T24 Kültür Sanat
İstanbul Nightlife Project, şehrin küresel müzik ve eğlence başkentlerinden biri olduğu 2000’lerin başına odaklanan bir belgesel serisi. Dream Sales Machine’den Asena Hayal öncülüğünde 90’lar ve 2000’lerde eğlence dünyasının parçası olan insanlarla bir dizi söyleşi gerçekleştirildi.
Oksijen Gazetesi’nden Defne Akman’ın Asena Hayal’le yaptığı söyleşide Hayal, projeyi şöyle anlatıyor:
“Bu üç yıl önce, kişisel meraktan ortaya çıkmış bir proje. Bireysel olarak gece hayatını çok deneyimleyen ve içinde bir insanım. Ajans başkanımız Alper Sesli de öyle. Gece çıktığımda önceki kuşaklarla ilgili anlatılarla karşılaşıyorum. ‘Bir oto mezarlığı varmış, orada efsane partiler dönüyormuş’ gibi. Fakat bunlara ulaşabileceğimiz kapsamlı bir çalışma yok. Önce bir festival yapalım, söyleşiler partiler olsun, geçmiş DJ’lerle bugünün DJ’leri bir araya gelsin ve kuşaklar arası bir iletişim yaratalım dedik. Ama pandemi patladı. Biz de bu hikâyeleri bir platformda paylaşmaya karar verdik.
YouTube’dan izleniyor
Dönemi 90’lar ve 2000’lerin başı olarak sınırladık. Elektronik, punk, rock, pop, tüm müzik türlerini konuşuyor, geniş bir yerden bakıyoruz. Videoların süresi 20-40 dakika arasında. Şu anda elimizde 35 video var. Haftada bir olmak üzere her pazar günü YouTube’daki İstanbul Nightlife Project kanalına yükleyeceğiz.
Radical Noise / Gitanes 1994
Bu hikâyeler dönemin teknolojisi gereği kayıt altına alınmamış. Ancak bir yerde arşivlenmesi bizim için çok önemli. Kapıdaki güvenlikten bar çalışanlarına, DJ’inden organizatörüne kadar araştıralım, kimler var bir bakalım dedik. Şu ana kadar gitmediğimiz pek çok kişiye de gideceğiz. İsim listemizde 100’ün üzerinde isim var.
Bu projenin amacı nostalji yapmak değil. Şu anda ‘Beyoğlu bitti’ deniyor örneğin. Şu an belki bir çıkmaza girmiş gibi görünüyor ama ben özellikle o hattın yavaş yavaş eski enerjisine dönmeye başladığını düşünüyorum. Bu proje, böyle bir İstanbul vardı evet ve bundan sonrası için ne yapabiliriz diye yaklaşarak, kendini ateşleyici bir yerde konumluyor.
Festival de yolda
Umudu kaybetmemek gerek. Elimizi o mekanlardan çekersek yok olurlar. Buradaki konu sanırım elinde gücü olanların biraz elini taşın altına sokması. Yeni mekanlar açıldı. Tomtom Sokak’ta birtakım hareketlenmeler var.
Projeyi normalde birbirine rakip olan üç içki şirketi bir araya gelerek destekledi. Mey-Diageo, Pernot Ricard ve Brown-Forman.
Yakın zamanda bir festivali de hayata geçirmeyi düşünüyoruz. İstanbul’a gece hayatı konusunda ne katabiliyorsak elimizden geleni yapmak istiyoruz. Müzik ve gece hayatı bir kültürdür. Ve İstanbul’un ayrılmaz bir parçasıdır.
‘Reina da var Babylon da’
Babylon bölümünde Ahmet Uluğ, Elif Cemal, Elif Erdost tayfasıyla güzel bir söyleşimiz oldu. Sokak kültürü ve Beyoğlu’nun arka sokaklarını konuştuğumuz serilerimiz var. Kadıköy’ün arka sokaklarını ve Akmar Pasajı’nı konuştuğumuz, Bakırköy’e ayırdığımız bölümler var. Ama mesela Reina’yı da alıyoruz. Queer gece hayatını da konuşuyoruz. Ceylan Çaplı’nın daha önce belki sokakta yan yana geçmiş ama birbiriyle yakından temas etmemiş toplulukları bir araya getirmesi, o hiyerarşiyi ortadan kaldırması, cinsiyet kılıflarını ortadan kaldırması bunları diyaloğa açması örneğin önemli. 2019, 19, 20, 14’ten Mehmet Cavcı ve mekânın mimarları ve DJ Sedat gibi isimlerle görüştük. Siyabend Süvari ile H2000’den başlayarak festivaller ve konserleri, DJ XXXL ile Cool dönemini konuştuk. Nikki Wild ile de bir söyleşimiz oldu.”
