19 Ekim 2014 19:28
Eski zamanların çöpçatanları artık yerini OkCupid, Tinder, Hornet, Grindr, 3nder gibi uygulamalara bıraktı. Bu uygulamalarda arkadaş, sevgili, seks partneri bulma gibi beklentilerinize göre bir aplikasyonda (uygulama) hesap açıp arama yapabiliyorsunuz.
Gazeteci Güliz Arslan, Milliyet'te yayınlanan "İlişkinin 'aplikasyon' hali" başlıklı yazısında, bu uygulamalar hakkında bilgi sahibi olabileceğiniz bazı kişisel deneyimlerini aktarıyor.
En yakın arkadaşlarımdan birinin arkamdan böyle dediğini de mi duyacaktı bu kulaklar? Normalde “Taşralıyım tabii, yaşasın taşra” konulu bir cevap gönderirdim ama bana “geri kafalı” anlamına gelecek şekilde “taşralı” demelerine neden olan konuda sahiden geri kafalıyım galiba.
New York’ta yaşayan bir arkadaşım yaklaşık bir yıl önce son ilişkisini bir “dating application” (çöpçatanlık uygulaması)aracılığıyla bulduğunu anlatmıştı. O zaman “Telefonlar akıllandı, çöpçatanlık siteleri de cebimize girdi tabii” demiş, “Brek brek arkadaş arıyorum”u icat etmiş, icq’yu, Yonja’yı, Siberalem’i yalayıp yutmuşlar ülkesi Türkiye’debu uygulamaların da hızla yayılacağını düşünmüştüm.
Nitekim öyle oldu. Ama kendi çevremi bu kadar saracağını tahmin edememişim. Geçtiğimiz günlerde fark ettim ki bu uygulamalarda hesabı olmayan çok az kişi kalmış etrafımda!
Bense bu uygulamaların kullanıcısı olan arkadaşlarıma gözlerimi kocaman açarak sorular sormaktan kendimi alamıyorum: Nasıl güvenebiliyorsun? Kesin yalan söylüyordur diye düşünmüyor musun? İnsan hiç tanımadığı birileriyle konuşurken bir yerden sonra sıkılmıyor mu? Nasıl buluşmaya cesaret ediyorsun? Seni bir yere götürüp kulağını kesmeyi planlayan bir manyak olmadığından nasıl emin olabiliyorsun mesela? Sabırla yanıtlıyorlar. Yanıtların bir bölümünü yanda okuyacaksınız. Hemen hepsi yeni birileriyle bu şekilde tanışmanın ne kadar “normal”, hoş, eğlenceli olduğunu, güvenlik endişesi taşımadıklarını anlatıyor. Öte yandan da haberde isimlerinin yer almaması için sıkı sıkıya tembihliyorlar beni.
Mevzu habere dönüşünce denemek şart oluyor. “İnsan haber için nelere katlanıyor, ben bir dating application’da hesap açmışım çok mu?” deyip giriyorum OkCupid’e.
* Bu işi bilenler “ne kadar iyi hazırlanmış profil, o kadar doğru insan” diyor ama kadınsanız hangi isimle gireceğinizi, nasıl bir fotoğraf koyacağınızı düşünmenize gerek yok aslında. Profiliniz bomboş olsa da girer girmez “Nefes alsın yeter”cilerden onlarca mesaj alıyorsunuz.
* İlk mesajlar genelde “Selam, naber?”, “Merhaba kimse var mı?” şeklinde. Favorim; “Hey baby, all you need is love” (Hey, bebeğim, ihtiyacın olan tek şey aşk).”
* Bir iki kez “Merhaba, Nasılsın?”dan hemen sonra “Aileyle mi kalıyorsun?” tarzı yaklaşımlarla karşılaşsam da iki günlük OkCupid deneyimimde çok rahatsız edici bir şey yaşamadım. Profil fotoğrafı olarak çıplak bir üst vücut görseli kullanan birinden gelen “İçinde ne var?” mesajına ise epey güldüm.
