Medya

İbrahim Kiras: "Sorosçuluk" bir suçsa, en önce Erdoğan'ın yakın çevresindeki bazı AK Partililerin bu suçtan dolayı yargılanmaları gerekirdi

Kiras, Osman Kavala'nın "seni başkan yaptırmayacağız" kampanyasının fikir babası olduğunun düşünüldüğünü dile getirdi

26 Ekim 2021 08:08

Karar gazetesi Genel Yayın Yönetmeni İbrahim Kiras, Osman Kavala'nın serbest bırakılması yönünde çağrı yapan, aralarında ABD ve Almanya'nın da olduğu 10 ülkenin büyükelçisinin "istenmeyen adam" ilan etme girişimini değerlendirdiği yazısında, "Türkiye’de on binlerce kişi “Cumhurbaşkanına hakaret” suçlamasıyla mahkeme kapılarında beklerken, Trump’ın hepimizi -veya ülkesinin itibarını, milletinin haysiyetini dert edinen herkesi- utandıran ve öfkelendiren galiz hakaretlerine cevap bile verilmedi. Daha sonra Biden Türk milletini soykırımcı ilan ettiğinde de bugün büyükelçilere söylenen sözlerin benzerine maruz kalmadı. Belki de Ankara’daki batılı diplomatları böyle bir çıkışa teşvik eden de bütün bu örneklerdi…

Öyleyse “milli hassasiyetler”den başka bir motivasyon vardı belki de bu girişimin gerisinde. Muhalefet bilhassa ekonomideki kötü yönetim pratiklerinin sonucunda ortaya çıkan vatandaş memnuniyetsizliğine işaret etti. Zaten uzunca süredir devamlı yükseliş halinde olan döviz kurunda bu olay üzerine yaşanan yeni patlamanın meseleyi başka bir kulvara taşımasının da öngörüldüğü, böylelikle “Kur saldırısı” retoriğinin yeniden meydana sürülmesinin hesaplandığı iddia edildi." ifadelerini kullandı.

4 yıldır tutuklu bulunan iş insanı Osman Kavala'nın birtakım söylentilere göre, HDP'nin "Seni başkan yaptırmayacağız" kampanyasının fikir babası olduğunun düşünülmesinden ötürü cezaevinden çıkartılamadığına işaret eden Kiras, "Kavala’ya ilzam edilen “Sorosçuluk” suçlaması da işlenen hukuksuzluğu haklı çıkarmaz. Kaldı ki “Sorosçuluk” bir suçsa en önce Erdoğan’ın yakın çevresindeki bazı AK Partililerin bu suçtan dolayı yargılanmaları gerekirdi.

Demek ki hiçbir durumda hukuku adaletten ayırmamak lazım. Yargı kurumlarını siyasi hesapların ve hesaplaşmaların üzerinde tutmak lazım. Vatandaşın milli duygularının siyaset malzemesi yapılmasından vaz geçilmesi lazım. Bu yöntem bir tür bumerangdır, dönüp ilk hamleyi yapanı da vurabilir. Hukukun her zaman herkes için gerekli olduğunu unutmamak zorundayız." diye yazdı.

Yazının tamamı için tıklayın...