Politika

İdris Baluken: Yalçın Akdoğan çenesini tutmayı bilse süper olacak

'8 Haziran'da Başkanlık hayali kuran kişi sultan olmayacak'

06 Mayıs 2015 15:25

İmralı Heyeti üyesi HDP milletvekili İdris Baluken, Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan'ın, "HDP barajın altında kalsa süper olacak" sözlerine, Yalçın Akdoğan, çözüm sürecinin sorumluluğuyla çenesini tutmasını bilirse süper olur. 8 Haziran'da HDP Meclis'te olacak ve süper olacak. 8 Haziran'da Başkanlık hayali kuran kişi sultan olmayacak, süper olacak" diyerek yanıt verdi.

HDP Grup Başkan Vekili İdris Baluken, çözüm süreci için İmralı adasında yeni hazırlanmış bir salon ve uzun bir masa olduğunu ancak masanın etrafındaki koltukların boş olduğunu belirterek, "Erdoğan, şu anda sandalyeleri çekmiş durumda. Masayı da devirmek istiyor. Masanın devrilip devrilmemesi de seçim sonuçlarına bağlı. İstese bile Erdoğan'a o masayı biz devirtmeyeceğiz" dedi. HDP'nin Meclis'e girmemesinin süper olacağını söyleyen Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan'a da cevap veren HDP'li Baluken, "Yalçın Akdoğan, çözüm sürecinin sorumluluğuyla çenesini tutmasını bilirse süper olur. 8 Haziran'da HDP Meclis'te olacak ve süper olacak. 8 Haziran'da Başkanlık hayali kuran kişi sultan olmayacak, süper olacak" dedi.


'Akdoğan çenesini tutmasını bilirse süper olur'

 

Diyarbakır'da seçim çalışmalarını sürdüren HDP Grup Başkan vekili ve İmralı heyeti üyesi İdris Baluken, çözüm süreci, PKK'nın silahsızlanma kongresi, İmralı'daki masa ve Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan'ın HDP ile ilgili sözlerine yanıt verdi.

Başbakan Yardımcısı Akdoğan'ın, "HDP meclise girmese süper olacak" sözlerini değerlendiren Baluken, bu açıklamaları büyük bir sorumsuzluk olarak değerlendirdiklerini ifade ederek, "Aslında AKP'nin kendisi başından beri çözüm sürecine samimi ve ciddi yaklaşmadı. Ancak, güncel siyasi konjöktörden bağımsız olarak özellikle çözüm süreci çalışmalarını yürüten yetkililerin daha sorumlu olması gerekiyordu. Bunu da defalarca yaptığımız görüşmede biz ifade etmiştik. Ama, buna rağmen özellikle sayın Akdoğan, Efkan Ala, Bekir Bozdağ yani çözüm süreci çalışmasında muhatap olarak bizle belli konuları konuşan insanların ortaya bu şekilde çıkmış olması çok büyük bir talihsizlik. Buradan biz Akdoğan'a cevap verelim. Yalçın Akdoğan çözüm sürecinin sorumluluğuyla çenesini tutmasını bilirse süper olur. 8 Haziran'da HDP Meclis'te olacak ve süper olacak. 8 Haziran'da Başkanlık hayali kuran kişi sultan olmayacak, süper olacak. Yine 8 Haziran itibariyle AKP'de en az üç kanatlı bir bölünmenin ilk işaretleri olacak oda Türkiye açısından süper olacak. Umarım bu sorumsuz ve ciddiyetsiz yaklaşımlarından bir an önce vazgeçerler" diye konuştu.

 

'Erdoğan, silahsızlanma kongresinin gündemden kalkması için elinden geleni yaptı'

 

