Politika

Hüseyin Çelik: Ne aldık ne verdik meselesine dönüşürse bu fitne bitmez

Kuzey Irak'a giden Hüseyin Çelik, barış sürecinde girilen yeni dönemeci değerlendirerek "Ne aldık, ne verdik?" diyenleri eleştirdi

29 Nisan 2013 12:02

Çözüm sürecinde önemli bir dönemece girilirken AK Parti ’nin önemli isimlerinden Hüseyin Çelik, bugün ve yarın Kuzey Irak’ta olacak. Kuzey Irak’ta Türk okullarını ziyaret edip bazı açılışlara katılacak olan Çelik, Bölgesel Kürt Yönetimi’nin Başkanı Mesut Barzani ve Başbakanı Neçirvan Barzani ile de görüşecek.


Barzani ve Bölgesel Kürt Yönetimi de problemin bitmesini istiyor'


AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Çelik, Radikal’e yaptığı açıklamada, Kuzey Irak’a bugün ve yarını kapsayan bir gezisinin olacağını söyledi. Ziyaretin siyasi bir yönü olmadığını vurgulayan Çelik, Mesut Barzani ve Bölgesel Kürt Yönetimi’nin şimdiye kadar olan ilişkilerinin en azından bu meselenin çözümüne yönelik yapıcı ilişkiler olduğunu ifade etti.

Çelik sözlerine şöyle devam etti:

 “Açıkçası onlar da bu problemin bitmesini istiyorlar. Çünkü bu problemin bitmesi aslında Kuzey Irak’ın da işine geliyor. Onlar da kendi ülkelerinin bir terör yatağı olmasından, terörün barınağı olmasından son derece rahatsızlar. Bu aşamada Kuzey Irak yönetiminin onları kabul etmesi etmemesinden daha doğru bir şeydir. Netice itibariyle eğer bu işte bir çözüm olacaksa burdan gidenlerin bir yere gitmesi lazım, gidecekleri yer herhalde orasıdır, başka neresi olacaktır?”


'Muhalefetin ne dediği çok önemli değil'


AK Partili Çelik, Kandil’den yapılan açıklama sonrası muhalefetin eleştirilerine de yanıt verdi.

 “Muhalefetin ne dediği çok önemli değil” diyen Çelik, AK Parti’nin ‘Hedef 2023’ seçim beyannamesinde ‘İleri demokrasi’ bölümünü ve son kongrede açıkladıkları 63 maddelik ‘2023 Siyasi Vizyonu’ belgesini anımsatarak, “Biz bunları hazırlarken çözüm süreci diye bir süreç mi vardı?” diye sordu. Toplumda herkesin yeni bir anayasa beklentisi olduğunu vurgulayan Çelik, “Dolayısıyla herkes kendisiyle ilgili beklentisini dile getirebilir, talepleri olabilir. BDP ’nin de PKK’nın da herkesin olabilir. Onların ne konuşacağına ne konuşmayacağına biz karar veremeyiz. Ama mühim olan onların o söyledikleri, dillendirdikleri taleplerin, temennilerin hangilerinin hükümet tarafından makbul ve makul kabul edilip edilmeyeceğidir” diye konuştu.


'Silaha ne gerek var?'


Anayasa sürecinin devam ettiğini yeni anayasada Kürtler ile ilgili bir başlığın asla olmayacağını vurgulayan Çelik, Öcalan’ın bile anayasada etnik vurgu yapılmasının yanlış olacağını söylediğine dikkat çekti. Kendilerinin başından beri bunu söylediğini anımsatan Çelik, “Ama eğer PKK’lılar ‘tamam biz bağımsız Kürdistan istemiyoruz, biz federasyondan da söz etmiyoruz, biz, standartları yüksek bir demokrasi istiyoruz bu Türklere de Kürtlere de yeter’ noktasına gelmişlerse o zaman problem yok. O zaman silaha ne gerek var? Silahların bırakılması gerekiyor” dedi. “Onlar söylüyor biz yapıyor değiliz” diyen Çelik, “Onlar istedi diye mi biz TRT Şeş’i açtık, anadil öğretimini seçmeli hale getirdik? Bir de üstelik yaptıklarımızdan da hoşnut olmadılar” diye konuştu.

 

'Ne aldık ne verdik meselesine dönüştürürseniz bu fitne bitmez'

 

Türkiye’de demokratikleşme perspektifine sahip bir iktidar olduklarını kaydeden Çelik, “Birilerinin eline silah alıp bize bunu yapmamız için dayatması gerekmiyor. Bu süreç olmasa da biz Kürt vatandaşlarımızın meşru, makul, mantıklı taleplerini yerine getiriyoruz ve getireceğiz” dedi. Bunun da insani, yapılması gereken, hukukun üstünlüğü kavramının gereği, ayrımcılık gözetmeyen bir iktidarın yapması gereken bir şey olduğunu kaydeden Çelik, “‘Murat Karayılan şunu istedi biz onun için yapacağız’ yok böyle bir şey. Herkes demokrasi- de buluşursa mesele hallolur. Eğer bunu ‘ne verdiniz ne aldınız, kim kaybetti kim kazandı’ meselesine dönüştürürseniz bu fitne bitmez bu ateş sönmez. Herkes, duygularına biraz fren vuracak, aklını duygularının önüne çıkaracak. Bütün mesele budur” dedi.