Yaşam
Deutsche Welle

İspanya'nın 'milyoner' köyü

Dünyanın en yüksek ikramiyeli piyangosu olan İspanyol “El Gordo“ 22 Aralık’ta çekiliyor. Büyük ikramiyenin 720 milyon Euro olduğu çekilişin beş yıl önceki talihlileri arasında Sodeto köyü sakinleri de vardı.

21 Aralık 2016 21:52

İspanya’nın kuzeydoğusundaki Saragossa kenti yakınlarında bulunan 250 nüfuslu Sodeto, “milyoner köy“ olarak ünlendi. Zira 2011 yılında “El Gordo“ Noel piyangosunun büyük ikramiyelerden biri de köy halkının aldığı toplu bilete isabet etti. Sodeto sakinleri, çekilişten toplam 100 milyon Euro civarında ikramiye kazandı. Her köylünün en az bir hissesi olduğundan, kişi başına en düşük ikramiye tutarı 100 bin Euro oldu. Daha fazla hisseye sahip olan bazı köylüler ise 1 milyonun üzerinde aldı.

Ancak bu “milyoner köyde“ her yeri lüks otomobiller ve gösterişli villaların kapladığını düşünenler yanılıyor. Zira burası, ilk bakışta sıradan bir İspanyol köyü görünümünde. Köy sakinleri, talih kuşu konmadan önceki yaşamlarına büyük ölçüde devam ediyor.

Mütevazı yatırımlar yapıldı

Ramon Paban adlı genç, ikramiyeyi nasıl değerlendirdiklerini şöye anlatıyor: “Biz hayvancılıkla uğraşıyoruz. Kazandığımız ikramiyenin büyük bir bölümnü de işimize yatırdık. Babam, bankalara olan kredi borcunu kapattı. Sonra modernleştirmeye yönelik yatırımlar laptık. 80 dana ve 2 bin domuz için dev bir ahır yaptık. Bir nevi ‘hayvanlanlar için lüks otel‘ de diyebiliriz."

57 yaşındaki Rosa Pons da 22 Aralık 2011 tarihini hâlâ dün gibi hatırladığını söylüyor: “58.268 numaralı bilet çekildiğinde, köy meydanında sevinç kutlamaları yapmıştık. Kazandığımız parayla tarla ve ahırların sulama kanallarını modernleştirdik. Bankalara olan borçlarımızı ödedik ve bilgisayar destekli modern bir sulama sistemi kurduk.“

O yıllardaki büyük ekonomik kriz nedeniyle neredeyse tüm çiftçiler borç batağındaydı. Piyangodan kazanılan para, tüm köylüler için bir anda düzlüğe çıkmak anlamına geliyordu. Ancak talihli köyün bir gecede Avrupa çapında üne kavuşması, sakin hayat akışına da büyük bir darbe vurdu. Rosa Pons, madalyonun öteki yüzünü şöyle anlatıyor: “Köyde kimse kapısını kitlemezdi. Herkes birbirinin evine çat kapı girerdi. Ama birden köyümüze satış temsilcileri akın etmeye başladı. Bize sürekli birşeyler satmaya çalışıyorlardı. Böyle olunca da kapılar kilitlenmeye başlandı. Neyse ki onlardan kurtulmayı başardık. Şimdi yine eskisi gibi evlerin kapıları ardına kadar açık."

Gençler artık göç etmiyor

Peki, bir gecede zengin olduktan sonra hiç lüks harcama yapılmadı mı? Köylülerin, yakınlarına ufak tefek hediyeler aldığını söyleyen Rosa Pons "Ben de birkaç arkadaşımla birlikte Norveç'e bir gemi yolculuğu yaptım. Ayrıca evimi tamir ettirdim. Bir-iki parça da mobilya aldım. Tek fark şu oldu: Eskiden ucuz yollu mobilyaları taksitle satın alıyordum. İkramiyeden sonra biraz daha pahalı ve kaliteli mobilyaları peşin olarak alma imkanım oldum.“

Ancak köy çıkışına doğru ilerleyince, çehrenin biraz olsun modernleştiğini görmek mümkün. Zira burada birkaç yeni yapı göze çarpıyor. 26 yaşındaki genç köy muhtarı Gabriel Penella, “Bu müstakil bahçeli evlerin olduğu bölgeye ‘Sodeto Beverly“ diyoruz. Genç aileler, burada kendilerine yeni ve modern evler inşaa etti. Eskiden gençler yakınlarındaki Huesco ilçesine göç ediyordu. Ama piyangoda kazandıktan sonra artık kimse buradan göç etmiyor“ diyor.

©Deutsche Welle Türkçe

Reiner Wandler

Haber, değiştirilmeden kaynağından otomatik olarak eklenmiştirDeutsche Welle