Politika

İmamoğlu: Kent lokantası Kanal İstanbul'u yenmişti, kreşler de Türkiye'yi bu kötü koşullara taşıyanları yenecek

Arşiv

30 Aralık 2024 17:37

Güncelleme: 30 Aralık 2024 18:06

T24 Haber Merkezi

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Şişli Belediyesi tarafından düzenlenen, ‘Şişli Çalışıyor, İstanbul Güçleniyor’ programında son seçimlerde Kent Lokantalarının Kanal İstanbul’u yendiğinin belirten İmamoğlu, “Buradan söylüyorum; bu kreşler de Türkiye'yi bu kötü koşullara taşıyanların hepsini yenecek” ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı’na verdiği ‘Belediyeleri silkeleyin’ talimatına bir kez daha tepki gösteren İmamoğlu, “’Silkele’ dediği bakanın, bugün büyük mucizevi açıklamasını okudum mesela gelirken. SGK borçlarını kaynağından kesecekmiş belediyelerin! Aferin! Madalya aldı şimdi! Bir bakan daha madalya aldı! Ne büyük iş başardı değil mi? Kendisini ispat etti! Kime? Millete değil, bir kişiye. O kendini bir kişiye ispat ededursun, biz arkadaşlarımızla kendimizi milletimize ispat etmeye, milletimize layık olmaya devam edeceğiz. Kaynağından kesecekmiş! Kimin kaynağı? Milletin kaynağı” dedi.

31 Mart 2024 yerel seçimleri öncesinde Cumhurbaşkanlığı örtülü ödeneğinden, İstanbul’daki 24 AKP'li ilçe belediyesine, propaganda faaliyetlerinde kullanılmak üzere, 1 milyar liranın üzerinde para dağıtıldığını ifade eden İmamoğlu, şu ifadeleri kullandı: “Bağış yani, geri ödenmiyor. O SGK borçları, o belediyelerde o zaman gene vardı. Tek dertleri ne? Çalışın, Ekrem İmamoğlu'na karşı seçimi kazanın! Cumhurbaşkanlığı örtülü ödeneğinden… Kendi MHP'li yol arkadaşı belediyeyi bile dışarıda bıraktı. Bu kadar partizan. Bu kadar akıl dışı. İşte onun için onlar, kullandıkları ve yönettikleri kaynağın, kendi kişisel kaynağı olduğunu düşünüyor.

SGK borcuyla ilgili de onun için kalkıyor basiretsiz bir bakan, böyle bir açıklama yapıyor. Kaynağından kesecek! Büyük iş! Pervasız her davranışınızı millete afişe edeceğiz. Böyle davranırsanız, sizin Türkiye'de yönetecek belediyeniz bile kalmayacak. Bu millet size yetki vermeyecek böyle davrandığınız sürece” 

"Kreşler de Türkiye'yi bu kötü koşullara taşıyanları yenecek"

“Muhteşem bir iş Yuvamız İstanbul, Yuvamız Şişli kreşleri. İnanılmaz hikayeler… Anneleri dinlediniz. Çocuklar inanılmaz. Yani sıcacık zihinleri, beyinleri, fikirleri hür… İnanılmaz bir iş. ‘Kent Lokantası, Kanal İstanbul'u yenmişti’ dedim son seçimde. Buradan söylüyorum; bu kreşler de Türkiye'yi bu kötü koşullara taşıyanların hepsini yenecek.

Kreşler yenecek onları. İşte bu mega projemize hizmet eden bütün insanlarımızı tebrik ediyorum. İlçe belediyelerimizin paydaş olmasını önemsiyorum, tebrik ediyorum. Bu işe emek veren, hizmet eden çalışma arkadaşlarımı da tebrik ediyorum. Aynı zamanda, bu işe, özellikle bu kreş meselesine gönül veren, hizmet eden, etmek için uğraşan gönüllüler var, bağışçılar var. Onlar hiç eksilmesin. Bu dayanışma köprüsü, gizli bir vicdan köprüsü aynı zamanda. Aynen Askıda Fatura gibi. Bu ne yapıyor biliyor musunuz? Bizi birbirimize bağlıyor. Sıcaklaşıyoruz.

