İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, "Göreceksiniz, temmuz ayından itibaren benim ülkemin ekonomisi öyle bir atağa kalkacak ki öyle bir sıçrayacak ki öyle bir büyüyecek ki etrafımızdaki Almanya’sı da Fransa’sı da İngiltere’si de İtalya’sı da hele o her şeye burnunu sokan Amerika’sı da çatlayacak, patlayacak. Hazır mıyız buna, inşallah" dedi.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Afyonkarahisar ziyaretinde 6 Haziran Pazar günü Türkiye’de tek belediye başkanlığı seçiminin yapılacağı Sinanpaşa ilçesine bağlı Güney beldesinde seçim mitingi yaptı. Nüfusunun 2 bini geçmesiyle yeniden belediye statüsü kazanan bölgede AKP'nin belediye başkan adayı Erol Karabacak’a destek mitinginde konuşan Süleyman Soylu, “İçişleri Bakanı Süleyman Soylu olarak söylüyorum, Erol Karabacak’ın emrindeyim” dedi.
Güney'de nasıl huzur varsa memleketin her köşesinde aynı huzur olduğunu söyleyen İçişleri Bakanı Soylu, güzel günlerin geldiğini ve sabredilmesini istedi.
Soylu, “Bu salgını hep beraber azalttık ve inşallah tamamen ortadan kaldırabilme konusunda aşılar da peyderpey geliyor. Size bir şey söyleyeyim ama başkaları çok çatlayacaklar, kıskanacaklar. Göreceksiniz, temmuz ayından itibaren benim ülkemin ekonomisi öyle bir atağa kalkacak ki öyle bir sıçrayacak ki öyle bir büyüyecek ki etrafımızdaki Almanya’sı da Fransa’sı da İngiltere’si de İtalya’sı da hele o her şeye burnunu sokan Amerika’sı da çatlayacak, patlayacak. Hazır mıyız buna, inşallah” diye konuştu.
Soylu, Erdoğan'ın 19 yıldır güçlü bir lider olduğunu savunarak, "Milletimizi seven, milletimizin sevgilisi Recep Tayyip Erdoğan var. Türkiye’ye her türlü oyunu oynarken, rahmetli Menderes’in idam fotoğrafını gösterip, ‘senin de sonun böyle olacak’ deyip, ölümle korkutulan Recep Tayyip Erdoğan var. Bu ülkenin başına çok dertler, sıkıntılar getirdiler. Yarın kullanacağınız oyu değersizleştirmek için, ‘siz kimsiniz de bu ülkeyi yöneteceksiniz, halksınız, kiminiz tarlasında, tapanında, bizim istediğimiz gibi değilsiniz, sizi beğenmiyoruz’ diyenlere Allah’a hamdolsun 50 gramlık oy pusulasıyla ders veriyorsunuz" dedi.
"Pışık, parlamenter siteme dönelim de Amerika’nın elinde oyuncak olalım değil mi?"
Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminden de bahseden Süleyman Soylu, şunları söyledi:
“Hani birileri diyor ya, ‘parlamenter sisteme dönelim, yeniden eski sisteme dönelim.’ Pışık, dönelim de Amerika’nın, Avrupa’nın elinde oyuncak olalım değil mi. Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi hızlı tren gibi alınan kararlar, yapılan işler, atılan adımlar, takipler ve ortaya konulan icraatlar da şimdi hem istikrar hem huzur var hem birilerinin hükümet ve meclisle oynamasına müsaade etmiyorlar. Siyasetle oynamasına müsaade etmiyorlar, adımlar atılıyor. Bağırıyorlar, erken seçim gelsin. Yenilen pehlivan güreşe doymazmış. İstikrarı bozdurmayacağız. 2023 yılında hazırlanın, er meydanı orada, çıkarsanız güreş tutarsınız, milletimize anlatırsınız. Ama o eski dönemlerde olduğu gibi bu ülke işlerini yaparken yarım yamalak bırakıp seçime gitme dönemleri artık geçmişte kaldı. 5 yıl bitecek 2023 yılında cumhuriyetin 100’üncü yılında inşallah hep birlikte inşallah 2053’ü ve 2071’i hedefleyeceğiz. Ama birileri boş işlerle uğraşmak istesinler. Onları da millet görüyor, yapılanları da görüyor. Dün 135 milyar metreküp daha doğalgaz bulundu. 540 milyar metreküp, Kılıçdaroğlu konuşsun, Tayyip Erdoğan iş yapsın. Doğalgaz, petrol bulundukça birilerinin kalbi sıkışıyor, Allah’tan şehir hastanelerini yaptırdık.”
"Ben buna oh demeyeyim de neye oh diyeyim?"
