Gündem

Hükümet evlenmeyi 'izin belgesi'ne bağladı, yönetmelik değişikliği tartışılıyor!

'Kim ne hakla böyle bir ehliyet verme yetkisine sahip olacak? Bu temel insan haklarına aykırıdır'

10 Şubat 2015 20:25

Bakanlar Kurulu'nun evlilik için izin sistemi getirmesi tartışmalara neden oldu. Kadın hakları konusundaki çalışmalarıyla bilinen avukat Hülya Gülbahar, “Kim ne hakla böyle bir ehliyet verme yetkisine sahip olacak? Bu temel insan haklarına aykırıdır” dedi. Gülbahar, yönetmelik değişikliğinde geçen ve yabancı uyruklular için olabileceği sorusunu gündeme getiren ‘tabi olunan milli hukuk’ ibaresi için de, ‘Medeni Kanun’a uygun düşmeyen bir aşama getirmektedir. Kanunda olmayanlar yönetmelikte olmaz. Bu maddelerle yönetmeliğin uygulamaya konmadan iptal edilmesi gerekmektedir” görüşünü dile getirdi.

Bakalar Kurulu kararıyla evlenmek için 'evlenme ehliyeti belgesi' zorunluluğu bugün Resmi Gazete'de yayımlanarak (10 Şubat 2015) yürürlüğe girdi.

Kararda yapılan değişiklikle eski yönetmelikte bulunan, 'müracaat belgesi' ibaresi kaldırılıp yerine 'evlenme beyannamesi ve evlenme izin belgesi' alınması şartı getirildi. Yönetmelikte, "Bu Yönetmelik hükümlerine göre evlenmek isteğini belirten, aksi ispat edilinceye kadar doğruluğu kabul edilen evlenme beyannamesi ve evlenme izin belgesini" hazırlaması gerektiği belirtildi.

Ayrıca, ‘evlenme’ bendinin tanımı da, "Bir kadın ve bir erkeğin usulüne göre yetki verilmiş bir memur önünde bir aile kurmak amacı ile yapmış oldukları medeni hukuk sözleşmesi" olarak yenilendi.

 

‘Uygulamaya konmadan iptal edilmesi gerekmektedir’

 

Kadın Adayları Destekleme Derneği KADER'in kurucusu ve eski başkanlarından avukat Hülya Gülbahar, ‘İzin belgesi, ehliyet’ ve evlenecek çiftler için konulan ‘tabi olunan milli hukukuna göre’ gibi ibarelerin eklenerek yeniden düzenlenen evlendirme yönetmeliğini şu sözlerle değerlendirdi:

 “Bu düzenlemede üç kritik nokta var. Birincisi izin koşulu ve ehliyet belgesi koşuludur. Bu izni hangi içerikle, kimin vereceği belli değil. İktidar çevresi uzun zamandır kadınlar için evlilik öncesi eğitim adı altında kadınların aile içi şiddet konusunda uysal olmaları, şikâyet etmemeleri, tartışmamaları, alttan almaları ve giderek erkeklerin çok eşliliği, ikinci, üçüncü bir eş aramaları konusunda da itirazlarının olmaması noktasına getirmek istiyor. TBMM Kadına Yönelik Şiddetin Sebeplerini Araştırma Komisyonu’nda şiddetin nedenleri görüşülürken AKP’li İsmet Uçmak, ‘evlenme ehliyeti’ önerisini söylemişti. Komisyonda yaptığı konuşmada Uçmak, aileyi arabaya benzetmiş ve özellikle kadını kastederek “araba devrilmeden çözüm bulmalıyız” demişti ve evlenme ehliyetini önermişti. Demek ki bu mevzuat haline gelebiliyormuş. Bu izin ve ehliyet meselesinin ne olduğu yönetmelikte belirtilmiyor. Kim ne hakla böyle bir ehliyet verme yetkisine sahip olacak? Bu temel insan haklarına aykırıdır. Ayrıca bu görücü usulü evlilik uygulamasına dönüşebilir, başvuran çiftleri uygun bulma, bulmama gibi ihtimaller olabilir. Kimlik bilgilerini sisteme kim ya ha hangi bilgilerle girilecek? Bu özel yaşam haklarına aykırıdır. Evlilik ile ilgili kayıtların 10 yıl sonra silinecek olması vatandaşlık kuralları açısında son derece vahimdir. İnsanların daha önce evlilik yapıp yapmadığı, bekârlığı, çocukları bu kayıtlarla belirlenmektedir. 10 yıllık bir süre sonunda evli çiftlerin ya da üçüncü kişilerin birbirleriyle hukukunda ciddi sorunlar oluşacaktır. Miras hukuku için de kötü bir düzenlemedir.

