Paketleme bölümünde her bir ürünün 17 saniyede çıktığı BSH'ta işçiler, robotlarla yarıştırılıyor. Bozuk mal çıkartan işçilerin primleri kesiliyor.
Evrensel'den Vedat Yalvaç'ın haberine göre, her robot arasında bir işçinin çalıştığını aktaran işçiler, 17 saniyenin geçmesi durumunda ise bölüme konulan kırmızı ışığın yandığını söylüyor. Robotların hızına yetişemeyerek bozuk ürün çıkaran işçiler ise primleri kesilerek cezalandırıyor. Öte yandan BSH’a bağlı onlarca yan sanayi de çalışan binlerce işçi de bu çalışma düzeninden etkileniyor.
"Arkaya robot koyuyor, arasına da 1 işçi koyuyor sonra da bizden onunla aynı performansı göstermemizi bekliyorlar diyen" işçiler, paketleme bölümünde Kuka denilen bu robotların 17 saniyede bir 1 adet ürün çıkardığını belirtti. Makinelerin hızının arttırıldığını belirten işçiler, şunları söyledi: "17 saniyenin geçmesi durumunda başucumuzda duran kırmızı alarmlar var onlar yanıyor ve geç kaldın diyor. Bir gün işçiler, ‘Usta mallar çok hızlı geliyor yapamıyoruz. Şu amirleri çağır da derdimizi anlatalım’ dediler. Ben de çağırdım. Kısım şefi de içeri girerek ‘yapamayan varsa çıksın gitsin’ diyerek içeri girdi. Böyle olunca işçiler korktu ve söyleyecekleri hiçbir şeyi söylemedi. Gidince de niye konuşmuyorsunuz diye kızdım onlara onlar da ‘borcumuz, harcımız var’ bir şey diyemedim.”
Hatalı malın faturası işçiye kesiliyor
Bantların çok hızlı olması nedeniyle bazı işçilerin de kırmızı yememek için kaynağı yapmadan gönderdiğini söyleyen işçiler, “Kaynak yapmadan gönderilince hurda artmış. Bunun üzerine de fabrika alacağımız 400 liralık primi kesti” diye konuştu. Primlerin kesilmesine tepki olarak yemeğe gitmediklerini dile getiren işçiler şunları söyledi: “Daha sonra herkesin katıldığı bir yemek organizasyonu yaptılar. Bunu vermedikleri primin karşılığı olarak verildiğini söyleyerek oluşan tepkiyi önlemeye çalıştılar. Ama bizim öfkemizin dinmesi yerine iki katına çıktı. 3 kuruş veriyorsun öldürene kadar çalıştırıyorsun. Biz de yatarak para kazanmak istemiyoruz. Ancak daha insani koşullarda çalışmak bizim de hakkımız.”
"Hiç boş bırakmıyorlar"
Çok yoğun çalıştırıldıklarını aktaran işçiler, “5 dakika bile boş kalırsa çalıştır diyorlar. Bir gün elektrik kesildi. Kısım şefleri gelerek bize temizlik yapın dedi. Ben de kabul etmeyip herkesi dışarı çıkardım şefte gelerek niye çıkardın diye tepki gösterdi” diye konuştu. 40 dakikalık yemek molası dışında bir 10 dakikalık sigara molası olduğunu söyleyen fırın bölümündeki işçiler şunları söyledi: “Bizim bölüm tozlu olduğu için 10 dakika önce çıkıp duş almamız gerekiyor. Ancak vardiya bitmeden kesinlikle izin vermiyorlar. İş güvenliği önlemleri az. Bir maske vermiş sürekli simsiyah. İş güvenliği malzemesinden tasarruf ediyorlar. Eldiven istemeye gidiyoruz. Siz fazla kullanıyorsunuz. Adamın eldiveni olmazsa bandı çalıştırma deniliyor. İşçinin eldiveni yırtıldığı için bandı durdurduğumuzda ise niye durduruyorsun diyorlar.” Bölümün tozlu ve sıcak olduğunu ifade eden işçiler, “Eskiden birbirimizi idare ederek mola çıkıyorduk. Şimdi kimse toz, sıcak dinlemiyor. Sürekli çalıştırıyor. Eskiden herkes BSH’a nasıl girerim diye düşünürken şimdi herkes nasıl kendimi attırırım diye düşünüyor” dedi.
"İyileştirme yapıyorum dşiyorsa ondan kork"
İşçiler iyileştirme lafından korkuyor. Çünkü ne zaman iyileştirme olacak denilse fabrikada her şey daha da kötüye gidiyor. “Bizim bölüme askı silkeleme diye bir makine var. Bu makine bütçe yok diye 1 buçuk sene oldu almadılar. Millet toz içinde elle yapıyor bu işi” diyen işçiler, şöyle devam etti: “Her bölüme mühendis veriliyor. Git bu bölümde üretimi artır. Biz de seni burada kalıcı yapalım diyorlar. O da geliyor belli bir süreden sonra sayıyı azaltıyor. Bandı hızlandırıyor patronun gözüne girmek için.”
