İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, Elazığ’da katıldığı temel atma töreninde, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na, “Siz bugün ana muhalefet liderisiniz, yarın bu ülkenin başındasınız. Bugün bu ülkenin başında olan insan yarın bu ülkenin muhalefeti olacak” diye seslendi.
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu ve İBB Başkanı İmamoğlu, Elazığ’da İBB’nin yaptırdığı Elazığ Gazi Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi İnşaatı’nın bugün temel atma törenine katıldı.
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, törende şunları söyledi:
“Bu coğrafyada kardeşçe yaşamanın ne kadar büyük bir güzellik, huzur ve manevi tatmin olduğunu ifade etmek zor. Büyük bir milletiz. Bu toprakların kıymetini bildiğimiz taktirde üstesinde gelemeyeceğimiz acı yok. Her acıyı birlikte tedavi edebilir ve üstesinden gelebiliriz. Elazığ depreminin hemen ardından burada yaptığımız ziyarette zaten süreci tartışıyor ve bu konuda neler yapabiliriz diye kendi içimizde konuşuyorduk. Elbette depremin yaralarını sarma konusunda acil müdahale ve bunun gibi birçok hususta Elazığ’da her anında yanında olduk. Daha sonrasında bizi, özellikle Gürsel Erol aradığında ve Genel Başkanımızın bu değerli süreci bize yol açan önerisi olduğunda açıkçası çok mutlu olduk.
"Genel başkanımızın liseyi okuduğu şehre bir okul yapma aruzuyla yola çıktık"
İBB Meclisi’ndeki bütün meclis üyelerimize ve bütün parti gruplarına huzurunuzda yürekten teşekkür ediyorum. İstanbul yanı sıra Ankara ve İzmir ile birlikte üç okulun burada yapılacak olması, deprem sonrası eğitim ile ilgili yaşanan sıkıntının giderilmesi konusunda hepimizin harekete geçmesi bizi tabii ki çok heyecanlandırdı. Yapacağımız okulun kalite ve nitelik açısından üstün bir kavrama sahip olması gerektiğini düşünüyorduk. Şöyle bir özel durumu var. Dün Gaziler Günü’ydü. Atamıza Mareşal unvanının verildiği günde gazilerimiz ile kucaklaştık. Bugün de Elazığ’da Gazi’nin yanı Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün ismini taşıyan bir meslek lisesinin temelini atmak büyük bir gurur. O bakımdan nitelikli bir projeyi, ismine yakışır, bir de Genel Başkanımızın liseyi okuduğu şehre bir okulu yapma arzusu ile yola çıktık. 24 derslik, mesleki atölyeleri var, 30’u aşkın laboratuvarları var. Konferans salonundan diğer dersliklerine varıncaya kadar örneğin konferans salonu 330 kişilik. Tabii çok amaçlı bir spor salonun varlığı, açık spor sahalarının varlığı.
Buraya gelen her öğrencinin ‘Ben güzel bir okula gidiyorum, dolayısıyla hakkını vermeliyim’ diyeceği bir okul tasarladık. Gerçekten eğitime ne kadar önem verdiğinizi biliyorum. Eğitimle ilgili bizi kreşle ilgili İstanbul’da seferber ederken bunun karşılığını verme konusunda attığımız kararlı adımlarla 150 kreşe doğru gidiyoruz. Burada biz şu özeni de göstermeye gayret ediyoruz. Hem İstanbul’da yaptığımız kreş ve okullar hem de bugün burada tasarlayıp faaliyete geçirdiğimiz okulumuzun tasarımından bitimine kadar içindeki her türlü malzemesinden birçok hizmetine kadar, bizim çocuklarımızın ve gençlerimizin ülkesinin neresinde yaşıyor olursa olsun eşit haklara sahip olduğunu ona hissettiren, devletimizin her çocuğuna eğitimle ilgili en üst seviyede hakkını teslim edeceği bir okulu yapmanın sorumluluğunu taşıdık ve tasarımımızı o şekilde yaptık.
"Gerisini ülkenin bu gençleri halleder"
Bu okuldan hem ailelerini hem bizleri, Türkiye’yi gururlandıracak gençlerimiz çıkacak. Ülkemizin her gencinin geleceği çok parlak çünkü çok zeki bir gençlik kitlemiz var. Yeter ki bu ülkenin makam ve mevki sahipleri gençlerin umutlarını yükseltsinler, tersini yapmasınlar. Yeter ki bu makam ve mevki sahipleri bu milleti, toplumu, gençleri kutuplaştırmasınlar. Kendi siyasi ikballeri ile aldatıcı dile bu gençleri ve toplumu maruz bırakmasınlar. İnanın topluma bu kadarı yetiyor. Gerisini ülkenin bu gençleri halleder. Onların ruhlarında şunu görüyorum, ne ayrımcılık, ne dışlayıcılık var. Türkiye’nin hangi ortamına gidersek gidelim gençlerimiz bize sarılıyorlar. ‘İş, aş isterim’ demiyorlar. Ne kadar ulvi bir duygu. ‘Adalet isterim başkanım, adalet isterim’ diyorlar. Dolayısıyla gençlerimiz kardeşçe yaşamanın kıymetini biliyorlar.
Sizin önderliğinizde çok büyük bir mücadele yürüyor şu anda. Altılı Masa ve oradan doğacak olan yeni iktidar günleri. Yaşadıklarımı ve bugün hissettiklerimi iletirken aslında gençler de başı ile beni onaylıyordur. Onların kalbindeki duyguyu anlatamaya gayret ediyorum.
(Gençlerin) Hiç ön yargıları yok. Kim, nereli, hangi etnik köken vs. Bu milletin bir parçası olduklarında, karşısında kendilerini dinleyen insanı gördüklerinde gençlerin birçoğu sıfır önyargı ile sizin o tariflediğiniz ikinci yüzyıla çok hazırlar.
"Bugün ana muhalefet liderisiniz, yarın bu ülkenin başındasınız"
Ben her yerden şu daveti yaptım, İstanbul’un kapısı her siyasi partiden belediye başkanına açık ve ne yazık ki bize ilk başta bize randevu veren belediye başkanları sonradan vermemeye başladı. İnanın bazı taleplerini gizli de olsa yaptırıyorum. Çünkü onlara bir zarar gelmesin istiyorum. Bunlara ne gerek var? Ben burada, bu şehrin yöneticilerini, eğitimle ilgili yöneticilerini, bu okulun öğrencilerinin hep birlikte kol kola açmamızın kime ne kötülüğü, ne mahsuru var. Siz bugün ana muhalefet liderisiniz, yarın bu ülkenin başındasınız. Bugün bu ülkenin başında olan insan yarın bu ülkenin muhalefeti olacak. Ben İstanbul’da belediye başkanlığı döneminde hep şu özlemi çektim. Beş yıl boyunca büyükşehir belediye başkanını makamımda görmediğim için ‘Ben de büyükşehir belediye başkanı olayım, size gelmeyeceğim’ demedim. ‘Bak size ne kadar çok geleceğim, o kadar çok geleceğim ki sizi utandıracağım’ dedim. Bu ülkenin her siyasi partisi iktidarından muhalefetine ülkemiz için çalışmıyor mu? Ülkemiz için çalışıyor. Şu yaptığımız okul CHP’nin değil ki milletimizin okulu.
Biz titizlikle yolumuza devam edeceğiz. Genel Başkanım bir kez daha gelip bu okulu açacağız. Sizlerle beraber geldiğimizde eminim ki siz bütün muhalefeti davet edersiniz buraya, öyle tahmin ediyorum.” (ANKA)