"Güneyde terör tehdidi üretmeye çalışanlara İHA- SİHA’lar, kahraman güvenlik güçleri, asker, polis, jandarma ve güvenlik korucularıyla gerekli cevapların verildiğini" söyleyen Soylu, “Onlara ne demiş olduk, bakın bize saldırırsanız, biz başka bir şey yaparız, bizle oynamayın. Libya’yı karıştırmak istediler mi? Doğu Akdeniz’de bizim bölgelerimizde enerji aramak ve bizi saf dışı bırakmak istediler mi? Biz ne yaptık? ‘Türkiye güçsüzdür, tam da bu dönemlerde istediğimizi yaparız’ diyenlere, ‘size bu fırsatı vermeyiz adımımızı atarız, cesur bir şekilde orada oluruz ve hakkımızı kimseye yedirmeyiz’ deyip hem Libya’daki kardeşlerimize el uzatıp hem de Doğu Akdeniz’deki hakkımızı savunduk mu? Yumruğumuz güçlüdür bizim, bizle ringe çıkmayın, tavsiyemiz odur diye haykırıyoruz. Bunların hepsi bu, bitti mi, hayır bitmedi. Yıllardır Karabağ ve oradaki kardeşlerimizin karşı karşıya kaldığı mezalim gönlümüzde mi, fırsatını bulduk, bulduk mu? Yıllardır olan bir beklentiyi bütün dünyaya karşı Azeri kardeşlerimiz, Azerbaycan’la beraber gerçekleştirdik. Ya ben buna oh demeyeyim de neye oh diyeyim Allah’ını seversiniz” dedi.
“Bu FETÖ var ya FETÖ..."
Bakan Soylu, şöyle devam etti:
“Bu FETÖ var ya FETÖ, o uyuşturucu illetinin de altında o var biliyor musunuz? Bakın yapıyormuş gibi gözüküp devleti felç etmek için elinden gelen her şeyi ortaya koydular. Uyuşturucuyla mücadele ediyoruz hem de güçlü bir şekilde, Cumhuriyet tarihinin en büyük yakalamalarını gerçekleştirdik. Aman vermiyoruz hiçbir yerde. Vermeyeceğiz de. Çocuklarımızı zehirlemelerine müsaade etmeyeceğiz ve şu anda uyuşturucudan içeride kaç kişi var biliyor musunuz, 88 bin kişi. Büyük mücadele yapıyoruz, her hafta 3 bin 500- 4 bin kişiyi gözaltına alıyoruz. Şu anda içeridekilerin önemli bir bölümü satıcı, onları piyasadan itiyoruz, çocuklarımıza musallat olmasınlar diye. Ama birileri rahatsız oluyor.”
"Türkiye’de 10-15 bin civarında olan terörist sayısı 250’ye kadar düştü"
“Şimdi, Van Başkale’de üç terörist daha gitti. Jandarma Genel Komutanı aradı buraya gelirken. Şimdi ne yapacağız, biz üreteceğiz değil mi, çocuklarımız okuyacak, doktor, mühendis olacak, ülkemizin her tarafında turist olacak. Buradan oraya, oradan buraya gidecekler insanlar gezecekler, topraklarını bağını bahçesini sürecek, sanayi siteleri, hastaneler, yollar, okullar, spor salonları, aile merkezleri, her şey olacak. Peki onlar ne yapacak, ürkütecek, tehdit edecek, haraç alacaklar, annelerin çocuklarını dağa götürecekler. 9 yaşındaki çocukları, hafız olan çocukları annelerinden kopartıp dağa getirmişler. Bunun hesabını sormazsak bu dünyada da öteki dünyada da boynumuz bükük kalır” diye konuştu.
"Türkiye’de 10-15 bin civarında olan terörist sayısı 250’ye kadar düştü. Daha da düşecek. Sadece öyle mi, hayır, bir yılda 5 bin 500 kişi katılıyordu terör örgütüne. Şimdi 6 ay geçti, 15. 4’ü yurt dışında, 11 kişi ancak. Hep beraber bunu sıfırlayacağız. Güzel Türkiyemin her tarafı şehirlerimiz, beldelerimiz, köylerimiz huzur içinde oluyor. Neymiş şu saatten sonra çıkacakmışız, nerede Doğu’da Güneydoğu’da. Şimdi gecenin 2’si, 3’ünde babalar, anneler çocuklarını alıp istedikleri yerlere gidebiliyor. Bu sadece terörü bitirmek değildir. Kıymetli anneler, bu bir şeydir, ‘benim ülkemle kim daha fazla oynarsa ben onunla daha fazla oynarım’ın itirazıdır bu kadar basit. Bizim ülkemizle oynamasınlar, musallat olmasınlar.” (DHA)