TBMM'de bu hafta tartışılacak yeni iç güvenlik paketini protesto eden binlerce avukat, cübbeleriyle Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne yürüdü. Ankara Barosu'nun çağrısı üzerine Ankara Adliyesi önünde toplanan avukatlar geçtiğimiz günlerde Mersin'de hunharca katledilen üniversite öğrencisi 20 yaşındaki Özgecan Aslan'ı unutmadı.
İstanbul, Ankara, Antalya, İzmir, Gaziantep, Aydın, Bursa ve Denizli barolarının başkan ve üyeleri yanı sıra toplam 79 baro temsilcisi ile beraber Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu'da yürüyüşe katıldı.
Avukatlar, yağışlı ve soğık havaya rağmen ellerinde dövizler ve "Polis Devletine Hayır" "Bu Daha Başlangıç Mücadeleye Devam" "Özgecan Aslan Yalnız Değildir" "Jin Jiyan Azadi" "Faşizme Karşı Omuz Omuza" "Kadın ve Trans Cinayetleri Politiktir" "Biji Berxwedana Azadi" sloganlarıyla Kızılay Caddesi üzerinden TBMM'nin Çankaya Kapısı'na kadar yürüdü. Yürüyüş güzergahı üzerinde vatandaşlar avukatlara alkışlarla destek verdi. Ankara polisinin çevrede geniş güvenlik önlemler alması ise dikkat çekti. Cumhuriyet Halk Partisi ve Halkların Demokratik Partisi'nin avukat olan milletvekilleri de yürüyüşe cübbeleriyle katıldı. Avukatlar, Milli Egemenlik Parkı'nda ortak bir basın açıklamasıyla barış ve demokrasi çağrısında bulundu. Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Metin Feyzioğlu, hükümetini hazırladığı tasarıyıeleştirdi ve bu yasanın yürütmenin yargı üzerinde bir baskısı olduğunu söyledi. Feyzioğlu, bu yasanın bir diktatörlük paketi olduğunu ve yasaya karşı olduklarına vurgu yaptı.
İstanbul Baro Başkanı Ümit Kocasakal ise b yasayla özgürlüklerin kısıtlanacağına işaret ederken yasanın polise orantısız biçimde silah kullanabilme yetkisi vereceğini ve özel hayatın gizliliğinin ortadan kalkacağını söyledi.
Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi'de TBMM önünde yapılan basın açıklamasında demokratik bir toplumda hiç bir özgürlük garanti altında kalmayacağını söyledi. Elçi,"Bu yasa idari göz altının yolunu açmaktadır. Bu tasarıyla halkın tümünün de hakları tehdit altında olacaktır. Hukukun örgütleri olarak Parlamento'yu uyarmak isteriz" dedi.
Yapılan açıklamaların ardından konuşan İzmir Baro Başkanı Aydın Özcan da bu tasarıyla özgürlüklerin ellerinden alınmak istendiğine Biz avukatlar yargı bağımsızlığını ve adlı savunma hakkını savunuyoruz. Yargıç ve savcılarımızı da göreve davet ediyorum. 28 Şubat günü bütün baro başkanlarıyla İzmir'de toplanıyoruz. Yılmadık yılmayacağız.
Antalya Baro Başkanı Alper Tunga Bacanlı'da avukatların sokağa çıkmasının sıradan vatandaşın sokağa çıkmasına benzemediğini söyledi. Bacanlı, "Hükümet buna kulak vermelidir. Bizim daha fazla yetkilerle donatılmış vali ve kaymakamlara ihtiyacımız yok. Bizim demokrasi ve barışa ihtiyacımız var" dedi.
Yeni iç güvenlik yasasına karşı yapılan yürüyüşe CHP İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal'da destek veren isimler arasındaydı. Mahmut Tanal, çıkarılması düşünülen bu yeni yasayla beraber yargıya müdahale edileceğine dikkat çekti. Ak Parti Hükümeti'nin Meclis'te yetki gaspı yaptığına vurgu yapan Mahmut Tanal, iktidarın yararına yasalar çıkarmak için değil halkın yararına yasalar çıkartmak için halk tarafından yetkilendirildiklerini söyledi. Tanal, "Cumhuriyetin kuruluşundan bugüne kadar bu kalabalıkla Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne yürüyen ilk eylemdir bu. Avukatların yürümesi demek artık sözün bittiği yerdir demek. Avukatlar, hukukun tükendiği anlamda kamuoyunun dikkatini çekmek amacıyla ve halkın temel hak ve özgürlükleri için yürüdü. Mevcut olan düzenleme Türkiye'de dikta rejimini getiren, siyasi iktidarları koruyan kollayan, halkın temel hak ve özgürlüklerini askıya alan ve halkın yararına ve çıkarına değil iktidarın yararına çıkartılan bir yasadır" dedi.
Kısa süre önce Özgürlükçü Hukukçular Derneği'nin çağrısıyla İstanbullu avukatlar Çağlayan'da bulunan İstanbul Adalet Sarayı'nın içinde yeni iç güvenlik yasa tasarısına karşı tepki olarak bir günlük adalet ve demokrasi nöbeti tutmuştu. ÖHD'li avukatlar dün gerçekleştirilen yürüyüşün ardından TBMM'nin Çankaya Kapısı'nın önünde topluca hatıra fotoğrafı çektirdi ve bu yasanın çıkartılmaması için bundan sonra eylemlerinin de devam edeceğinin mesajını verdi.