* Bu uygulamaların televizyondaki evlendirme programlarına benzeyen bir yönü var. Tabii ki buradaki insanların ilk amaçları evlenecek birini bulmak değil. Hatta kişisel gözlemim; evlenecek birini arayan yok denecek kadar az. Ve elbette o programlara katılanlardan çok farklı bir profil söz konusu. Ama burada da birtakım insanlar beklentilerine uygun birtakım insanlar arıyor işte...
* Zannettiğim kadar, tabirimi mazur görün, “kıro” bir ortam değilmiş, evet. Öyle olduğunu düşünmek kıroymuş hatta. Yeni insanlar tanımak isteyen, bu konuda benim kadar “yabani” olmayan insanlar mesajlaşıyor, isterlerse de buluşuyor, hepsi bu. Hatta itiraf etmeliyim; hiç tanımadığın birinden de olsa, her akşam bir “Günün nasıl geçti?” mesajı almak hiç fena değil.
* Yine de ben pek bana göre olmadığını düşünüyorum ve iki günün sonunda hesabımı alkışlarla kapatıyorum.
33 yaşındayım. İstanbul’da yaşıyorum. Teknoloji alanında çalışıyorum. Bir ilişkim yok ama yaşım daha fazla ilerlemeden doğru kadınla tanışıp çocuk yapmak istiyorum, uzun vadeli bir ilişki için yeşil ışık yaktım.
*İşim gereği sürekli internetteyim ve her gün yurt dışındaki teknoloji blog’larını okuyorum, OkCupid’den böyle haberdar oldum. Başlarda pek fazla Türk yoktu. Sitedeki Türklerin sayısı arttıkça daha az bakıyorum.
*Buradan tanışarak görüştüğüm beş kişi oldu. Gerçekten iletişim kurmaktan keyif aldığım insanlarla buluştuğum için yüz yüze görüşmek de gayet keyifliydi. Genelde kahve bira eşliğinde birkaç saat muhabbet edildi ya da birlikte kararlaştırdığımız bir filme, konsere gidildi. Hâlâ görüştüklerim de var, bazılarıyla 40 yıldır tanışıyor gibiyiz. Görüştüklerimin ikisiyle de tek gecelik ilişkim oldu.
*İnternette tanışmanın sokakta tanışmaya kıyasla avantaj ya da dezavantajları karşındaki insanın karakteriyle ilgili. Kimileri burada da dışarda olduğu gibi, gerçek hayatta olamadıkları şeyleri realize etmeye çalışıyor, öylelerini ayıklamak çok zor değil. Bunun dışında bir erkek için sokakta birileriyle tanışmanın “genelde” internette tanışmaktan daha zor olduğunu düşünüyorum. İnternette kurulan ilişkilerde çok daha hızlı ilerleniyor. Bir araya geldiğinde zaten karşındaki hakkında birçok şeyi biliyor oluyorsun, bu da kurulan iletişimin kalitesini artırıyor.
*İnternette özellikle Türkiye’de her zaman temkinli olmakta fayda var. Ama ben güvenlik endişesi taşımıyorum, gerektiğinde gizliliğimi nasıl koruyabileceğimi biliyorum.
*Bu uygulamada her türden insanla karşılaştığımı söyleyebilirim. Kullandığı şeyin dating amaçlı bir uygulama olduğundan haberi olmayan çok sayıda insan var. Türkiye’deki kullanıcılar genelde erkek. Eşcinseller toplum tarafından dışlandığı ve cinsel kimliklerini özgürce yaşayamadıkları için biraz daha “underground” uygulamalar kullanıyor. Tek gecelik ilişki arayanların büyük kısmı erkekler, genelde de bunu inkâr ediyorlar. Teknoloji meraklıları uygulamaların kendisini merak edip yüklüyor, bir süre kurcaladıktan sonra kullanmayı bırakıyor.
*Bu tür uygulamaları chat odalarıyla karşılaştırmak çok doğru değil, chat çok daha dinamik bir sistem. Karşındakinin kim olduğuna dair hiçbir fikrin yok, cinsiyeti dahil... Dating uygulamalarında ise genelde bir profil var; fotoğraflar, kimi genel bilgiler.... Karşındakine yaş, cinsiyet ve nerede yaşadığını (ASL) sormaktansa profilindeki bir fotoğraf ya da bilgi üzerinden çok daha nitelikli bir mesaj atabilmek mümkün.
