T24 Haber Merkezi
İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Akın Gürlek'le ilgili kullandığı ifadeler gerekçe gösterilerek hakkında soruşturma başlatılan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu hakkında iddianame düzenlendi. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hazırlanan iddianamede, İmamoğlu'nun "kamu görevlisine karşı görevinden dolayı alenen hakaret", "tehdit" ve "terörle mücadelede görev almış kişileri hedef göstermek" suçlamalarından 2 yıl 8 aydan 7 yıl 4 aya kadar hapisle cezalandırılması istendi. İddianamede ayrıca İmamoğlu'nun siyasi haklardan mahrum bırakılması da istendi. İmamoğlu'nun avukatı Kemal Polat ise kendilerine ulaşan bir tebligatın olmadığını söyleyerek duruma tepki gösterdi.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör Suçlar Soruşturma Bürosunca hazırlanan iddianamede, Başsavcı Akın Gürlek "mağdur" sıfatıyla yer aldı. İddianamede, "İmamoğlu'nun katıldığı bir panelde yaptığı konuşmada, Başsavcı Akın Gürlek'e yönelik kullandığı ifadelerde suç içerikli ifadeler olduğunun tespit edilmesi üzerine resen soruşturma başlatıldığı" kaydedildi.
"Halen İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı görevini yapan Akın Gürlek'in geçmişte de terör suçlarına bakmakla görevli ağır ceza mahkemelerinde başkanlık, sulh ceza hakimliği ve Adalet Bakan Yardımcılığı görevlerinde bulunduğu anımsatılan iddianamede, Gürlek'in görev yaptığı dönemlerde ve halen terör örgütü DHKP/C başta olmak üzere çeşitli terör örgütlerince hedef haline getirildiğinin bilindiği" ifade edildi.
Gürlek'in "terör örgütlerinin çeşitli basın ve yayın organları ile sosyal medya hesaplarında açık kimlik bilgileri ve fotoğrafının yayımlanarak tehdit edildiği" öne sürülen iddianamede, "İmamoğlu'nun söz konusu konuşmasıyla Gürlek'i hedef göstererek, 'terörle mücadelede yer almış kişileri hedef gösterme' suçunu işlediği" savunuldu.
İddianamede, "İmamoğlu'nun aleni şekilde kullandığı söylemlerin, kamu görevini sürdüren mağdur Akın Gürlek'i küçük düşürmeye yönelik ve küçültücü ifade niteliğinde olduğu" savunuldu. "Söz konusu ifadenin düşünceyi açıklama sınırlarını aştığı, suça konu ibare ve konuşmanın da ayrıca bir bütün halinde kişinin saygınlığına zarar vermeyi amaçladığı ve görüş açıklama niteliğinde bulunmadığı, eylemin ifade hürriyeti bağlamında hukuki koruma görmesinin mümkün olmadığı" iddia edildi.
İmamoğlu'nun konuşmasında "Başsavcı Gürlek ve aile yakınlarının hedef alındığı, zarara veya kötülüğe uğratılacağını içeren ifadeler kullanıldığı" belirtilen iddianamede, "Fiilin mağdur üzerinde korku yaratabilmesi açısından sonuç almaya objektif olarak elverişli, yeterli ve uygun olduğu, bu haliyle şüphelinin tehdit suçunu işlediği anlaşılmıştır" görüşü yer aldı.
CHP davalarında yer alan bilirkişi soruşturmasından bahsedildi
İddianamede, "İmamoğlu'nun 27 Ocak'ta düzenlediği basın toplantısında ise mahkemelerde bilirkişi olarak görevli kişilerden birini, görevli tek bilirkişi gibi göstererek gerçeğe aykırı şekilde soruşturma şüphelileri lehine sonuçlanacak şekilde karar verilmesi amacıyla alenen hedef göstererek ve bu amaçla ismini de açıklayarak 'yargı görevi yapanı etkilemeye teşebbüs etmek' suçunu işlediği tespitine ilişkin soruşturmanın sürdüğü" ifade edildi.
Siyasi yasak talebi
"İki olay bir arada değerlendirildiğinde Ekrem İmamoğlu'nun görevinin getirdiği konumu ve nüfuzunu basın önünde aleni olacak şekilde kullanarak yargı organları ve mensupları üzerinde baskı oluşturmayı ve mensubu olduğu parti lehine etkilemeyi amaçladığının değerlendirildiği" öne sürüldü.
İddianamede, İmamoğlu'nun "kamu görevlisine karşı görevinden dolayı alenen hakaret", "tehdit" ve "terörle mücadelede görev almış kişileri hedef göstermek" suçlamalarından 2 yıl 8 aydan 7 yıl 4 aya kadar hapisle cezalandırılması istendi.
İmamoğlu hakkında ayrıca, Türk Ceza Kanunu 53. maddesinin 1. fıkrasında yer alan "kişi, kasten işlemiş olduğu suçtan dolayı hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak, 'sürekli, süreli veya geçici bir kamu görevinin üstlenilmesinden; bu kapsamda, Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeliğinden veya devlet, il, belediye, köy veya bunların denetim ve gözetimi altında bulunan kurum ve kuruluşlarca verilen, atamaya veya seçime tabi bütün memuriyet ve hizmetlerde istihdam edilmekten yoksun bırakılır" maddesinin uygulanması talep edildi.
İddianame, değerlendirilmek üzere ağır ceza mahkemesine gönderildi.
Mahkeme heyetinin incelemesi sürüyor.
