Yaşam
Deutsche Welle

İran'da turizm patlaması bekleniyor

Alman turizmcilere göre İran seyahatlerine olan talep katlanarak artıyor. Uzmanlar bunda İran algısındaki pozitif değişimin etkili olduğunu düşünüyor.

12 Ağustos 2015 19:45


İran ile yürütülen nükleer müzakerelerin temmuz ayı ortasında Viyana’da başarı ile sonuçlanması meyvelerini vermeye başladı. Bu uzlaşma sadece İran’da yıllardır uygulanan ekonomik yaptırımların kaldırılması umudunu yeşertmedi. Uluslararası alanda da inşaat, makine ve otomobil endüstirisi yaklaşık 80 milyonluk bir ulusun taleplerinden faydalanabilmek için can atıyor. Ama bu sektörler arasında özellikle bir tanesi daha şimdiden şaşırtıcı bir taleple karşı karşıya. O da, turizm sektörü. Alman seyahat acentası Studiosus‘un Bölge Müdürü Manfred Schreiber, Deutsche Welle’nin kendisiyle yaptığı söyleşide, "Bizde İran’a yapılan kültür gezilerine olan talep 2014 yılında, 2013 yılındaki talebin 4 katına çıktı" diye konuşuyor. Schreiber bu yıl da talepte yüzde 25’lik bir artış bekliyor.

Medyada pozitif gösterilmenin etkisi

Rakip firma Gebeco’da da durum farklı değil. İran’a olan seyahat talebi 2013 yılından itibaren büyük bir artış göstermiş. Firmanın İran‘dan sorumlu çalışanı Rulf Treidel, bir anda İran’a olan talep artışının sebeplerinden birinin de, ülkenin medyada sık sık gündemde olmasına bağlıyor. Treidel "İran artık pozitif algılanıyor“ diyor. Treidel’e göre iktidar değişimi gibi ülkedeki değişiklikler açıkça görülüyor, ayrıca son dönemde başarı ile sonuçlanan nükleer müzakereler de pozitif algıyı güçlendiriyor.

Manfred Schreiber de bu teoriyi onaylıyor ve İran’daki siyasi ortamın seyahat tercihinde önemli bir rol oynadığını vurguluyor. Schreiber yine de siyasi açıdan en sıkıntılı dönemlerde bile İran’a belli bir talebin olduğunu sözlerine ekliyor. Schreiber "Ama şu anki Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani’nin seçilmesi ile ezber bozuldu" diye konuşuyor.

"Beklenilenden daha modern"

Bremenli Gerlinde Lichtenberg de İran'a seyahat trendinden etkilenenlerden biri. Lichtenberg nisan ayında bir haftalığına İran‘a seyahat etmiş ve daha uzun süreliğine gelmediğine pişman olmuş. Lichtenberg, "Ülkeyi çok merak ediyordum. İnsanların yabancıları sevmeyeceğine dair kafamda o kadar da kasvetli veya korkunç bir ülke izlenimi yoktu. Hatta gitmeden önce sık sık insanların çok canayakın ve Almanlara karşı zaten dostça olduğunu duymuştum" diyor. Yine de Lichtenberg İranlılarla tanışınca çok şaşırmış. Lichtenberg, "Gençlerin ve orta yaşlı insanların doğrudan sana yaklaşması ve dokunma endişesi taşımaması, -yani sana elini verip, kimilerinin sarılmasını kastediyorum- çok şaşırttı beni" diye konuşuyor.

Manfred Schreiber "İran uzun yılar boyunca olumsuz manşetlere konu oldu. Ama oraya seyahat eden müşterilerimiz İranlıların misafirperverliğinden etkilenmiş olarak geri döndü. Şehirlerde karşınıza çıkan İran, beklenenden çok daha mordern" diyor.

Treidel, İran’a yönelik ekonomik yaptırımların gevşetilmesinin turizmin de yararına olacağını kaydediyor.

İran Turizmciler Birliği Başkanı İbrahim Pourfaraj da daha şimdiden en önemli 5 kentteki dört ve beş yıldızlı otellerde gelecek yıl yer kalmadığını söylüyor.

Haber, değiştirilmeden kaynağından otomatik olarak eklenmiştirDeutsche Welle