*Bu uygulamalarda başıma çok acayip bir şey gelmedi. Ama şöyle bir şey olmuştu; bir hatun siteye yeni üye olduğumda henüz profilimde hiç bilgi yokken sadece fotoğrafımı görüp benimle yatmak istemişti.
24 yaşındayım. Bir yıldır New York’ta yaşıyorum. Eşcinselim. Uzun mesafe ilişkisi benzeri bir şey yaşıyorum.
*Bu alanda en derli toplusu OkCupid. Diğer uygulamaların çoğu günübirlik seks odaklı. Yani ortada bir fotoğrafın, konumun ve aradığın şeyler var, o kadar. Ama OkCupid’de profilini detaylı yaratabiliyor ve binlerce soruyu cevaplayıp algoritmik bir arayış çizgisi oluşturabiliyorsun.
*Yeni insanlarla tanışmayı seviyorum. Kimi tanışıklıklar insanı şaşırtabiliyor. OkCupid’de beklentilerim genelde aşk üzerine oluyor. Aşksız da pek seks yapamadığım için diğer uygulamaları çok kullanıyorum diyemem. Şu an telefonumda yalnızca OkCupid uygulaması var ama uzun süredir kontrol etmiyorum.
*En sinir bozucu durum cevap almamak. Eğlenceli, hoş bir profil sunsan da cevap almadığın oluyor. Ama galiba sen ne kadar iyi olursan ol fark etmiyor, karşı tarafın talebini karşılayacak şekilde sunmak gerekiyor kendini. Herkese göre de şekil değiştiremiyorsun. Bir de salaklar sinir bozucu. Genelde insanlar çok salak, o yüzden sıkılıyorsun. Gerçekten çok az eğlenceli insan var. Uygulamalarda da bu değişmiyor.
*Eğer yazışıyorsam, yüz yüze de görüşüyorum. “Ben şuraya kahve içmeye gidiyorum, istersen gel” gibi “casual” buluşmaları seviyorum. Yarısı günümün o bölümünü boşa harcatıyor, yarısı ilgi çekici oluyor. İlgi çekici olanların yüzde 90’ı da âşık etmiyor zaten. Tanışıp o gün yatağa girdiğim az sayıda kişi oldu. Tanıştıklarım içinde beraber çalışmaya başladığım, hayattaki en yakın birkaç dostumdan biri olan kişiler de var ama...
*Fiziksel mekanda tanıştığım kişilerle hiçbir fark gözetmiyorum. Herhangi bir güvenlik endişesi de taşımıyorum. Endişe etmek çok gereksiz bence. Bu uygulamalar artık normal.
*Bu uygulamalar için chat odalarının akıllı telefonlara uyarlanmış hali diyemeyiz. Uyarlanmış değil, yetişmiş, değişmiş, akıllanmış hali. Chat odalarından çok şey öğrendik. Artık teknolojik tanışmayı normalize ediyoruz ve biz normalize ettikçe teknoloji bize daha da faydalı online tanışma fırsatları oluşturuyor. Artık online ilişkilerin ne olduğunu, nasıl olması gerektiğini, nasıl ilerleyeceğini çok daha iyi biliyoruz. 90’lardaki ürkeklik, yol yordam bilmezlik yok üstümüzde. Bence yakın gelecekte online-offline ilişki farkı gittikçe daha da incelecek. Facebook offline’daki ilişkilerimizi online’a taşımamızı istiyor. Bir yandan da bu uygulamalarla tam tersini yapmaya, online tanışıklarımızı offline’a taşımaya devam edeceğiz.
*Bu uygulamaları ergenlik çağındakilerin çok kullandığını sanmıyorum. Genelde de yaş sınırı oluyor zaten. Türkiye’de heteroseksüel erkekler ve eşcinseller (sanırım ağırlıklı olarak erkek eşcinseller) yoğun olarak kullanıyor.
*Bu uygulamalar aracılığıyla tanışmaya sıcak bakmayan birini geri kafalı bulmuyorum. Eğer hayatın diğer alanlarında zeki biriyse ve bu sıcak bakmama aşka dair bir güdüden geliyorsa, değildir. Paldır küldür reddediyorsa, eh tabii...