Yürürlükteki üçüncü kritik nokta ise, ‘millî hukukuna’ ibaresinin konulmuş olmasıdır. Türkiye’de nişanlanma, evlenme gibi ilişkileri Medeni Kanun düzenler. Medeni Kanuna hiçbir atıf yapmadan ‘millî hukukuna’ ibaresi getirilmesi kabul edilemez. Bu yönetmelik Medeni Kanuna uygun düşmeyen bir aşama getirmektedir. Kanunda olmayanlar yönetmelikte olmaz. Bu maddelerle yönetmeliğin uygulamaya konmadan iptal edilmesi gerekmektedir. Şunu da eklemek lazım, Türkiye’de kadınlar zaten doğurganlık kapasitesi ve gebelik nedeniyle bir cins olarak sürekli fişlenme mağdurudur. Tüm kadınlar fişlenmektedir. Şu anda Meclis’te bulunan aile istihdam yasasında aileler fişlenmenin içine kadar sokulmaktadır. Ehliyet verecek makamlar arasında bu tür yeni fişlemeler yaşanabilir ve bunlar insan hakları ihlalleri anlamına gelecektir.”

Evlendirme yönetmeliğinde değişiklik yapılmasına dair Resmi Gazete’de yayımlanan yönetmelik şöyle:

MADDE 1 – 10/7/1985 tarihli ve 85/9747 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan Evlendirme Yönetmeliğinin 2 nci maddesinin birinci fıkrasının (ç) ve (f) bentleri aşağıdaki şekilde değiştirilmiş, aynı fıkraya (g) bendinden sonra gelmek üzere aşağıdaki bent eklenmiş ve sonraki bentler buna göre teselsül ettirilmiştir.

“ç) Beyanname: Bu Yönetmelik hükümlerine göre evlenmek isteğini belirten, aksi ispat edilinceye kadar doğruluğu kabul edilen evlenme beyannamesi ve evlenme izin belgesini,”

“f) Evlenme: Bir kadın ve bir erkeğin usulüne göre yetki verilmiş bir memur önünde bir aile kurmak amacı ile yapmış oldukları medenî hukuk sözleşmesini,”

“ğ) Evlenme ehliyet belgesi: Kişinin evlenme anındaki millî hukukuna göre evlenme ehliyeti ve şartlarının yer aldığı ve evlenmeye sakınca bulunmadığını gösterir belgeyi,”

MADDE 2 – Aynı Yönetmeliğin 20 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi, dördüncü, beşinci ve onbirincifıkraları aşağıdaki şekilde, altıncı fıkrasında yer alan “nüfus kayıt örneği ister ve dosyaya ekler” ibaresi “nüfus kayıt örneğini veya evlenme ehliyet belgesini ister ve dosyaya ekler; Kimlik Paylaşımı Sistemini kullanan evlendirme memurlukları nüfus kayıt örneğini veya evlenme ehliyet belgesini sistem üzerinden temin eder” şeklinde değiştirilmiş ve aynı maddenin birinci fıkrasının (b) bendi yürürlükten kaldırılmıştır.

“a) Beyanname (İzin belgesi talebinde evlenme izin belgesi iki örnek olarak düzenlenir.).”

“Yaşlarının küçüklüğü veya kısıtlama sebebiyle evlenmeleri ana, baba veya vasinin rızası ya da hakimin iznine bağlı olanlar, müracaat sırasında beyannameye bunların rızalarını gösterir belgeyi ya da hakimin izin belgesini eklemek zorundadır. Rıza belgeleri ana, baba veya vasi tarafından bizzat evlendirme memurunun huzurunda imzalanarak imza tasdiki evlendirme memuru tarafından yapılabileceği gibi, rıza gösteren şahısların imzalarının yetkili merciler tarafından tasdik edilmiş olması şartı ile rıza belgeleri imzalı olarak da sunulabilir. Ana ve babadan birinin ölmüş olması halinde sağ olan veya boşanma halinde velayet verilmiş olan tarafın imzası yeterlidir. Rıza belgesi vasi tarafından imza edildiği takdirde vasi tayinine dair mahkeme kararı istenir ve dosyaya eklenir.

Fotoğrafın, renkli ve ön cepheden baş açık, sivil giysilerle çekilmiş olması ve kişinin son halini göstermesi bakımından son altı ay içerisinde çekilmiş olması gerekir. Kadınların alın, çene ve yüzleri açık olmak şartıyla başörtülü fotoğrafları da kabul edilir.”

“Yabancıların, beyannamede beyan ettikleri adres esas alınır. Adrese ilişkin başka bir belge istenmez.”

