Dershanelerin kapatılması ile ilgili Milli Eğitim Bakanlığı'nın düzenlediği istişare toplantısında dersaneciler, kapatma konusunu görüşmek dahi istemediklerini belirterek salonu terk etti.
Milli Eğitim Bakanlığı yetkilileri, 'Özel Dershaneler ve Özel Eğitim Merkezleri İstişare ve Bilgilendirme Toplantısı' kapsamında İstanbul, Edirne, Tekirdağ, Kırklareli’de faaliyet gösteren dershanelerin temsilcileriyle Bahçelievler’deki İstanbul Prof. Dr. Mümtaz Turhan Sosyal Bilimler Lisesi’nde bir araya geldi. Toplantıya MEB Ortaöğretim Genel Müdürü Ercan Türk, Milli Eğitim Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Yusuf Büyük, Milli Eğitim Bakanlığı Müşavirleri Ercan Demirci ve Malik Türedi ile yaklaşık 400 dershaneci katıldı.
Toplantının ilk konuşmacısı Müsteşar Yardımcısı Yusuf Büyük, diğer bölgelerdeki toplantılarda karşılaştıkları protestoyu hatırlatarak, sözlerine başladı. Büyük, katılımcılara, "Akdeniz ve Ege toplantısından daha önemli İstanbul toplantısının daha verimli geçeceğini, bugün burada eğitimcilere yaraşır bir şekilde toplantının devam edeceğini, toplantıdan beklediğimiz faydanın elde edilerek, bakanlığımıza geri döneceğimizi ümit ediyorum. Sizinle istişareye, bu yeni süreçte, yeni dönemde, özellikle dershanelerin dönüşmüyle ilgili, biraz dönüşümü hoş karşılanmasa da, bu konuda sizinle istişare etmek üzere görevlendirildik. Olacaklara karşı da hazırlıklıyız" diye seslendi.
'Mevcut yapımızı korumak istiyoruz'
Büyük'ük açılış konuşmasını yaptığı sırada, Birey Dershaneleri Müdürü İsmet Kaldırım söze girdi. İstanbul Avrupa Yakası ve Marmara dershanecileri adına konuştuğunu söyleyerek, sözlerine başlayan Kaldırım'ın sesinin duyulmamasına salondakiler itiraz edince mikrofon verildi.
Kaldırım, Müsteşar Yardımcısı Yusuf Büyük'ün Akdeniz ve Ege toplantılarına yönelik sözlerini "Arkadaşlarımızın haklı tepkilerini ortaya koymuş olmaları, çirkin ya da olumsuz bir davranış gibi lanse edilmesini kesinlikle kabul etmiyoruz" diye değerlendirince, salondakiler tarafından bir süre alkışlandı. Dershaneciler olarak şu an tartışma istedikleri şeyim kesinlikle dönüşüm olmadığını vurgulayan Kaldırım, "Biz mevcut yapımızı devam ettirmeyi tartışmak istiyoruz. Onun haricindeki, şöyle olsaydı, böyle olsaydı fikirlerine karşı olduğumuzu belirtmek istiyoruz. Eğer, siz bu yönde tartışmayı sürdürecekseniz biz burada olmayacağız" dedi.
'Müzakere süreci henüz bitmedi'
Kaldırım'ın sözleri üzerine, Müsteşar Yardımcısı Büyük, dershanelerin dönüşümüyle ilgili yapılan çalışmanın Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı'nın göreve başlamasıyla beraber başlayan bir çalışma olmadığını belirterek, "Öncesinde zaten hem çatı örgütleriyle, hem dershanecilerle yaptığımız anketlerle bu çalışmayı Özel Öğretim Kurumları Genel Müdürlüğümüz zaten yapmıştı. Bu yüzden yapacağınız bütün öneriler, teklifler mutlaka Bakanlar Kurulu'na sunulacak taslağın içerisinde yer alacak. Bu, bir müzakere sürecidir, nihayetlenen bir şey yoktur. Müzakere süreci henüz bitmemiştir. Burası bir hukuk devletidir. Bakanlar Kurulu'ndan sonra bunun meclis safhası var. Geldiniz, zahmet ettiniz, 15 dakika sonra bizi ıslıklayarak, yuhalayarak, bize hakaret ederek, bu şekilde salonu terk etmenin kime, ne faydası var" diye konuştu.