30 yaşındayım, İstanbul’da yaşıyorum, akademisyenim. Boşanma aşamasında olduğum bir evliliğim var. Bir süre uzun vadeli bir ilişki istemiyorum.
*İlk önce Zoosk’u denedim ama buradaki kullanıcı profilleri “delikanlı28” tadında olduğu için benim beklentimi karşılamadı. Sonra OkCupid’i keşfettim ve çok beğendim. Tinder’ı da fenomene dönüştüğü için biliyorum. Tinder’daki “parmağını sağa kaydırırsan beğenir, sola kaydırırsan beğenmezsin” uygulaması dünyada çok beğenildi, Apple’ın ekranı iki parmakla büyüttürüp küçülttürmesi gibi kabul gördü. Bundan sonra akıllı telefonlarda evet/hayır’ın Tinder’ın öğrettiği şekilde olacağı konuşuluyor. OkCupid diğerlerine nispeten eski bir çöpçatanlık uygulaması. En ünlüsü olması da tesadüf değil; algoritmaları çok başarılı. Seni gerçekten senin gibi biri ile eşleştiriyor. Romantik ilişkilerle ilgili her şeyin bu kadar sayıya dökülebilmiş olması çok etkiledi beni.
*Girer girmez mesajlar yağmasına çok şaşırdım. Girdikten üç dakika sonra konuşmaya başladığım birini hemen çok sevdim, romantik bir ilişkimiz olmadı ama çok iyi arkadaş olduk. O şimdi ülkesine döndü ama gün içinde WhatsApp’tan mesajlaşıyoruz. O tarafa yolum düşerse mutlaka ziyaret etmek isterim. Onun dışında görüştüklerimden birini çok sıkıcı buldum, hiç mesajlardaki gibi değilmiş yüz yüzeyken. Bir başkası ise mesajlaşırken olmadığı kadar eğlenceli çıktı.
*Ben eski eşimi unutmak için yola çıktım. Bunun tek yolunun başkaları ile “en azından” flört etmek olduğuna ikna olmuştum. Öyle de oldu. İlk buluşmadan sonra eskiye dair pek çok şey çamaşır suyuyla silinmiş gibi çıkmıştı. Ben uzun vadeli bir şey arayarak yola çıkmadım ama o da imkansız değil bence.
*Kullandıktan sonra anladım ki yeni birileriyle tanışırken bu yöntemi kullanmak çok daha mantıklı. Çünkü her şey bir matematiğe oturtulmuş. Ve sayılar yalan söylemez! Ayrıca gizli bir kimliğin arkasındayken dürüst ya da olduğun gibi olmak daha kolay. Her şeyin gizli olduğu için de çok daha güvenilir.
*Girince anladım ki meğer İstanbul’un yarısı OkCupid’deymiş! Üniversiteden arkadaşlarım bile çıkıyor karşıma.
*Bu uygulamaları genelde beyaz yakalılar kullanıyor. Çünkü birileri ile tanışmak için yeterli vakit ve ortamları yok. Zamanlarının büyük bölümünü alan işten biriyle flört etmek zor; hem etik değil hem sonrasını düşünmek lazım hem de ihtimaller sınırlı. Bizim neslin en büyük sorunu bu; kimse aradığı gibi birini bulamıyor.
26 yaşındayım, İstanbul’da yaşıyorum, pazarlama uzmanıyım.
*Tinder ve OkCupid kullanıyorum ama OkCupid’i silmek üzereyim. Bunları arkadaşlarımdan duydum ve öyle kullanmaya karar verdim. Kalabalık ve eğlenceli bir arkadaş grubum olsaydı muhtemelen böyle uygulamaların varlığından haberdar olmayacaktım.
*Aşk ya da ilişki bulmak için kullanmadım hiç, “one night stand” (tek gecelik ilişki) veya “fuckbuddy” bulmak için kullanıyorum. Ancak her seferinde seksüel bir ilişki olmuyor, bazen sadece muhabbet etmek daha keyifli geliyor.