MADDE 3 – Aynı Yönetmeliğin 21 inci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“MADDE 21 – Evlendirme memuru, evlenme talebine dair beyannamenin usulüne göre doldurulup imza edilip edilmediğini, evlenme ehliyet belgesi ile nüfus cüzdanı arasında bir fark olup olmadığını, bir fark varsa bu farklılığın şahısta hataya sebebiyet verecek nitelikte olup olmadığını, yaşlarının küçüklüğü veya kısıtlama sebebiyle ana, baba veya vasinin rızası ya da hakimin izninin zorunlu olduğu durumlarda rızanın veya hakim izninin, rıza belgesi vasi tarafından imzalanmışsa vasi tayinine dair mahkeme kararının bulunup bulunmadığını kontrol eder, varsa eksiklikleri tamamlar veya tamamlatır ve beyannamenin kaydını yaparak taraflara müracaat sırasına göre evlenmenin yapılacağı gün ve saati bildirir.

Evlenmenin yapılabilmesi için evlenme kararının ilanına lüzum yoktur.”

MADDE 4 – Aynı Yönetmeliğin 22 nci maddesinin dördüncü fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“Bu belgeye dayanarak evlendirmeyi yapan yetkili makam, izin belgesini veren evlendirme memurluğuna, bu durumu 15 gün içinde bildirmekle görevlidir.”

MADDE 5 – Aynı Yönetmeliğin 41 inci maddesinin birinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“Evlenme yapılmasına esas olan dosya ve belgeler evlenme tarihinden itibaren 10 yıl geçtikten sonra imha edilir.”

MADDE 6 – Aynı Yönetmeliğin 55 inci maddesi başlığı ile birlikte aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“Aile Cüzdanlarının Doldurulması, Kaydı ve İmhası

MADDE 55 – Aile cüzdanları yazı makinesi ile veya mümkün olmadığı takdirde mürekkepli kalemle ve kitap harfleriyle doldurulur. Aile cüzdanlarının birinci sayfasına karı ve kocanın fotoğrafları yan yana yapıştırılır. Aile cüzdanları varsa soğuk damga ile yoksa resmi mühürle mühürlenir ve evlenme töreninin bitiminde çiftlere verilir. Aile cüzdanı seri ve numarası evlenme kütüğüne işlenir.

Evlenmenin yapılmaması halinde; doldurulmuş aile cüzdanları, evlendirme memurluğunca usulüne göre imha edilir. İmha edilen aile cüzdanının seri ve numarası evlendirme memurluğunun bulunduğu yerin nüfus müdürlüğüne bildirilir.”

MADDE 7 – Aynı Yönetmeliğin;

a) 1 inci maddesinin birinci fıkrasında yer alan “evlenme akdinin yapılmasına” ibaresi “evlenmenin yapılmasına”,

b) 6 ncı maddesinin birinci fıkrasında yer alan “evlenme akdini yapmak” ibaresi “evlenmeyi yapmak”,

c) 8 inci, 15 inci, 23 üncü, 25 inci ve 42 nci maddelerinde yer alan “evlenme akdi” ibareleri “evlenme”,

ç) 18 inci maddesinin birinci fıkrasında yer alan “ “Evlenme Beyannamesi” ” ibaresi “beyanname”, beşinci fıkrasında yer alan “evlenme beyannamesine” ibaresi “beyannameye”,

d) 28 inci maddesinin üçüncü fıkrasında yer alan “akdin” ibaresi “evlenmenin”,

e) Dördüncü Bölümünün başlığı “Evlenmede Usul ve Evlenmenin Yapılması”,

f) 35 inci maddesinin madde başlığında yer alan “Evlenme Akdinin” ibaresi “Evlenmenin”,

g) 40 ıncı maddesinin ikinci fıkrasında yer alan “evlenme beyannamesi” ibaresi “beyanname”,

ğ) 56 ncı maddesinin birinci fıkrasında yer alan “evlenme akdinin” ibaresi “evlenmenin”,

h) Geçici 5 inci maddesinin birinci fıkrasında yer alan “akid” ibaresi “evlendirme”,

şeklinde değiştirilmiştir.

MADDE 8 – Aynı Yönetmeliğin;

a) 7 nci maddesinin ikinci fıkrasında ve 12 nci maddesinin birinci fıkrasında yer alan “il ve ilçe” ibareleri,

b) 16 ncı maddesinin üçüncü fıkrasında yer alan “ya da belde”, “bağlı bulunduğu il veya ilçe” ve “ilçe” ibareleri ile aynı maddenin ikinci ve dördüncü fıkraları,

c) 18 inci maddesinin ikinci ve üçüncü fıkraları,

ç) 37 nci maddesinin üçüncü fıkrası,

yürürlükten kaldırılmıştır.

MADDE 9 – Bu Yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

MADDE 10 – Bu Yönetmelik hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.

İlgili Haberler