32. Asliye Ceza Mahkemesi, emniyette paralel yapı iddialarına ilişkin operasyonlar kapsamında Silivri Cezaevi'nde tutuklu bulunan polisler ve Samanyolu Yayın Grubu Başkanı Hidayet Karaca hakkında tahliye kararı verdi. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı ve Sulh Ceza Hâkimliği'nin devreye girerek tahliye kararının "geçersiz" olduğunu öne sürmesi tartışmaya yol açtı.
Tutuklu bulunan Karaca ve 75 polisle ilgili Asliye Ceza Hakimliklerince tahliye kararı verildiği ancak kararın UYAP’a girişinin engellenmek istendiği ileri sürüldü. Bu arada bazı polis memurları Çağlayan Adliyesi önünde canlı yayın yapan Samanyolu Haber muhabirini gözaltına almak istedi. Hidayet Karaca'nın avukatları ise darp edildi. Öte yandan mahkemeden tahliye müzekkereleri alan avukatlar Silivri Cezaevi'ne gitti. Ancak savcı, cezaevinde bulunamadı. Polislerin avukatlarından Ömer Turanlı, cezaevi savcısını aradı, savcı ise "şimdi müsait değilim!" cevabını verdi.
13: 32 Mahkeme tarafından Hidayet Karaca ve polislere verilen tahliye kararı nöbetçi savcı tarafından reddedildi. Bu kararla Türkiye'de ilk kez bir savcı mahkeme kararını tanımadı.
Savcının kararını avukatlar Twitter'dan paylaştı. İşte avukatların paylaştığı o tweetler;
Avukat Kemal Şimşek: Maalesef savcı beyin kanaati olumsuz. Tahliye kararı uygulamaya konmuyor. Yazık çok yazık. Bir savcının, bir mahkeme kararını denetleme yetkisi yoktur. Kaldı ki kişi hürriyetini ilgilendiren bir konuda mahkeme talimatıyla bağlı..
Avukat Sıddık Filiz: Adliyedeyiz. Dosyayı inceleyen savcı, mahkeme kararına red verdi. Tahliyeye izin vermiyor. Savcı resmen suç işliyor.
11:20 Fikret Duran: Savcıya baskı yapılıyor
Fikret Duran şunları söyledi: Nöbetçi savcı görevinin başına geldi. Dosyalar önüne konuldu. Biz Cumhuriyet Savcısı'na mahkeme kararını uygulatmama baskısını olduğu gördük. Telefon geliyor bizi odanın dışına alıyor. Telefon görüşmesinden sonra devam ediyoruz. Savcı mahkeme kararlarını uygulama sonunda sürgün edilme uygulamayarak suç işleme arasında kalıyor. Savcı kararı eline gelen kararı uygulamakla sınırlı görevi var. Savcıya kararı uygulatmamak için baskı yapılıyor. Savcı mahkemenin kararını görmek istiyorum diyor ancak mahkemenin kapısı kilitli yerinde yoklar.
10:50 Nöbetçi savcı kararı inceledi
Hidayet Karaca'nın avukatı Fikret Şen, Twitter'dan yaptığı açıklamada "Nöbetçi savcı geldi kararları inceliyor. Savcı'nın mahkemenin verdiği kararı inceleme gibi bir yetkisi yok. Sadece kararı uygulamak zorunda" dedi.
09:30 - Nöbetçi savcı geldi
Hidayet Karaca ve polislerin tahliyesine karar verildi. Mahkeme kararı Nöbetçi Savcıya gönderildi ancak işlem yapılmadı. Bugünkü nöbetçi savcı geldi.
Tahliye kararı
Mahkeme, aralarında Samanyolu Yayın Grubu Başkanı Hidayet Karaca, Polis Müdürleri Yurt Atayün, Ertan Erçıktı, Mustafa Kılıçaslan, Kazım Aksoy, Tufan Ergüder, Ali Fuat Yılmazer, Erol Medirhan, Ömer Köse'nin de bulunduğu 76 kişi hakkında tahliye kararı verdi.
Polis avukatlarından Avukat Kemal Şimşek ve Adliye Muhabiri Kamil Maman’ın Twitter paylaşımlarıyla adliyedeki gelişmeler kamuoyuna yansıdı. Avukat Şimşek, “Adliyeden tahliye haberleri geliyor. Çağlayan'a geçiyoruz. Avukatların adliyeye alınmadığı bilgisi var.” mesajını paylaştı. Edinilen bilgiye göre İstanbul 32. Asliye Ceza Mahkemesi Hidayet Karaca’nın da aralarında yer aldığı tutuklu polisler ile ilgili tahliye kararı alındı. Karar metni sosyal medyadan da paylaşıldı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Hadi Salihoğlu ile Cumhuriyet başsavcı vekilleri ve İstanbul Adalet Komisyonu Başkanlarının adliyeye gelerek kararın UYAP’a girmesini engellemek istedikleri ileri sürüldü.
Avukat Fikret Duran Samanyolu Yayın Grubu Başkanı Hidayet Karaca'nın tahliye müzekkerisini sosyal medya hesabından paylaştı. İşte tahliye kararının yerine getirilmesini açıklayan o müzekkere:
Sami Karahan: Kararın gerekçeleri tamamıyla hukuki esaslara dayanmakta
Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Profesörü Sami Karahan, Hidayet Karaca ve emniyet mensupları hakkında verilen tahliye kararıyla ilgili Twitter'dan değerlendirmelerde bulundu. Karahan, "İstanbul 32. Asliye Ceza Mahkemesi'nin kararının gerekçeleri tamamıyla hukuki esaslara dayanmakta. Hukuksuzluğu tescilleyen bir karar" dedi.