Kültür-Sanat

Işık Kansu’yu Okurken

Işık Kansu, sevgili dostum şair Ceyhun Atuf Kansu’nun oğlu... Babasına olan saygım, sevgim Işık Kansu için de aynı çizgide...

14 Mayıs 2012 01:23

 

- Oktay Akbal

 
Cumhuriyet- 13 Mayıs 2012
 
 
“Bağımsızlığını yitiren gazeteci yön duygusunu yitirir. Eleştiri olanağını elinden düşürüp tuzla buz eder. Gördüklerini saklar, duyduklarını unutur, gerçekleri örter.”
 
Işık Kansu “Kan Denizinde Mercek” adlı kitabında böyle yazmış, ama kendi dediklerine uymamış! Duyduklarını, bildiklerini, tüm gerçekleriyle yazmış...
 
Çok genç yaşta gazeteciliğe başlamış, basın dünyasının her alanında görev yapmış, gerçek bildiğini saklamadan, değiştirmeden okuyucuya duyurmayı önemli bir görev saymış.
 
***
 
Gazetecilikte kazandığı deneyimleri şöyle anlatıyor:
 
“Uğur ağabeyden araştırmacılığın bir anlamda sürek avı olduğunu, Yalçın Doğan’dan disiplinli çalışmayı, Ahmet Tan’dan her olayın ardında gülünecek, güldürülecek yanlar bulunabileceğini, Mustafa Ekmekçi’den bir gazetecinin ne kadar insan tanırsa o kadar çok habere ulaşabileceğini, Fikret Otyam’dan mesleğin edebiyatla olan kardeşliğini, Yılmaz ağabeyden de ilkeli öğrenimi, içselleştirdim.”
 
“Kan Denizinde Mercek”, yakın tarihimizdeki acı olayları derinliğine inmeye çalışarak sergiliyor. Çaresiz bir şeydir, toplumun sürekli iç içe yaşadığı olaylardan kaçamamak! Bir genç gazetecinin yaşamı boyunca gördükleri hiç de iç açıcı değil; katının katısı, acımasızlığın, sevgisizliğin güncelleşmiş olması... Gerçek bir “kan denizi”dir gazete sayfalarında yazılanları yaşamış olmak... Sonra da etkili bir biçimde kitaplaştırmak...
 
12 Mart’lar, 12 Eylül’ler derken AKP’nin iktidarında yaşananlar, daha da yaşanacaklar... Bütün bunları genç bir yaşta görmek, yaşamak ve okuruna en inandırıcı biçimde yansıtmak...
 
***
 
Işık Kansu, sevgili dostum şair Ceyhun Atuf Kansu’nun oğlu... Babasına olan saygım, sevgim Işık Kansu için de aynı çizgide... Şair babanın oğlu da şair, ama şiirlerini saklıyor bence! Bir gün onları da ortaya çıkaracaktır...
 
“Kan Denizindeki Mercek” bir çeşit belge!.. Son çeyrek yüzyılın Türkiye’sinde yaşanan en dehşet verici, korkutucu, üzücü olaylar bir ayna gibi yansıtılmış. Sivas olayları, kanlı kent baskınları, çekişmeler... Gencecik bir Kansu, hepsinin içinde, yanında yaşıyor, kaçmıyor gerçekten, görevinin gazeteciliği de aşan bir toplum gözlemciliği, ya da duyarlılığı olduğunu biliyor...