HDP Grup Başkan Vekili İdris Baluken, PKK'nın silahsızlanma kongresinden vazgeçtiğini ve gündeminden çıkardığı ile ilgili bir soru üzerine ise, "İzleme heyetinin kurulması ve resmi müzakerelerde belli mutabakatların sağlanması durumunda KCK'nin, PKK'nın bir hafta içerisinde kongre toplayabileceğini net olarak ifade ettik. Cumhurbaşkanı Erdoğan özellikle bu kongrenin gündemden kalkması için elinden gelen bütün gayreti gösterdi. Dolmabahçe mutabakatından izleme heyetinin tanımamadan, en son 'Kürt sorunu yoktur'a kadar gelen süreç karşıtı bir tutum içerisinde oldu. Dolayısıyla kongreyle ilgili mevcut tartışmalar tamamen Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın eseridir. Umarız hükümet rasyonel bir akılla düşünür. Çözüm sürecinin bu kadar büyük bir aşamaya gelmesinin kalıcı barışın finaline gelmesi kendiliğinden oluşan bir süreç değildi. Büyük emekler vardı arkasında. Özellikle sayın Öcalan'ın iki yıl boyunca AKP'nin bütün provakatif yaklaşımlarına rağmen yani Paris cinayetlerinden başlayıp, Lice'deki, Gewer'deki (Yüksekova), Cizre'deki çocukların katledilmesine kadar. Bu kadar ağır provakasyonlara rağmen büyük bir özveriyle bugünlere getirdiği bir iradesi vardı. Hükümetin bunu doğru anlaması gerekiyor. Eğer buna bu şekilde ciddiyetsiz ve sorumsuz yaklaşımlar olursa tabi bu gelecek acısından çok umut vari bir şey önümüze koymuyor" diye konuştu. İmralı adasında başlaması beklenen müzakereler ve orada kurulduğu belirtilen masa için ise Baluken, şöyle konuştu:

 

'Erdoğan istese bile masayı devirtmeyeceğiz' 

 

"Sandalye sayısını saymadık ama sandalyelerin büyük bir kısmı boş. O sandalyelerin bir an önce doldurulması yönünde bizin çağrımız oldu. Daha önce İmralı'da çekilen fotoğraflarda yer alan masa yok orada. Yeni hazırlanmış bir masa yeni toplantı salonunda uzun ve geniş bir masadır. Ama, etrafındaki koltukların doldurulması durumunda gerçekten sadece Türkiye'nin değil, Ortadoğu'nun geleceğini belirleyecek bir masa olacak olan bir masadır. Maalesef o koltukları bir türlü AKP hükümeti Erdoğan'ın talimatıyla doldurmadı. Genişlemiş müzakere heyetleri, izleme heyeti belli konularda uzmanlaşmış komisyonlar oraya gelip o koltukları doldurup çok nitelikli çalışmalarla Türkiye'nin, Kürdistan'ın ve Ortadoğu'nun geleceğini konuşacaklardı ama Erdoğan şuanda sandalyeleri çekmiş durumda. Masayı da devirmek istiyor. Masanın devrilip devrilmemesi de seçim sonuçlarına bağlı. İstese bile Erdoğan'a o masayı biz devirtmeyeceğiz. Halkımızın bize verdiği güçle o masada Erdoğan'ın çalmış olduğu koltukları tekrar koyup müzakere heyetleri ile birlikte bütün halklarımızın geleceğini konuşacağız."
 

'Fırtına dinsin İmralı'ya öyle gidersiniz dediler'
 

HDP Grup Başkan Vekili İdris Baluken, İmralı adasına gitmek için başvuruda bulunduklarını ancak başvurularına bir yanıt alamadıklarını da ifade ederek, "1 aydır İmralı'ya gidemiyoruz. Başvurumuz var. Cumhurbaşkanının ortaya koyduğu siyasi tavır nedeniyle gidemiyoruz. 'Fırtına bir dinsin öyle bakalım' demişlerdi. Anladığımız kadarıyla o fırtına dinmiyor. AKP'deki fırtına kolay kolay dinmeyecek. Son görüşmemizi devlet ve hükümet heyeti ile iki hata önce yaptık. iki hafta önce devlet yetkilileri İmralı adasına gittikten sonra bize geri dönüş yapacaklarını söylemişlerdi. Ama hale bir geri dönüş olmadı dolayısıyla şu anda var olan diyalog sürecinde de ciddi sıkıntılar var" dedi. HDP'li Baluken, son olarak tartışmalara neden olan Diyanet İşleri Başkanlığının makam aracını iade etmesi ile ilgili ise, "Darısı sarayın başına, bu daha başlangıç. Sarayın da halka iadesini HDP sağlayacak merak etmesin halkımız" diye konuştu.

İlgili Haberler