İmamoğlu'nun avukatı: Bize ulaşan bir tebligat yok
Ekrem İmamoğlu'nun avukatı Kemal Polat'ın ANKA Haber Ajansı'na yaptığı açıklamada kendilerine tebligat gelmediğini söyledi:
"İddianame ile ilgili bize ulaşan bir tebligat yok. Bizim bilgimiz ve erişimimiz olmayan bir iddianamenin varlığı ve/veya mahkemesince kabul edilip edilmeyeceği de belli değil iken haberini yaymış olmalarını da kamuoyunun takdirine bırakıyorum."
Ne olmuştu?
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu hakkında İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Akın Gürlek ile ilgili "Senin evlatlarını bile bu muamelelerden kurtarmak için seni yöneten aklı bu milletin zihninden söküp atacağız. Söküp atacağız ki senin evlatlarının kapısına kimse dayanmasın" sözleri nedeniyle soruşturma başlatıldı. İmamoğlu, konuşmasında tehdit olmadığının altını çizerek; "Hele hele kimseyi ailesi ve evlatları üzerinden tehdit etmedim, etmem. Kullandığım her kelime bu ülkede herkesin çocukları ve geleceği için tarafsız bir hukuk talebiydi. Sözümün arkasındayım. Her zaman, herkes için adalet. Burdan tehdit iddiası çıkaran Başsavcıyı, Allah’a ve milletin vicdanına havale ediyorum" ifadelerini kullanmıştı.
İmamoğlu, sekiz gün içinde İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Akın Gürlek ile ilgili yaptığı açıklamalar ve çok sayıda CHP davasında yer alan bilirkişiyi ifşa etmesi sebebiyle hakkında başlatılan iki ayrı soruşturma kapsamında 31 Ocak'ta ifade vermişti. İmamoğlu, ifadesinin ardından Çağlayan Adliyesi önünde yaptığı açıklamada "4 aydır yargı tacizinin en üst seviyesini yaşadıklarını" belirterek "Bugün kötülük yapanların adil yargı düzeninde hesap vermelerini sağlayacağız. Yargının önünü iliklemesi için talimat veren zihniyeti bu ülkeden söküp atacağız" dedi. İmamoğlu'na destek vermek için gelen binlerce kişi, adliye önünde toplanarak bekledi.
TIKLAYIN - İmamoğlu, “Akın Gürlek” ve “bilirkişi” soruşturmalarında ifade verdi, Çağlayan'dan seslendi: 4 aydır yargı tacizinin en üstünü yaşıyoruz
İmamoğlu'nun ifadesi
İmamoğlu, Akın Gürlek ile ilgili ifadesinde şunları söylemişti:
"Bence yargıyı, siyasi çıkarlar için araç hale getirenler günü gelecek, hukuk önünde gerçek bir muhasebeye tabi tutulacaktır. Bu bizim sözümüzdür. Bu yine belirttiğim gibi, halkın adalet talebinin karşılığıdır. Yargıyı araçsallaştıran siyasilerin er meydanına çıkıp mertçe yarışmak yerine, böyle yollara başvurmaktan vazgeçmesini istiyorum. Herkes kendini milletin ferasetine teslim etsin. Çünkü millet büyüktür!"
İfadesinde Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın "Turpun büyüğü heybede" sözlerine de tepki gösteren İmamoğlu; "Asıl tehdit “Turpun büyüğü heybede” diyerek yargıya doğrudan müdahale edenler tarafından yapılmakta" şeklinde konuşmuştu.
|
İmamoğlu hâli hazırda siyasi yasak riskiyle karşı karşıya
İmamoğlu'nu siyasi yasaklı hâle getirebilecek, iki yıldır istinafta olan ve kamuoyunda "ahmak davası" olarak bilinen bir davası daha bulunuyor.
Ekrem İmamoğlu, ilk kez İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı seçildiği 2019 yılının kasım ayında Fransa'nın Strazburg kentinde düzenlenen Avrupa Yerel ve Bölgesel Yönetimler Kongresi'ne davetli olarak katılmış ve bir konuşma yapmıştı.
O dönem Türkiye İçişleri Bakanı olarak görev yapan AKP İstanbul Milletvekili Süleyman Soylu, İmamoğlu için "Avrupa Parlamentosu'na gidip, Türkiye'yi şikayet eden ahmağa söylüyorum. Bunun bedelini bu millet sana ödetecek" demişti. İmamoğlu ise Soylu'ya "31 Mart'ta seçimi iptal edenler ve dünyada, Avrupa'da, onların gözünde nereye düştüğümüz noktasında, o olan şeylere, biten şeylere baktığımızda, tam da işte 31 Mart'ta seçimi iptal edenler ahmaktır. Önce ona bir odaklansın." cevabını vermişti.
Bunun üzerine Türkiye'deki seçimleri organize eden Yüksek Seçim Kurulu'nun (YSK) üyeleri hakarete uğradıklarını ve mağdur olduklarını belirterek İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı'na yazılı suç duyurusunda bulunmuştu.
Başsavcılığın hazırladığı iddianamede "kurul halinde çalışan kamu görevlilerine karşı görevlerinden dolayı alenen hakaret" suçundan İmamoğlu'nun 1 yıl 3 ay 15 günden 4 yıl 1 aya kadar hapis cezasına çarptırılması istenmişti.
İstanbul Anadolu 7. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın ilk ayağında Ekrem İmamoğlu'na 2 yıl 7 ay 15 gün hapis ve siyasi yasak cezası verilmişti.
Dava, iki yılı aşkın süredir Türkiye'de "Temyiz Mahkemesi" olarak da kabul edilen Yargıtay'ın bir alt basamağı İstinaf Mahkemesi'nde görülmeye devam ediyor.
İstinaf Mahkemesi siyasi yasak kararını onasa bile İBB Başkanı İmamoğlu’nun Yargıtay’a temyiz başvurusu hakkı bulunuyor.
|