"Herkes toplu sözleşme bekliyor"
2017’de görülecek MESS sözleşmesine de değinen işçiler, sözleşmeden beklentinin yüksek olduğunu belirtti. Sendika temsilcilerinin kimseye saat ücretinden söz etmediğini aktaran işçiler, “Toplusözleşme yapıldığında herkesi ayıracağız dediler sadece. Adam 6 aydır çalışıyor benden fazla ücret alıyor. İki senelik sözleşmeyi 3 yıla çıkardılar. 10 yıllık işçi ile aramızda 50 lira fark ya var ya yok. İşçilerin beklentisi aradaki farkın kapanması” diye konuştu.
3 yıllık sözleşme nedeniyle asgari ücrete yapılan zammın kendilerini etkilemediğini ifade eden işçiler şunları söyledi: “Her şey toplu sözleşmeye bağlı. Herkes buraya kilitlenmiş durumda bu yüzden. Sendikaya güven yok. Muhabbet var ama ortada taslak yok. Taslağı herkesin önüne koyacak. Şimdi bir şey attılar ortaya sonrada ortadan çekildiler. Bu dönem işçinin istediğini almak zorunda Çünkü olmazsa fabrika içinde çok şey olacak.”
"Birlik var, tek sıkıntı baş eksik"
İşçiler arasındaki birliğin geçmiş dönemlere oranla arttığını belirten işçiler, “Asgari ücret zammından sonra herkes ücretlerinin artmasını bekliyordu ancak hiçbir artış olmayınca fabrikada bir hareketlilik oldu ve herkes sendikaya gitti. Onlar da sözleşmede sorunun çözüleceği sözünü verdiler. Her bölümde kendi aralarında gruplaşmalar başlamış durumda. Karşılıklı bir kapışma var. Göstermeden alttan alta oluyor çoğu zaman. Mesela bu asgari ücret sonrası ücretimiz yükselmeyince biz de 2 hafta üretimi yavaşlattık. Bu yavaşlama işçiler arasında bir birlik oluştuğunu gösteriyor. Mesele bunu daha ileriye taşımak. Yani tek sıkıntı baş eksik. Daha beteri olur bu sefer istenilen verilmezse. Çünkü herkesin beklentisi çok yüksek. Bunda bu kadar yapıldıysa sözleşmede siz düşünün.” BSH ile birlikte yan sanayilerde de kaynamanın arttığını söyleyen işçiler, “BSH durursa yan sanayi komple durur. Çünkü tüm fabrikalar bize bağlı” dedi.
"Sendika işçiyi Trakyalı, Kırıkaleli diye bölüyor"
Fabrikada örgütlü olan Türk Metal’e tepkili olan işçiler, “Bu yaşananları sendika ile paylaşıyoruz. Tamam hallederiz diyorlar. Sonra piyasada kimse yok. Kendi dertleri olunca sendika işçileri topluyor ama bizim dertler olunca kimse bir şey yapmıyor” diye konuştu. “1 dakika makine kapatma diye bir eylem mi olur?” diyen işçiler şunları söyledi: “1 saat durdur bakalım hemen gelmiyorlar mı? 2 senelik sözleşmeyi 3 yıla çıkardı benim güvenim bitti zaten. Ahım şahım bir zamda almadık zaten.” Sendikanın Kırklarelili işçiler ile Trakyalı işçileri böldüğünü anlatan işçiler, “Sendikacılar Kırıkkaleli işçileri güvence olarak görüyor. Onları hemen kadroya alıyor. Kadro karşılığında işçinin arasına salarak bilgi topluyor. Böylece bütün Kırıkkaleli işçiler sendika taraftarı olmasa da işçi böyle görüyor. Sendika da bunu fırsat bilerek işçiyi böldükçe bölüyor” diye konuştu.
"BSH’taki çalışma yan sanayindeki binlerce işçiyi de etkiliyor"
BSH’ta yaşanan her şey yan sanayilerde çalışan binlerce işçiyi de etkiliyor. BSH’ta üretimin artığı dönemlerde onlar da tempoyu artırıyor. BSH’ın en büyük yan sanayisi olan Coko-Werk’te 5 dakika da 8 parça ürün çıkıyor. Günde 3 bin adet ürün üretildiğini aktaran Coko-Werk işçisi, “Robotlarla çalışıyoruz. Kalıplara sen müdahale edemiyorsun. Herşey BSH’a bağlı. Acil malzeme varsa hızlanıyor. Yetişemediğin zamanlarda oluyor. Onu stoka alıyor. Makine durunca yani boş zamanlarda onların eksik kalan kısımlarını tamamlıyorsun. Kalıplar değişirken makineler duruyor. O sırada stoktaki eksik malzemeyi tamamlıyoruz. Durmak yok. Hep çalışıyoruz. Sendika yok. 3 gün üst üste 16 saat çalıştığım zamanlarda oluyordu. Dayanamayıp söyledim 3 gün kafa izni verdiler. Aldığımız asgari ücret, 3 ayda bir de sosyal haklar” dedi. Bir başka yan sanayi olan Farel’de de 400 işçi aynı kaderi paylaşıyor. İşçiler, “BSH’ta üretim fazla olursa bizde de fazla oluyor” diye konuştu.