Salondan çıktılar
Ancak salon bu noktadan sonra iyice hareketlendi. Dershanecilerden kimi, “İki yıldır bize de hakaret ediliyor” derken, kimi "Bunlar bizi tatmin etmez” dedi. Başka bir dershaneci de, “Önce Başbakan geri adım atacak ondan sonra konuşacağız” diye seslendi.
Yeniden ayağa kalkarak söz alan İsmet Kaldırım, "Şu an biz dönüşümü mü konuşacağız, bizden bu noktada mı talep almak istiyorsunuz? 'Dönüşüm olacak ama nasıl yapalım'ı konuşacaksak biz, bu konuda konuşmaya kapalıyız" diyerek, salondakileri dışarı çıkmaya davet etti.
Dershanecilerin büyük kısmı salonu terk etmek için ayağa kalktı. Alkışlar, yuhalamalarla tepki gösterildiği sırada, “Talimat almış gibi herkes neden gidiyor. Benim söyleyeceklerim var” diyen bir dershaneciye de kalabalık tepki gösterdi.
'Duvara karşı soru' protestosu
Salonu boşaltanlar okulun bahçesinde toplandı. Burada grup adına açıklamayı okuyan Kaldırım, yapılan toplantının istişare değil, dayatma toplantısı olduğunu söyleyerek, dershanelerin kapatılmasını kabul etmediklerimi dile getirdi. Kaldırım, yerkililere daha önce bir çok kez dershanelerin kapatılmasına ilişkin sorular yönelttiklerini ancak yanıt alamadıklarını söyleyerek, bu defa du vara dönerek, söz konusu soruları duvara karşı sordu. Açıklamanın ardından tüm katılımcılar tebeşir kırarak, dershanelerin kapatılmasını protesto etti.
'Erdoğan, 'kızıma ilgi gösterin' diyordu'
Öte yandan toplandı salonda kalan yaklaşık 30 kişi ile devam etti. Söz alarak konuşanların ortak eleştirisi sorularına cevap alamamak ve somut bir planın olmamasıydı. Söz alarak konuşan dershanecilerden biri de ilginç bir hatırlatma yaptı. Özel Kayı Eksen Dershanesi’nden Mustafa Yeşiltaş, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ’ın kızı Sümeyye Erdoğan’nın öğrencisi olduğunu belirterek şöyle konuştu:
“14 yıldır dershanecilik yapıyorum. O zaman iktidarda değildiniz. Çalışabilecek çok yerimiz yoktu. Dershaneler vardı. Hepiniz çocuklarınızın bir yere gelebilmesi için dershanelere yolladınız. Sayın Erdoğan’ın kızı Sümeyye Erdoğan Bahariye şubemizin öğrencisiydi. Kendisi 'ilgi gösterin' diyordu. Şimdi iktidarsınız devir değişti. Devrim önce kendi çocuklarını yer diye bir laf vardır. Zulmettiniz, insanları üzdünüz. Bu kırgınlığı nasıl düzelteceksiniz? Tayyip Bey’e selam olsun, onun çocuklarına verdiğimiz emekler de helal olsun.”
'Çözümden ziyade kamuoyu algısı üretiliyor'
Salonu terk ederek istişare toplantısını protesto eden dershaneciler, ortak basın açıklamasında şunları dile getirdi:
“En yetkili mercilerce dershaneleri kapatma konusunda kesinlikle geri adım atılmayacağı deklare edilirken diğer taraftan da bu toplantılarla çözüm üretmekten ziyade kamuoyuna tarafların dinlenildiği ve görüşlerinin alındığı algısı oluşturulmak isteniyor. Bugünkü toplantıda diğer illerde olduğu gibi basın mensupları dışarıda tutulmak istenmedi. Neden istenmedi? Sayın müsteşarın ifadesinde de görmüşsünüzdür, hazırlıklı geldiklerini söyledi. Yaptıkları hazırlık geçmişte yapılan tepkilere önlem almaktır. Ama biz burada düşünen, üreten insanlarız. İstanbul Avrupa yakası ve Trakya’daki dershaneciler olarak dershaneleri oluşturan sebepler ortadan kaldırılmadan dönüşüm önerilerinin gerçekçi ve uygun olmadığını düşünüyoruz.”