Dünya

İşte Kenya'daki AVM saldırısını üstlenen El-Şebab örgütünün iç yüzü

Geçmişte kanlı eylemleri ile adını duyuran El-Şebab örgütü Batı'ya yönelik cihadı kendine ilke edinmiş

24 Eylül 2013 19:29

Kenya'nın başkenti Naorobi'de en az 72 kişinin ölümüne sebep olan Westgate Alışveriş Merkezi saldırısını üstlenen radikal islamcı El-Şebab örgütü hakkında belirsizlik sürüyor. Somali içinde eylemlerine başlayan örgüt, zaman içinde hem ülke sınırlarını aştı, hem de El-Kaide ile bağlarını kuvvetlendirdi. Örgüt şu anda bir çok müslüman ülkeden savaşçı için çekim noktası oluşturuyor. Grup Somali'yi Batı'ya karşı savaşta bir cephe olarak görüyor.

El-Şebab, Türkiye gündeminde en son 27 Temmuz'da Somali'nin başkenti Mogadişu'daki Türkiye Konsolosluğu ek binasına yönelik düzenlediği intihar saldırısı ile yer almıştı. Saldırı sonucu Türkiye vatandaşı bir polis memuru hayatını kaybetmişti.

Örgüt, Kuzey Afrika'da Mali'nin kuzeyinde konumlanmış Ensar-Din, Nijierya'da eylemliliğini sürdüren Boko Haram ile birlikte Afrika'da El-Kaide çizgisinde cihadcı eylemlerini sürdüren 3 örgütten biri.

Amerika merkezli NPR'dan Krishnadev Calamur,  El-Şebab'ın tarihçesi ve hedeflerini 4 başlık altında şöyle topluyor:

 

El Şebab kimdir?

 

El Şebab (Gençlik), ABD tarafından terörist bir organizasyon sayılan Somali merkezli İslamist örgüttür.

Örgüt, Somali'de 1991 yılında askeri diktatörlüğün yıkılmasının ardından 20 yıl süren karışıklık sırasında ortaya çıkmıştı. 2006 yılında El Şebab'ın müttefiği olan Somali İslami Mahkemeler Konseyi adlı örgüt, ülkenin güney bölümünün büyük bir çoğunluğunu kontrol altında tutuyordu.

Konsey o zaman, Somali'nin zayıf durumdaki geçiş hükümetini hedeflemişti. Bu durum, Somali geçiş hükümetini destekleyen Etiyopya'yı endişelendirmiş ve ülkeye asker yollamıştı. Etiyopya kuvvetleri Konsey'i yenerek, Mogadişu'nun kontrolünü ele almıştı.

Bu durum El Şebab için dönüm noktası oldu.

Stratejik ve Uluslararası Araştırma Merkezi'nden Rob Wise, "Konsey'in çökmesinin ardından Etiyopyalılara direnmek isteyen tek askeri güç olan El Şebab, binlerce ulusalcı gönüllü toplamak için Somali'nin Etiyopya'ya karşı olan köklü nefretiyle oynayabilmişti" diye yazdı.

Ulusal Karşıterörizm Merkezi, El Şebab'ın geniş alanlara sahip olduğu güney ve merkez Somali'de şiddet içeren taktiklere devam ettiği vurgularken, ancak örgütün "ayaklanmasına geçen yıldan beri iç kapışmalar ve önemli kasabaları El Şebab'dan kurtaran askeri baskı tarafından meydan okunuyor" açıklamasını yaptı.

NPR, Somali'deki askeri baskının, içerisinde Kenyalı ve Ugandalı askerleri bulunduran Birleşmiş Milletler destekli Afrika Birliği güçlerinden geldiğini belirtti.

Yine de BBC'nin Afrika editörü Mary Harper, El Şebab'ın "hâlâ Somali içinde ve sınırlarının dışına saldırı gerçekleştirme kapasitesinin olduğunu" belirtti.

 

Örgüt ne istiyor?

 

Örgütün ideolojisinin birkaç ay önce yaşadığı "içerden patlama"dan beri değiştiğini söyleyen Harper, bir fraksiyonun Somali'de savaşmaya devam etmek istediğini, diğerinin ise daha global hırsları olduğunu açıkladı.

İkinci fraksiyonun şu anda daha egemen olduğunu söyleyen Harper, bu yüzden fraksiyonun yaptığı ilk büyük saldırının Somali dışında olmasına şaşırmadığını belirtti.

Ulusal Karşıterörizm Merkezi, örgütün amaçları yönünde "merkezi ya da tek parça" olarak davranmadığını bildirerek, "örgütün savaşçıları ağırlıklı olarak geçici hükümete karşı ulusalcı bir savaş vermekle ilgileniyor ve global cihadı desteklemiyorlar" diye belirtti.

 

Neden Kenya?

 

Kenya askeri birlikleri 2011'de Somali'ye girdi. Bu hareket El-Şebab'ın kendisi için kritik öneme sahip bir bölgeyi kaybetmesi ile sonuçlandı. Grup, Kenya'yı hedef alacaklarını açıklamıştı.

El-Şebab, Twitter'dan açıklama yaptı. Açıklamada, "Westgate alışveriş merkezine düzenlenen saldırı, Somali'deki müslümanların Kenyalı işgalciler karşısında deneyimlediklerine kıyaslandığında çok küçük kalır" dendi.

2010 yılında El-Şebab, Uganda'da 70'ten fazla kişinin ölümü ile sonuçlanan iki bombalı saldırıyı üstlenmişti.

NPR'dan Frank Langfitt, 2010 yılında Somali hakkında hazırladığı dosyada El-Şebab'ın ideolojisinin Nairobi semtlerinden Eastleigh'deki Somalili sığınmacılar arasında yaygınlaşmaya başladığını yazmıştı. Bu semt Somali'nin başkenti Mogadishu'ye atıfla Küçük Mogadishu olarak anılıyor.

 

ABD bağlantıları

 

NPR'dan Dina Temple-Raston, Somali asıllı amerikalılara yönelik çalışan bir "cihadcı hattı" olduğunu saldırıdan önce yazmıştı. Temple-Raston'a göre bu hat ile Somali asıllı amerikalılar üye yapılıp Somali'deki cephelere savaşmaya yollanıyor. Britanya gizli servisi MI-5'da El-Şebab kamplarında eğitim gören britanya vatandaşlarına ilişkin uyarıda bulunmuştu.

Grubun erişim alanının geniş olabileceğinin altını çizen Somali Devlet Başkanı Hasan Şeyh Mahmud, "El-Şebab'ın sınırları yok. Somali grubun, eğitim kamplarının bulunduğu, yahut bomba üretim merkezlerinin bulunduğu yer olabilir. Ancak şu bilinmeli ki, yakın zamanda öldürülenler de dahil olmak üzere, grubun yönetici kadroları Amerikan vatandaşı ya da Britanya vatandaşı" dedi.

Henüz doğrulanmamış bilgilere göre, Westlake AVM saldırganları arasında yabancı uyruklu kişilerin de olduğu belirtiliyor.

Çeviri: Varsan Çekiç, Deniz Zerin

İlgili Haberler