Veren el, alan eli görmüyor. Dayanışma içinde oluyoruz. Kucaklaşıyoruz. Bakın bu kucaklaşmada ne etnik köken var, ne inanç var, ne mezhep var... Hiçbir şey yok. Birbirimize ısımızı veriyoruz. Kötü durumda olan, -Allah düşürmesin, herkes düşebilir- öyle bir durumda olan insanı ısıtan bir ruha kavuşuyor o toplumsal dayanışma. Onun için biz, dayanışmacı belediyeciliği ve halkçı belediyeciliği asla vazgeçmeyeceğimiz iki prensip ve şiar olarak görüyoruz. Çünkü iyi biliyoruz ki, bizi dimdik ayakta tutan bir toplum haline getiriyor.”

"22 bin liranın altında geçinmek zorunda kalan hane sayısı milyonlarca"

İmamoğlu, Şişli Belediyesi’nin İzzetpaşa Mahallesi’nde açtığı Kent Lokantası açılışında kalabalığa özetle şu sözlerle hitap etti:

“Kent Lokantaları, artık sadece İstanbul'un ilçelerinde değil, Türkiye'nin birçok yerinde karşılık buldu. Kent Lokantası markasının oluşmasının yegane sebebi, insanımızın yoksullaşmasıdır. İnsanımızın adil bir paylaşım düzeninden uzak bir yaşama mecbur edilmesidir. İnsanımızın, toplumumuzun büyük bir kısmının asgari ücretli hale gelmesidir.

Bakın; 9 milyonun üzerinde asgari ücretli insan var. TÜİK verileriyle konuşuyorum. 3 milyonun üzerinde işsiz gözüküyor. Ki bize göre daha fazla. Aynı zamanda emeklisi var 16 milyon civarında. Üst üste koyduğunuzda, bugün ülkemizde, 22 bin liranın altında geçinmek zorunda olan hane sayısı milyonlarca. Neredeyse 50 milyonun üzerinde insanın dar gelirli, ama açlık sınırının altında dar gelirli bir sınıfa oturduğunu üzülerek yaşıyoruz.”

"Bu zihniyet, bu ülkenin başından gitmeli"

“İnşallah bu yoksulluktan kurtulalım. Bunu yegane yolu var. Çok net söylüyorum. Bu zihniyet, bu ülkenin başından gitmeli. Başka türlü düzelmeyecek. Çünkü mesele, tek başına ekonomi de değildir sevgili dostlar. Mesele ekonomidir. Ekonomiyi iyi yönetmektir. Akılla, bilimle, teknikle bundan uzaklaşmamalı ve buna hareketle mümkündür. Ama aynı zamanda adalet.

Ekonomi, aynı zamanda adalettir. Ekonomi, aynı zamanda itibardır. Ekonomi, aynı zamanda kamu kültürüne saygılı bir şekilde yaklaşımdır. Partizanlıktan uzak olmaktır. Bütün bunlardır ekonomi. Bunlar bütünüyle iyi olduğunda, ekonomi iyi olur O bakımdan, ne yazık ki biz, bunların zerre emaresini mevcut yönetimde görememekteyiz.

Vatandaşımızla da bunu paylaşmaktan geri durmayız. Milletimizin zor anında yanında olmaya devam eden belediyelerimiz var. Milletimizin hiçbir ferdini geride bırakmadan hizmet yapma gayretinde olan bir belediyecilik anlayışının yöneticileriyiz. Allah bizi milletimize mahcup etmesin. Milletin sofrasına bereket diliyorum yeni yılda. Bereketi bol olsun.”