköy 12. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın ilk duruşmasına, soruşturma kapsamında 30 Mart 2016 tarihinde tutuklanan müdür yardımcısı S.A. ve avukatı ile mağdur öğrenciler S.O., A.Y., M.O. ile mağdurların aileleri katıldılar.
Basit cinsel istismardan 2. yargılama
İlk duruşmada sorgusu yapılan S.A., 2010 yılında aynı okulda yine müdür yardımcısı olarak görev yaparken, 'Basit cinsel istismar' suçlaması ile yargılandığını, disiplin soruşturması nedeniyle okuldan uzaklaştırıldığını hatırlatarak; bu suçlamadan beraat ettiğini söyledi. Beraat kararından sonra Danıştay kararı ve Bakanlık kararnamesi ile aynı okula 2015 yılında tekrar göreve başladığını belirten S.A., okula döndükten sonra okul müdürü Hasan Uğur Tatlı’nın kendisi ile çalışmak istemediğini ve bu nedenle kendisine mobing uyguladığını öne sürerek, müdür hakkında savcılığa şikayette bulunduğunu ancak kaymakamlığın soruşturma izni vermediğini iddia etti.
Daha sonra dosya kapsamındaki suçlamalara yanıt veren S.A. öğrencilerini tercihleri ve yapacakları sporlar konusunda bilgilendirdiğini savundu. S.A. ifadesine şu sözlerle devam etti:
"Spor okulları ve beden eğitimi okullarına gidecekleri yönünden boylarını, kilolarını sordum. Bu şekilde ilgilenmiş olmama rağmen bu tür suçlamayla karşılaşmak beni üzmüştür. Ayrıca öğrencilerimizden D. atletti. İddia edilen eylem olmuş olsa benden kaçabilirdi. D. ve A.’nın disiplin soruşturmaları vardı. Onları uyardım. Bir mağdur ifadesinde kendisini belinden tutup kaldırdığımı söylüyor. Benim bel fıtığım vardır, ağır yük kaldıramam, 10 kilodan fazla kaldıramam. Odanın kapısını gören iki adet kamera vardır, bu kamera kayıtlarının getirilmesini isterim. Mağdurlar grup psikolojisiyle hareket etmişlerdir. İddianamede iddia edilen eylemlerin hiçbirini yapmadım. Dava ve soruşturmanın okul müdürü ve rehber öğretmeninin yönlendirmesi ile olduğunu düşünüyorum"
"Öpmesi normal değildi"
Mağdurların ifadesine geçildiği sırada söz alan pedagog Zülküf Polat, mağdurların ifadesi sırasında sanığın duruşmada bulunmasının uygun olmadığını söyledi. Mahkeme, mağdurların rahat ifade verebilmeleri için hem ailelerini hem de sanığı duruşma salonundan çıkardı.
Mağdurlardan S.O., ders kitabının kaybolduğunu, yenisini istemek için S.A.’nın yanına gittiğini, S.A.’nın kendisini konferans salonuna götürdüğünü, kitabı verdikten sonra ayrılmak üzereyken kendisine, "Öpmeden mi gidiyorsun" dediğini, ardından da her iki yanağından öptüğünü iddia etti. S.A.’nın başka bir gün de sınıf defterini imzalatmak için kendisini çağırdığını öne süren S.O konuşmasına şöyle devam ett:
"Normalde sınıf başkanı imzalatır ancak o gün benden istedi. Ben de ders başladıktan sonra defteri götürdüm. Arkadaşım D.Ö.’yü de odasına çağırdı. Sınıf defterini imzaladıktan sonra bizi öpmeye çalıştı. Öncesinden de cinsel içerikli konuşmalar yaptı. ‘Hiç cinsel ilişkiye girdin mi’ diye sordu. Beni öpmeye çalıştı elimle engel olmaya çalıştım. D.Ö. gelmeden de bana durmadan D.Ö.’yü soruyordu. ‘Nasıl bir çocuk, yalan söyler mi’ falan diye. Başka eylemi olmadı ama öpmesi normal bir öpme değildi. Ayrıca hiçbir disiplin soruşturmam yoktur. 2010 yılında da benzer bir olay olduğunu bir öğrencinin velisinden duydum. Bunun üzerine gidip rehber öğretmenimize giderek bu olayı sordum. O da anlattı ve ben de şikayetçi olduğumu söyledim, şikayet dilekçesi verdim. Sanıktan şikayetçiyim"
"Konuşmalarından rahatsız oldum"
Mağdurlardan A.Y. ise ifadesinde S.A.’nın kendisini odasına çağırdığını, cinsel içerikli konuşmalar yaptığını iddia etti. Bundan rahatsız olduğu için yanında arkadaşı F.’yi götürmeye başladığını, ancak sanığın F.’nin yanında da cinsel içerikli konuşmaları sürdürdüğünü öne süren A.Y., "Bana, ‘saçını öne düşürsene, parfümün ne güzel kokuyor’ diyordu. Beni yanına oturtup notları girelim diyordu. Yanağımdan öpüyordu. Niyeti belli oldu. Bir gün yine odasına çağırdı, gittim. Eski bir öğrencisi olduğunu söylediği biri vardı odada. Bana, ‘seni manken yapacağım, vücudunu göster’ diyordu. Yanındaki kişiye kapıyı kilitle dedi. ‘Kilitlemesin, yasak bir şey yapmıyoruz’ dedim. Karnıma ve vücuduma dokundu. Devam edince, ‘yeter hocam yeter’ dedim. Sonra babama bu olayı anlattım.
Rehber öğretmene şikayet ettiler
Mağdur M.O.’da ifadesinde kendisini sürekli odasına çağıran sanığın kendisine cinsel içerikli sorular sorduğunu, yanağından öptükten sonra kendisinin de onun yanağından öpmesini istediğini söyledi. Mahkeme, bu duruşmaya katılmayan iki mağdur öğrencinin bir dahaki duruşmaya zorla getirilmesine karar vererek duruşmayı erteledi.
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, Bağcılar’da bir okulda bazı öğrencilerin rehber hocasına şikayet etmesi ile okulun müdür yardımcısı S.A. hakkında soruşturma başlatıldığı hatırlatıldı.