Başbakan Ahmet Davutoğlu, Mescid'i Aksa'ya yönelik saldırının tam bir barbarlık olduğunu belirterek, Müslümanlara Mescid-i Aksa’ya sahip çıkma çağrısında bulundu.
Başbakan Ahmet Davutoğlu, MİT Müsteşarı Hakan Fidan'dan aldığı brifing sonrası açıklama yaptı.
Davutoğlu'nun açıklamasından satır başları; Devlet istihbaratı içinde kurumlar arası eş güdüm de önem arz ediyor. Yükselen bir güç olarak Türkiye’nin istihbarat yapılanmasının da kendini yenilemesi ve reforme etmesi yönünde hükümetimizin kesin bir kararlılığı vardır ve bu alanda hiçbir fedakarlıktan kaçınılmayacaktır.
İsrail askerinin Mescid-i Aksa’ya girmesi tam bir barbarlıktır. İnsanlığın en kutsal mekanlarından birine yapılan bu saldırı en sert şekilde karşılık bulmalıdır. Kudüs bir barış şehri olması gerekirken İsrail’in bu tutumu sayesinde barbarlığın sergilendiği ber şehir olmuştur. Bütün Müslümanlara ve bütün dünyaya Mescid-i Aksa’ya sahip çıkma çağrısında bulunuyorum.
'HDP kendi ödevini yapmalı'
HDP son dönemde yaptığı açıklamalarla dikkatleri dağıtan bir tutum sergiliyor. Türkiye çözüm süreciyle başka hiçbir ülkenin cesaret edemeyeceği bir adım attı. Biz bu başarı hikayesine katkıda bulunacak herkesin adım atması çağrısında bulunduk. Aldığımız cevap ise 6-7 Ekim olaylarında şiddete yapılan çağrı oldu. HDP sürekli hükümete ev ödevi çıkarmaya çalışmamalı, kendi ödevini yapmalı. Silahlı unsurlar şehirlerimizin üzerinde bir baskı unsuru haline gelecekse o zaman bir niyet tazelenmesine ihtiyaç vardır.
Sürekli oyalamalarla, yurtdışındaki olayları bahane ederek, zamana oynama şeklinde olursa bu ikisinin sürdürülmesi çok güç. Biz çözüm sürecine katkı sağlayacak her faaliyete destek veririz ama çözüm süreci adı altında kamu düzeni tehdit edilirse buna da müsaade etmeyiz. Görmek istediğimiz somut adımlardır. Bütün illegal faaliyetlerin sona ermesidir. Ne zaman silahlı grupların silahlarını bırakacağı, Türkiye’yi terk edeceği sorusuna cevap vermeliler. Kararlı ve tutarlı bir tutum görmek istiyoruz. Tekrar bir olumlu atmosferin oluşması için her türlü adımı atmaya hazırız ama herkesten de gerekli adımları beklemek de hakkımız.”