İklim Adaleti Koalisyonu tarafından, PKK lideri Abdullah Öcalan'ın örgüte silah bırakma çağrısı ile ilerleyen sürece dair yapılan "Savaş en büyük ekokırım suçudur, doğayla ve halklarla barış istiyoruz!" başlıklı açıklamada, "Savaş, ekolojik bir felakettir. Bu nedenlerle, başlatılan bu süreci önemsiyoruz. Doğa ve yaşam savunusunun sınır tanımayan anlayışıyla, yeryüzünün bir bütün olduğunun ve tüm canlıların yaşam hakkı olduğunun altını bir kez daha çiziyoruz. İnsanlığın ve doğanın ihtiyacı barıştır," denildi.
Açıklamanın tamamı şöyle:
"Savaşın en büyük ekolojik yıkım olduğunu, doğanın ve yaşamın en temel ihtiyacının barış olduğunu biliyoruz. Toplumsal sorunların demokratik, adil ve doğayla uyumlu çözümü için barışın ve halkların kardeşliğinin yanındayız.
Ülkemiz çok önemli bir süreçten geçiyor. Halklarımız arasında sürdürülen çatışmalı savaş ortamının artık son bulacağına dair umutlarımızı yeşerten gelişmeler oluyor. Kürt meselesi/sorunu üzerine yaşanan savaş, çatışma, şiddet adına ne denirse densin, 40 yıldır bu ülkede çok acılar, kayıplar ve ekolojik yıkıma neden oldu.
Savaşların/ çatışmaların, yeryüzü ve canlılar üzerindeki zararlarının yanı sıra, bir de yok edilen ormanlar ve verimsizleşen topraklar, kirletilen ve yok edilen su varlıkları yüzünden ekosistem büyük zararlar görüyor. Bütün bunlar aynı zamanda iklim yıkımına neden oluyor ve tüm canlılar yaşam alanlarını terk etmeye zorlanıyor, birçok insan iklim/çevre mültecisi olmak durumunda kalıyor. Aktif savaş sürecinin ve uzun dönemli sonuçlarının iklim değişikliğine neden olmuş olması ve bunun daha da olmaya devam edecek olması ciddi ve gerçek bir sorun.
Savaş, ekolojik bir felakettir. Birleşmiş Milletler Çevre Örgütü (UNEP) verilerine göre, dünya genelinde yaşanmakta olan ekolojik sorunların yüzde 34'ünün nedeni savaş ve silahlardır. Aynı verilere göre; dünyada biyolojik çeşitlilik açısından zengin bölgelerin yaklaşık yüzde 65-70'i son 60 yılda savaş ve çatışmalar nedeniyle tahrip edilmiştir. Savaş karşıtlığı, doğal olarak ekolojik mücadelenin vazgeçilemeyecek bir parçasıdır.
Bu nedenlerle, başlatılan bu süreci önemsiyoruz. Doğa ve yaşam savunusunun sınır tanımayan anlayışıyla, yeryüzünün bir bütün olduğunun ve tüm canlıların yaşam hakkı olduğunun altını bir kez daha çiziyoruz. İnsanlığın ve doğanın ihtiyacı barıştır. Biliyoruz ki, doğanın can çekiştiği bu sürece, kapitalizmin savaş politikalarıyla gelindi. Yakın tarihte tüm dünyada yüz milyona yakın insanın öldürüldüğünü hatırlatıyoruz. Bugün de sınırsız silah üretiminin ortaya çıkardığı ekolojik yıkımın büyük sorunlarıyla karşı karşıya bulunuyoruz.
Barıştan yana söz söylemenin önüne geçmeye çalışan çeşitli girişimlere rağmen, muhalefet partilerini, sendikaları, demokratik kitle örgütlerini, meslek odalarını, ekoloji örgütlerini, ulusal ve uluslararası alandaki tüm doğa ve yaşam savunucularını cesaretle hakikati ve barışı savunmaya çağırıyoruz."
