İstanbul’un en önemli su kaynağı olarak görülen Melen Çayı, kirlilik tehdidiyle karşı karşıya. Sakarya Kocaali’de kurulması planlanan Kimya Organize Sanayi Bölgesi’nin (OSB) Melen Çayı’na yakınlığı, Melen Barajı ve su toplama havzasına sadece beş kilometre mesafede bulunuyor. Karasu-Kocaali karayolunun kuzeyinde Kocaali Yalı Mahallesi ile Karasu Kuyumcullu Mahallesi arasında kalan beş bin dönüm alanda kurulması planlanan OSB’de plastik, boya, ilaç, deterjan, kozmetik ve katkı maddeleri üretilecek. Kimya OSB kurulmaması için Kocaali Sivil Toplum Platformu imza kampanyası başlattı.
BirGün'den İsmail Arı'nın haberine göre Kimya İhtisas OSB’nin büyük risk oluşturacağı düşünülen Melen Çayı, su toplama havzası ve Melen Barajı için AKP milyarlarca TL harcadı. Yıllardır bir türlü açılamayan ve baraj gövdesinde oluşan çatlaklar nedeniyle tartışmalara neden olan Melen Barajı’na bir buçuk milyar TL harcama yapıldı.
Melen Çayı’nın ıslahı için de çok sayıda ihale yapıldı. İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi (İSKİ) 2018 yılında Melen Havzası ve Çevre Koruma Projesi için 89 milyon 900 bin TL harcandı. Melen Projesi’nin üç etap haline yapılan isale hattı ihaleleri için de yapılan harcama 701 milyon TL oldu.
TMMOB Kocaeli İl Koordinasyon Kurulu Sekreteri ve Makina Mühendisleri Odası Kocaeli Şube Başkanı Murat Kürekçi, “Atık su arıtma tesisleri olsa bile Melen Çayı kimyasal atıklarıyla kirlenecek” diye konuştu. Kürekçi ayrıca şunları söyledi: “OSB Yönetmeliği ‘OSB’leri öncelikle meskun mahallerden, akarsulardan ve yeraltı sularından, sit alanlarından, tarihi bölgelerden uzakta, mera ve tarım arazisi vasfında olmayan, çevreye ve ekolojik yapıya zarar vermeyecek saha üzerine kurulur’ der. Sakarya ili Kocaali ilçesinde Melen Çayı su havzası sınırına kurulması planlanan kimya ihtisas OSB’si bu kriterleri birçok açıdan sağlamamaktadır. Kimya ihtisas OSB’leri iştigal ettikleri iş nedeniyle atmosfere kanserojen maddeler ve ağır metaller de salabilirler. Bu maddelerin kontrolsüz şekilde salınımı başta hava olmak üzere meteorolojik şartlar ile toprak, su, yeraltı suları ve buralarda yetişen bitki, meyve ve bunlarla beslenen hayvanlar ve balıkları etkileyeceğinden, bu besinleri alan insanları da ölümcül derece etkileyecektir.”
