İBB ve İzmit Belediyesi'nin hayata geçirdiği ‘Afet Odaklı Sosyal Konut’ projesinin temelinin atılacağı araziyi gezen İmamoğlu burada yaptığı konuşmada Erdoğan’ın, “Kanal İstanbul projesinde sona gelindi. Uluslararası ihaleye çıkacağız” şeklindeki sözlerine yanıt verdi.
TIKLAYIN - Erdoğan'dan Kanal İstanbul açıklaması: Artık ihale safhasına gelmiştir, Türkiye çok daha farklı bir güce ulaşacak
İmamoğlu, şu ifadeleri kullandı:
“Çok net ifade edeyim ki; ‘son’ tanımı doğru. Kanal İstanbul’un sonu gelmiştir. Çünkü, yapılmayacaktır. Vatandaşımızın nezdinde de sonu gelmiştir, dünyanın itibarlı finans kuruluşlarının, itibarlı yapı firmalarının nezdinde de sonu gelmiş bir projedir. Biz, onun proje olarak sonunun gelmesini istiyoruz. Niçin? Çünkü; İstanbul’un sonu gelmesin diye, İstanbul’un geleceği kurtulsun diye. Bu yöndeki faaliyetlerimiz devam edecek.”
“İstanbul, her açıdan Türkiye’nin lokomotifi"
Önce şunu söylemek lazım: İstanbul, her açıdan Türkiye’nin lokomotifi. İstanbul’da atılacak her adım, gerçekten Türkiye’yi etkiliyor. Başka bir boyutu da İstanbul’un, özellikle Türkiye’nin yakın coğrafyasına çok sıkı bir diyalogla bir ilişki biçiminde olma zorunluluğu var. Neredeyse Bolu’dan başlayın ta Edirne’ye kadar, bir başka ucu Balıkesir-Bursa’dan, yani bir nevi Marmara Bölgesi’nin tümünü etkileyen bir kenttir İstanbul. Trafiğiyle, yaşamıyla, enerjisiyle, üretimiyle, her yönüyle… Burada da en sıkı iletişim oluşturduğu illerin başında Kocaeli geliyor.”
İstanbul ve İzmit’in üretim, sanayi ve kentleşme gibi konularda benzer sorunları yaşadığını kaydeden İmamoğlu, “Su politikaları olsun, enerji politikaları olsun, ulaşım politikaları olsun hep beraber hareket edebilme kabiliyetini geliştirmeliyiz diye, böyle bir ana prensip koyduk ortaya. Burada da en hızlı iletişimi Kocaeli ile kurduk. Bu da aslında bir ihtiyaç. İzmit de Kocaeli’nin can damarı, kalbi. Aslında İzmit de bu büyük şehrin lokomotifi. Bu lokomotifin de gerçekten çok çalışkan, çok istekli ve yöresini çok seven bir belediye başkanı var. Bu da bizim için bir şans. Dolayısıyla bu sağlıklı diyalog biçimi, hızlıca bizi bu sonuca ulaştırdı” dedi.
“Ama biz, burada kalmak istemiyoruz” diyen İmamoğlu, deprem sorununa değindi:
“Deprem, hepimizin öncelikli gündemi, İstanbul’un en önemli gündemi. Bu, Kocaeli için de geçerli. Özellikle burada, deprem adına atılacak her adımda, kentsel dönüşümden bu tarz sosyal konut üretimine varıncaya kadar ve başka konularda da her zaman iyi iletişimde olmak zorunluluğumuz var. Bunu geliştireceğiz. Ve inşallah hem İzmit’i hem İstanbul’u ve yakın coğrafyayı, depremden en az etkilenecek sağlam bir yapıya büründürmenin adımlarını hep birlikte atacağız. Bu konuda bakanlıkla da diyaloglarımız sürüyor. Bu, gerçekten siyaset üstü bir mesele; milli bir mesele. Ben, hatta bağımsızlık sorunu gibi de büyütüyorum meseleyi, ki bu gerçekten de öyle. Analiz edildiğinde herkes, bunu hissedecek. Umarım, Fatma Başkanımızla, İzmit Belediyemizle çok daha güzel işlere imza atmaya devam edeceğiz.”
"Kapımız her partiden belediyeye açık"
Kapılarının her siyasi partiye ait belediyelere açık olduğunu vurgulayan İmamoğlu, “Bizim kapımızı çalan her belediye ile iş geliştirmek, dayanışma içinde olmak hem İstanbul’umuza yakışan hem de bizim yol yürüyüşümüze yakışan bir anlayıştır. Bunu da altını çizelim. Hiç kimseye kapımız kilitli değil, aksine ardına kadar açıktır. Bunu da buradan duyurmuş olalım” diye konuştu.