*Farklı ülkelerden insanlarla tanıştım, bazen baş başa bazen kalabalık gruplar halinde takıldık. Çok eğlenceli deneyimler yaşadım. Bir keresinde biriyle buluşacaktım. Arkadaşı da geldi; geceyi buluştuğum kızın arkadaşıyla noktaladım.
*Bu uygulamalarda herkes daha doğal, daha net ve ne istediğini/verebileceğini bilerek davranıyor. Ayrıca ilk buluşmayı birbirinizi beğenerek gerçekleştiriyorsunuz. Haliyle buzlar daha çabuk eriyor.
Bu uygulamaların faydasını gören çok arkadaşım var. Yazarak iletişim kurmak daha kolay geliyor çoğu insana. Barda görse konuşamayacağı biriyle bu uygulamalardan rahatlıkla konuşabiliyor.
34 yaşındayım. İngilizim. 4 yıldır Türkiye’de yaşıyorum. eğitim alanında çalışıyorum. Bir ilişkim yok, yeni arkadaşlar arıyorum.
*Bu uygulamalarda temel amaç seks oluyor. Ama tanışır tanışmaz seks yapıyorsunuz gibi bir durum yok. Tanışıyorsunuz, konuşuyorsunuz, şakalaşıyorsunuz, sonra da belki seks yapıyorsunuz.
*Bence âşık olunacak kızı bulmak çok kolay bir şey değil. Teorime göre doğru kızı bulabilmek için çok fazla kız tanıman gerekiyor. Bu uygulamalar da bu işe yarıyor. Ben bu uygulamalarda “İyi ki tanımışım” dediğim pek çok kadına rastladım. Birçoğuyla hâlâ görüşüyorum.
*Başta bir online flört programı insana yabancı, zor gelebilir. Ben de başlarda biraz geriliyordum. Ama konuşa konuşa, buluşa buluşa çok şey öğrendim.
*Birkaç kadının profilinde “Lütfen Türkseniz mesaj atmayın” yazdığını gördüm ve Türk erkeklerinin neden kötü bir ünleri olduğunu merak ettim. Yalandan bir kadın profili açtım. Eğlenceli olacağını düşünmüştüm ama iki saat içinde kapatmak zorunda kaldım. Aldığım mesajların birçoğu seksüel şiddet içeren cinstendi. “Kadınlar neden böyle bir uygulamada profil açar ki?” diye düşünmeye başladım. Elbette bütün Türk erkeklerini eleştirmiyorum. İçlerinde çok kibar, romantik olanlar da var. Benim eleştirim istediğini alamadığı zaman agresifleşenlere. Bu tecrübeyle ilgili bir diğer üzücü kısım da şu; mesajların çoğu çok sıkıcıydı. Kadın olsam “Selam” diye lafa girilmesini çok kaba bulurdum ve ilgimi çekmek için hiç çaba sarf etmediklerini düşünürdüm. Yanlış anlaşılmasın, niyetim kimseyi aşağılamak değil, yardımcı olmak.
Gerçekten yardım isteyen erkekler bana şu mail adresinden ulaşabilirler: [email protected]... Kızlara da iki çift lafım var: Lütfen gerçek olmayan fotoğraflar koyup durmayın. Buluşma mekânına girince sizi bulmak çok zor oluyor.
Okcupid
Birtakım anket sorularına verdiğiniz yanıtlara göre size “sizin gibi” olanları sıralıyor. Profilinizi kimlerin “like”ladığını görmeniz için paralı sürüme geçmeniz gerekiyor.
Tinder
Uygun seçenekleri lokasyonunuza göre sunuyor. Karşınıza çıkan seçenekleri beğendiyseniz parmağınızı ekranda sağa, beğenmediyseniz sola kaydırıyorsunuz. Her iki taraf da birbirini “like”lamadan mesajlaşmaya başlayamıyorsunuz.
Grindr
Yakınınızdaki gay erkekleri gösteriyor.
Hornet
Uygulama kendi sitesinde “gay’ler, biseksüeller ve meraklı erkekler için” diye tanıtılıyor.
3ndr
Threesome’a (üçlü) meraklı olanları buluşturuyor.
© Tüm hakları saklıdır.