Bursa’da Oyak Renault fabrikasında işçilerin Türk Metal Sendikası’ndan ayrılma ve zam talebiyle başlayıp tüm Türkiye’ye yayılan işçi eylemlerine katıldıkları için işten atılan 155 Arçelik işçisinin gruplar halinde açtığı işe iade davalarında, işçilerin lehine kararlar çıkıyor. 26’şar kişilik iki grubun kazandığı işe iade davasından sonra, mahkeme 17 kişilik üçüncü grubu da haklı buldu ve işe iade kararı verdi. İlk gruba ilişkin davaya bakan Gebze 3. İş Mahkemesi, açıkladığı gerekçeli kararda, Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO)’nün hükümlerine atıfta bulunarak eylemlerin yapıldığı dönemde hükümetin grev yasağının örgütlenme özgürlüğünün ihlâli niteliğinde olduğu belirtildi. Kararda, şirket tarafından işçilerin iş akitlerinin feshedildiği dönemde cadı avı başlatarak çalışan işçilere gözdağı verdiği ifade edildi.
Gebze 3. İş Mahkemesi’nin açıkladığı 13 sayfalık gerekçeli kararda Koç Holding bünyesinde faaliyet yürüten Arçelik LG şirketinin eylemle ilgisi bulunduğunu düşündüğü işçilerin tamamının işten çıkartılmasına ilişkin şu görüşlere yer verildi:
Davalı tarafından iş akitlerinin haklı nedenle, eşitlik ve ölçülülük ilkesine uygun yapıldığı ileri sürülmüş ise de; görüldüğü üzere fesihlerin farklı zamanlarda ve farklı gerekçelere dayandırıldığı, işverenin, eyleme destek vermekle birlikte bu eylemi sona erdirmeleri halinde bu işçilerin iş akitlerinin sona erdirilmeyeceği yönündeki sözlü taahhüdüne uygun hareket etmediği, bilakis eylem sonrasinda adeta bir cadı avı başlatarak, eylem ile ilgisi bulunduğunu düşündüğü işçilerin tamamini işten çıkarttığı, eyleme fiziken katılıp katılmadığına bakılmaksızın, somut olarak delil ortaya konmaksızın, sadece sosyal medya paylaşımları ve geri bildirimler alındığından bahisle, eylem sona erdikten sonra dahi fesihlere devam ettiği anlaşılmıştır.
İşverenin, hak arama özgürlüğü iddiasında bulunan işçilere karşı göstermiş olduğu bu tavır, adeta çalışan işçilere gözdağı vermek boyutunda olup hukuken korunması mümkün değildir.
T24’e konuşan işten atılan Arçelik LG işçilerinin avukatı Meryem Asil, mahkemenin kararında dikkat çeken kısmın işçilerin eyleminin uluslararası sözleşmeler kapsamında da bir insan hakkı olarak ele alındığı, eylemlerin barışçıl sınırlarda kaldığı hali ile korunması gerektiği kısmının olduğunu ifade etti. Asil, “Mahkemenin de karar verdiği üzere bu eylem uluslararası normlar kapsamında toplu eylem hakkı sınırları içerisindedir. Mahkeme işverence işçilerin adeta seçilerek işten çıkarılmasını da cadı avına benzetmiş, işverenin samimi olmadığını da gerekçesine eklemiştir. Bu hali mahkemenin gerekçeli kararının tümüyle çok yerinde olduğunu değerlendiriyoruz.” diye konuştu.