Sözcü yazarı Murat Muratoğlu, akaryakıta 72 saatte üç kez zam gelmesine tepki gösterdi. "Kimi görsem sanki ülkeyi ben yönetiyormuşum gibi bana isyan ediyor. Her şey ateş pahası diyor, zamlardan bahsediyor, geçim zorluğunu anlatıyor" diyen Muratoğlu, "İyi de herkes şikâyetçiyse bu iktidara kim oy veriyor? Oy verenlerin her biri memnun ki halinden, çok seneler geçti dönen yok verdiğinden" eleştirisinde bulundu.
Duruma tepkisini, "Neymiş? Küresel akaryakıt fiyatlarında değişim olmuş. Dolar fiyatları da artmış. Zam kaçınılmazmış. 'Sizin arabaya binmenizi istemiyoruz' deyin sorunu kökünden çözün" diyerek gösteren Muratoğlu, "Zammı otomatik sistem yapıyorsa sen niye oturuyorsun orada?" dedi.
Murat Muratoğlu'nun, "Tatlı küçük zamlar!" başlığıyla (14 Nisan 2018) yayımlanan yazısı şöyle:
Memura, işçiye gelince yılda 2 kere zam… Benzine, mazota 72 saatte üç kallavi zam. Niye diye sorsam, Amerika ve küresel güçler Türkiye'yi bitirmek için motorinin fiyatını yükselttiler. O zaman biz de yılmayacağız bu oyunu birlikte bozacağız!
* * *
Buna inanıp omuz omuza dünyaya karşı mücadele ettiğimize inanlar da var. Sen git 23 firmaya 135 milyar liralık teşvik paketi açıkla, sıra 80 milyonun hayatını etkileyen zamlara gelince kılını kıpırdatma! Kimsesizlerin kimi devletimiz asla vergi gelirinden vazgeçmiyor. İki gün sonra 5 kuruş indirim yaparlar “müjde” diye anlatırlar.
* * *
Neymiş? Küresel akaryakıt fiyatlarında değişim olmuş. Dolar fiyatları da artmış. Zam kaçınılmazmış. “Sizin arabaya binmenizi istemiyoruz” deyin sorunu kökünden çözün. Zammı otomatik sistem yapıyorsa sen niye oturuyorsun orada? Yakıt fiyatları otomatikse diğer zammı kim yapıyor? Hayır, muhatabımızı bilelim ona teşekkür edelim!
* * *
“Bizi döviz kuru üzerinden terbiye edemezler” diye konuştu. Sadece dolar ve Euro mu sanıyorsunuz? Türk Lirası üç yılda dandik Sırp Dinarı'na karşı bile yüzde 50 değer kaybetti! Bu durum paranın değersizleştiğini, senin benim fakirleştiğini gösterdi.
* * *
Hâlâ sıcak para oluk oluk aksın, yabancılar yatırım yapsın, faizler düşük olsun, yüksek yüksek tepelere rezidanslar kurulsun istiyorsun. O dönem geçti. Dünyada piyasa koşulları değişti. Sen hâlâ OHAL'i uzatıyorsun! Sahi, hani geçiciydi. Düşük profilli Başbakan birincisi ilan edildiğinde öyle demişti. Nitekim gelenekselleşti! Millet demokrasi ile çoktan helalleşti.
* * *
Sanki 16 yıldır ülkeyi onlar değil başkası yönetiyor. Dış güçlerin oyunlarına yıllardır çare bulamıyor. Dış güçler dedikleri de 2003 yılından beri ülkeye 650 milyar dolar para soktu. Adamlar bizi paraya boğarak altımızı oydu. Alırken iyiydi, şimdi kötü mü oldu?
* * *
Para ihtiyacı o hale geldi ki ülkenin dört bir yanındaki ormanları büyük şirket ve holdinglere 5 yıl süreyle kiralayacaklar. Onlar da muhtemelen soluduğumuz havadan para kazanacaklar. Yoksa şirket ormanı neden kiralayacak? Kim bilir altından neler çıkacak? Yakında bizi de satar bunlar!
* * *
Kimi görsem sanki ülkeyi ben yönetiyormuşum gibi bana isyan ediyor. Her şey ateş pahası diyor, zamlardan bahsediyor, geçim zorluğunu anlatıyor. İyi de herkes şikâyetçiyse bu iktidara kim oy veriyor? Oy verenlerin her biri memnun ki halinden, çok seneler geçti dönen yok verdiğinden.